Anne ve Babanın Evlatlarının Evliliğine Dair Sorumluluğu: İmkân, Engel ve Hesap Muhasebesi
Giriş: Evlilik, Fıtrî Bir Gereklilik ve İçtimâî Hayatın Temelidir
İnsanoğlu, fıtraten yalnız başına yaşamak için yaratılmamıştır. Sevgi, merhamet ve neslin devamına yönelik meyil, insan tabiatının ayrılmaz bir parçasıdır. Kur’ân-ı Kerîm bu hakikate şöyle işaret eder:
“Kendileriyle huzura eresiniz diye size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir.”[^1]
Resûlullah ﷺ de evliliği, sadece dünyevî bir tercih değil, dinin kemâlini tamamlayan bir ibadet yolu olarak görmüş;
“Gençler! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü bu, gözü haramdan daha çok korur, iffeti de daha çok muhafaza eder.”[^2]
Evlilik, ferdin kalbî huzuru ve ahlâkî istikameti ile içtimâî hayatın nizamı için zarurîdir. Bu sebeple evlilik çağındaki gençlerin hayırlı bir yuva kurmalarına engel olmak, sadece onların değil, bütün cemiyetin geleceğine zarar veren bir tutumdur.
1. Anne Baba İçin Evladı Evlendirmek Bir Vazife midir?
Anne baba, evladın ilk terbiyecisi ve hayata hazırlayıcısıdır. Evladın yetişip kendi ailesini kurabilmesi, anne babanın hem dünyada hem âhirette kazanç hanesine yazılacak bir hayırdır. Kur’ân-ı Kerîm, çocukların yetiştirilmesini büyük bir emanet olarak zikreder:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.”[^3]
Bu emanet, yalnızca helâl-haramı öğretmekle sınırlı değildir; aynı zamanda evladın meşrû hayat yollarına kavuşması için önündeki imkânları açmayı da içine alır. Âlimlerin çoğu, imkânı olan anne babanın evlilik çağındaki evladına kolaylaştırıcı olması gerektiğinde ittifak etmiştir. Nitekim Resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:
“Kimin evlenmeye gücü yettiği hâlde evlenmezse, bizden değildir.”[^4]
Buradaki hitap doğrudan gence ise de, anne babaya da dolaylı olarak işaret eder: evladın evlenmesini gereksiz yere geciktiren veya imkânı olduğu hâlde destek vermeyen anne baba, hayırlı bir kapıyı kapatmış olur.
Anne babanın yükümlülüğü, gücü nispetindedir. Kur’ân-ı Kerîm’de tekrar edilen bir ilke vardır:
“Allah, hiç kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle yükümlü kılmaz.”[^5]
Dolayısıyla imkânı olmayan anne baba sorumlu tutulmaz; fakat niyet ve tutum, hesap muhasebesinin asıl ölçüsüdür. İmkânı olup da ihmalkâr davranmak yahut keyfî sebeplerle engellemek ise ayrı bir vebaldir.
2. İmkânı Ölçüsünde Maddî ve Manevî Destek
Evliliği kolaylaştırmak, anne babanın sadece maddî değil, manevî desteğini de gerektirir. Kur’ân-ı Kerîm’de, evlilik çağındaki gençlerin evlendirilmesi teşvik edilirken şöyle buyurulur:
“Aranızdaki bekârları evlendirin. Eğer fakir iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir.”[^6]
Bu ayet, asıl kaynağın anne babanın varlığı değil, Allah’ın lütfu olduğunu hatırlatır; fakat anne babaya da, imkânları ölçüsünde destekten kaçınmamaları gerektiğini öğütler.
Destek, yalnızca çeyiz, ev yahut düğün masrafı gibi maddî yardımlarla sınırlı değildir. Tecrübeli büyüklerin hayırlı tavsiyeleri, duaları ve tecrübelerini aktarmaları da en az maddî destek kadar önemli ve değerlidir.
3. Evliliğe Engel Olmak: Zulüm ve Vebal
Bazen anne babalar, kendi hevesleri, örfî ve keyfî ölçüleri yahut dünyevî hesapları sebebiyle evlatlarının hayırlı bir evliliğe yönelmesine engel olabilir. Bu tutum, İslâm’ın evliliği teşvik eden öğretileriyle bağdaşmaz. Resûlullah ﷺ şöyle uyarmıştır:
“Size dini ve ahlâkı hoşunuza giden biri talip olursa, kızınızı onunla evlendirin; aksi takdirde yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat olur.”[^7]
Keyfî sebeplerle evliliği geciktirmek veya engellemek, hem evladın hem de cemiyetin huzurunu zedeleyen bir zulümdür.
4. Karşılıklı Hak ve Vazifeler: Evlatların Anne Babaya Karşı Görevleri
Anne babanın vazifeleri ne kadar mühim ise, evlatların da anne babaya karşı sorumlulukları aynı derecede önemlidir. Kur’ân-ı Kerîm şöyle buyurur:
“Rabbin, yalnız kendisine ibadet etmenizi ve anne babaya iyilikte bulunmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişirse, onlara ‘öf’ bile deme.”[^8]
Evlilik hususunda gençler, hür iradelerini kullanırken bile nezaket ve hürmeti korumak, istişarede saygıyı elden bırakmamak ve anne babanın hayır duasını almaya çalışmakla mükelleftirler.
5. Haksız Engel ve Geciktirmenin Fitneye Kapı Açması
Fıtrî bir ihtiyacın keyfî sebeplerle geciktirilmesi, gençleri gayrimeşrû yollara, umutsuzluğa yahut dine ve aileye kırgınlığa sürükleyebilir. Bu da içtimâî yapının huzurunu bozar. Resûlullah ﷺ, evliliğe gücü yeten gençlerin evlenmesini tavsiye ederken, iffeti koruma açısından önemini özellikle vurgulamıştır.[^2]
Tarih ve günümüz tecrübeleri, evliliği zorlaştıran toplumlarda aile dışı ilişkilerin yaygınlaştığını ve bunun ahlâkî ile içtimâî çözülmeyi beraberinde getirdiğini göstermektedir.
6. Dünyada Huzur, Âhirette Hesap Muhasebesi
Her insan, gücü ve niyeti ölçüsünde sorgulanacaktır:
“Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez.”[^9]
Bu ilke, evlenmek isteyen gencin de, ona engel olan veya kolaylaştıran anne babanın da mesuliyetini kendi iradesine bağlar. İmkânı ölçüsünde destek olan anne baba için bu bir sadaka-i câriye ve hayır vesilesidir; haksız engel çıkaranlar için ise bir vebal sebebidir.
7. Evlilikte Eş Seçimi: Dîn ve Ahlâk Esas, Mal ve Soy Teferruattır
Evlenmek isteyen gençlerin seçiminde, Resûlullah ﷺ’in dört temel ölçüsü rehber niteliğindedir:
«اخْتَرُوا لِنِسَائِكُمْ الدِّينَ، فَإِنَّهَا أَرْبَحُ، وَالْخُلُقَ، وَالْمَالَ، وَالنَسَبَ» (Buhârî, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1)
Hadis, dînî ve ahlâkî uyumu öncelikli tutmayı özellikle vurgular: “Eşlerinizi dinde ve ahlakta seçin, çünkü bu daha kârlıdır.”[^10] Bu ölçüler şöyle özetlenebilir:
- Dînî ve ahlâkî yön (öncelikli): Evlenecek kişinin imanlı ve ibadetlerine bağlı olması, iffet ve edepli bir karaktere sahip bulunması. Bu, evliliğin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlar.
- Karakter ve huy: İyi huy, sabırlı ve sorumluluk sahibi olması, aile hayatına uygun davranış sergilemesi.
- Mal ve geçim imkânı: Evini geçindirecek kadar maddî yeterliliğe sahip olması.
- Soy ve aile kökeni (asalet): Ailesi itibarlı, güvenilir ve köklü bir yapıya sahip olması.
Anne babalar bu ölçüleri göz önünde bulundurarak gençlerin doğru tercihler yapmasını kolaylaştırmalı, gençler de seçimlerinde dînî ve ahlâkî uyumu öncelik olarak almalıdır. Bu rehberlik, hem huzurlu bir evliliğe hem de sağlıklı bir içtimâî yapıya katkı sağlar.
Sonuç
Evlilik, hem ferdin hem içtimâî hayatın huzuru için zarurî bir kurumdur. İslâm, evliliği kolaylaştırmayı teşvik ederken, hem anne babaya hem evlatlara karşılıklı hak ve vazifeler yüklemiştir. Bu hak ve vazifelerin yerine getirilmesi, dünyada huzur, âhirette kurtuluş vesilesi; ihmali ve ihlâli ise dünyada fitne, âhirette de muhasebe sebebidir.
Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
04.10.2025 – OF
Dipnotlar / Kaynaklar:
[^1]: Kur’ân-ı Kerîm, Rûm, 21.
[^2]: Buhârî, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1.
[^3]: Kur’ân-ı Kerîm, Tahrîm, 6.
[^4]: Ebû Dâvûd, Nikâh, 1.
[^5]: Kur’ân-ı Kerîm, Bakara, 286.
[^6]: Kur’ân-ı Kerîm, Nûr, 32.
[^7]: Tirmizî, Nikâh, 3.
[^8]: Kur’ân-ı Kerîm, İsrâ, 23.
[^9]: Kur’ân-ı Kerîm, En‘âm, 164.
[^10]: Hadisin kaynağı: Buhârî, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur:“Kadın dört şey için nikâhlanır: malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı için. Sen dindar olanı tercih et ki ellerin bereket bulsun (kurtuluşa eresin).”
ترجمة من التركية إلى العربية: 👇
مسؤولية الوالدين تجاه زواج أبنائهم: الإمكان، العائق وحساب العُقوبات
المقدمة: الزواج، ضرورة فطرية وأساس الحياة الاجتماعية
خلق الإنسان بحيث لا يعيش وحيداً. فطرته تميل إلى الحب والرحمة واستمرارية النسل. والقرآن الكريم يشير إلى هذا المعنى بقوله:
“ومن آياته أن خلق لكم من أنفسكم أزواجا لتسكنوا إليها وجعل بينكم مودة ورحمة إن في ذلك لآيات لقوم يتفكرون.”[^1]
كما رأى النبي ﷺ الزواج ليس مجرد اختيار دنيوي، بل عبادة تكمل الدين فقال:
“يا معشر الشباب، من استطاع منكم الباءة فليتزوج، فإنه أغض للبصر وأحصن للفرج.”[^2]
فالزواج ضروري لراحة القلب واستقامة الأخلاق وتنظيم الحياة الاجتماعية. ومن يمنع الشباب من الزواج بغير سبب شرعي، فإن ذلك يضر بهم وبالمجتمع ككل.
1. هل الزواج واجب على الوالدين تجاه أبنائهم؟
الوالدان هما المعلمان الأولان لأبنائهما ومهندسا حياتهم. وقد وصف القرآن الكريم تربية الأبناء بأنها أمانة عظيمة:
“يا أيها الذين آمنوا قوا أنفسكم وأهليكم ناراً وقودها الناس والحجارة.”[^3]
ولا يقتصر هذا الواجب على تعليم الحلال والحرام، بل يشمل تهيئة الطريق أمام الأبناء لتحقيق حياة شرعية مستقرة. وقد اتفق العلماء على أن الوالدين القادرين يجب أن يسهلوا زواج أبنائهم. وقد قال ﷺ:
“من استطاع الباءة فلم يتزوج فليس منا.”[^4]
ولا يتحمل الوالدان المسؤولية إلا بمقدار استطاعتهما، كما في قوله تعالى:
“لا يكلف الله نفسا إلا وسعها.”[^5]
2. الدعم المالي والمعنوي بحسب الإمكان
تسهيل الزواج لا يقتصر على الدعم المالي، بل يشمل الدعم المعنوي كذلك. والقرآن الكريم يحث على تزويج العزاب قائلاً:
“وأنكحوا الأيامى منكم والصالحين من عبادكم إن يكوْنوا فقراء يغنيهم الله من فضله.”[^6]
ولا يقتصر الدعم على المصاريف المادية، بل يشمل النصائح المباركة والدعاء والإرشاد.
3. منع الزواج: الظلم والمحاسبة
أحياناً تمنع الوالدان زواج الأبناء لأسباب شخصية أو تقليدية أو مادية. وهذا يتنافى مع تشريعات الإسلام في تسهيل الزواج، وقد قال ﷺ:
“إذا أتاكم من الدين والأخلاق ما يرضيكم فزوجوا به بناتكم، فإن ذلك يجلب الفتنة الكبرى على الأرض إن لم تفعلوا.”[^7]
4. الحقوق والواجبات المتبادلة: واجبات الأبناء تجاه والديهم
كما أن للوالدين حقوقاً، فإن للأبناء أيضاً واجبات تجاههما. قال تعالى:
“وقضى ربك ألا تعبدوا إلا إياه وبالوالدين إحسانا إما يبلغن عندك الكبر أحدهما أو كلاهما فلا تقل لهما أف ولا تنهرهما وقل لهما قولاً كريماً.”[^8]
5. العائق غير المشروع وتأثيره في الفتن
تأخير الزواج بلا سبب شرعي قد يدفع الشباب إلى طرق غير مشروعة، ويزرع اليأس والضيق لديهم، ويؤثر على استقرار المجتمع. وقد نص ﷺ على أهمية الزواج لحفظ العفة.[^2]
6. الطمأنينة في الدنيا والمحاسبة في الآخرة
كل إنسان مسؤول بحسب قدره ونواياه:
“ولا تكلف نفس إلا وسعها.”[^9]
فمن يسهل الزواج يحصد الثواب، ومن يمنع بغير حق يتحمل الذنب.
7. اختيارُ الزوجِ أو الزوجةِ في الزواج: الدِّينُ والأخلاقُ أَصْلٌ، والمالُ والنَّسَبُ فُرُوعٌ وتَفَاصِيل
«اخْتَرُوا لِنِسَائِكُمْ الدِّينَ، فَإِنَّهَا أَرْبَحُ، وَالْخُلُقَ، وَالْمَالَ، وَالنَسَبَ» (البخاري، كتاب النكاح، حديث 3؛ مسلم، كتاب النكاح، حديث 1)
ويؤكد الحديث على أولوية الدين والأخلاق: “اختاروا زوجاتكم على أساس الدين، فإنها أكثر ربحاً/منفعة.”[^10] وتتمثل هذه المبادئ كما يلي:
- الدين والأخلاق (الأولوية): أن يكون شريك الحياة مؤمناً، ملتزماً بعباداته، عفيفاً، وحسن الخلق. هذا يضمن تأسيس زواج على أسس راسخة.
- الخلق والطبع: حسن السلوك، الصبر، تحمل المسؤولية، والقدرة على الانسجام مع حياة الأسرة.
- المال والكفاية المعيشية: أن يمتلك القدرة المادية على إقامة بيت وتدبير شؤون الحياة.
- النسب والأسرة (الأصالة): أن يكون من أسرة محترمة، موثوقة، وذات أصل طيب.
ينبغي على الوالدين مراعاة هذه المعايير لتوجيه أبنائهم نحو اختيار صائب، وعلى الشباب أنفسهم الالتزام بها مع أولوية الدين والأخلاق لضمان زواج ناجح وسليم، بما يعود بالنفع على الفرد والمجتمع.
الخاتمة
الزواج ضرورة فردية واجتماعية، والإسلام يحث على تسهيله. الواجبات متبادلة بين الوالدين والأبناء. الالتزام بها يجلب السعادة في الدنيا والآخرة، والإهمال يؤدي إلى الفتن والمحاسبة.[^1–9]
إعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
التاريخ: 4 أكتوبر 2025 في مدينة أوف
المراجع / الحواشي:
[^1]: القرآن الكريم، الروم، 21.
[^2]: البخاري، كتاب النكاح، حديث 3؛ مسلم، كتاب النكاح، حديث 1.
[^3]: القرآن الكريم، التحريم، 6.
[^4]: أبو داود، كتاب النكاح، حديث 1.
[^5]: القرآن الكريم، البقرة، 286.
[^6]: القرآن الكريم، النور، 32.
[^7]: الترمذي، كتاب النكاح، حديث 3.
[^8]: القرآن الكريم، الإسراء، 23.
[^9]: القرآن الكريم، الأنعام، 164.
[^10]: المصدر: البخاري، كتاب النكاح، حديث 3؛ مسلم، كتاب النكاح، حديث 1. قال رسول الله ﷺ:
«تُنْكَحُ الْمَرْأَةُ لِأَرْبَعٍ: لِمَالِهَا، وَلِحَسَبِهَا، وَلِجَمَالِهَا، وَلِدِينِهَا، فَاظْفَرْ بِذَاتِ الدِّينِ تَرِبَتْ يَدَاكَ».