Dünya Müslüman Alimler Birliği Fetvası

Fetva: Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği İcazet ve Fetva Komitesinin “Gazze’ye Yönelik Saldırının Sürmesi ve Ateşkesin Sonlandırılması” Konusundaki Fetvası

Tarih: 28 Ramazan 1446 H = 28 Mart 2025 M

Hamd, zalimleri zelil eden, mazlumları destekleyen, mücahidlere sabır veren, mümin kullarının dostu, salih kullarının koruyucusu, zalimlerin planlarını bozan ve şehitleri müminlerden seçen Allah’a mahsustur. Salat ve selam, mücahidler imamı, âlemlere rahmet olan Resulullah’a, O’nun Ehli Beyti’ne ve ashabına olsun.

Sonra:
Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği İcazet ve Fetva Komitesi, Gazze halkına yönelik zalimane saldırının devamını üzüntüyle takip etmekte olup, şehitlerin sayısının saldırının başından itibaren 50 binin üzerine çıktığını bildirmektedir. İşgalci Siyonist devlet, alışık olduğu üzere, Allah’a, peygamberlerine ve insanlığa verdikleri sözleri çiğneyerek, ateşkesi ihlal etmiş ve Gazze’deki kardeşlerimize karşı soykırım uygulamayı sürdürmüştür. Bu saldırıyı, ABD hükümeti desteklemeye devam etmekte, Siyonist saldırganlara ölümcül bombalar ve yıkıcı silahlar sağlamaktadır. Bütün bunlar, Arap dünyasının suskunluğu ve İslam ülkelerinin ihanetkar tavrı altında gerçekleşmektedir.

İcazet ve Fetva Komitesi olarak, bu zulme karşı şeriat hükümlerini beyan etmek, ilmî bir sorumluluk olarak kabul etmekteyiz. Bu açıklama şu şekildedir:

Birinci Olarak:
Başından beri verdiğimiz fetvaların teyidi olarak, Gazze halkını soykırımdan korumak amacıyla, Siyonist işgalcilerin ve onların işbirlikçilerinin, hangi devlete ait olurlarsa olsunlar, temizlenmesi gerektiğini belirtmekteyiz. Bu, önce Filistin halkı, sonra komşu ülkeler (Mısır, Ürdün, Lübnan) ve tüm Arap ve İslam ülkeleri için farz-ı ayn bir görevdir.
Filistin’deki işgale karşı cihad etmek, tüm İslam dünyasında her müslümana farzdır.

İkinci Olarak:
İşgalciye herhangi bir yardım yapılması haramdır; buna silah satmak, askeri malzeme sağlamak, savaş malzemelerinin taşınmasını kolaylaştırmak, savaşın sürdürülebilmesi için gerekli kaynakları sağlamak da dahildir. Bu tür yardımlar haram olup, işgalciye yönelik deniz, kara ve hava yollarından ambargo uygulanması gerekmektedir.

Üçüncü Olarak:
İşgalciye petrol, gaz ve diğer savaş malzemeleri sağlamak haramdır. Gazze halkı açlıkla mücadele ederken, onlara yiyecek ve içecek sağlamak da haramdır. Bunu yapanlar, işgalciye destek vermek ve direnişi yok etmek amacıyla hareket edenler, dinden çıkmış olur. Onların yöneticilikleri de geçersizdir. Eğer bunu, maddi çıkarlar için yaparlarsa, büyük günah işlemiş olurlar. Bu, İslam’ın haram kıldığı bir dostluk ve yardım anlamına gelir.

Dördüncü Olarak:
Arap ve İslam ülkelerinin, İslam topraklarını korumak, dinini savunmak ve mazlum halkları korumak amacıyla birleşik bir askeri ittifak kurması gerekmektedir. Bu, gecikmeden yapılması gereken acil bir iştir. Zira böyle bir ittifak, İslam dünyasında güven ve istikrarı sağlayacak ve küresel dengeleri değiştirecektir.

Beşinci Olarak:
İslam ülkeleriyle işgalci arasında mevcut anlaşmaların gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyoruz. Anlaşmaların İslam’a ve halkın menfaatlerine hizmet etmediği durumlarda, gerekli adımlar atılmalı ve anlaşmalar iptal edilmelidir.

Altıncı Olarak:
Zenginlerin, sadece zekat malıyla değil, kendi mallarından da cihad için harcamada bulunmaları gerektiğini bildirmekteyiz. Allah’ın yolunda cihad etmek, tüm müslümanların yükümlülüğüdür.

Yedinci Olarak:
İşgalci Siyonist devleti her yönüyle kabul etmek, normalleşme yapmak haramdır. Onlarla olan her türlü ilişki kesilmelidir.

Sekizinci Olarak:
İslam âlimlerinin, suskun kalmamaları, doğruyu söylemeleri ve düşmana karşı cihadı her türlü imkânla sürdürmeleri gerekmektedir.

Dokuzuncu Olarak:
Siyonist işgalciyle ve ona destek verenlerle ilişkiler kesilmeli ve bu destekleri durdurulmalıdır. Ayrıca, işgalciyle işbirliği yapan şirketlerle olan tüm bağlantılar da sona erdirilmelidir.

Onuncu Olarak:
ABD hükümetine yönelik, başkan Trump’ın Gazze için barış vaatlerine hatırlatma yapılmalıdır ve ABD’deki Müslümanlar, Başkan Trump’a ve hükümetine karşı baskı oluşturmalıdır.

On Birinci Olarak:
Siyonist devleti destekleyen şirketlerin boykot edilmesi, bu şirketlerin kapanmasına yol açacak şekilde halkın tüm gücüyle karşı durulması gerekmektedir.

On İkinci Olarak:
Müslüman halklar, Gazze’ye ilaç, yiyecek, giyecek ve yakıt göndererek yardımlaşmalıdır. Eğer bazı hükümetler bunu reddederse, yaratılan güçlüğe karşı Allah’a karşı olan sorumluluğa dikkat edilmelidir.

On Üçüncü Olarak:
Bu zor zamanlarda, müslümanların birlik içinde olmaları, fitne ve bölünmeden kaçınmaları gerekmektedir. Filistinli tüm grupların ve İslam dünyasının birlikte hareket etmesi, halkların birlik içinde olması farzdır.

On Dördüncü Olarak:
İslam ümmetinin, her türlü dua ve ibadette Gazze için sıkça dua etmeleri gerektiği belirtilmektedir.

On Beşinci Olarak:
Gazze halkına yardım eden tüm kişi ve kurumlara, şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca, Batı’da ve diğer yerlerde Siyonist projeye karşı duran tüm kişileri de takdir ediyoruz.

Sonuç olarak:
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği İcazet ve Fetva Komitesi’nin resmi açıklaması.

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
07.04.2025 Üsküdar

IUMS Başkanının Konu İlgili Açıklaması:👇https://vt.tiktok.com/ZSrf1EGeW/

Yukarıdaki Fetvayı Şöyle Özetleyebiliriz:👇

Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği İctihad ve Fetva Komitesi, Gazze’ye yönelik saldırıların devamı ve ateşkesin ihlali konusunda bir fetva yayınladı. Bu fetvada yer alan en önemli hususlar şunlardır:

1️⃣ Filistin’deki işgale karşı silahlı cihadın, dünya İslamı’ndaki her muktedir Müslümana farz olduğuna dair hüküm verilmiştir.

2️⃣ Arap ve İslam ülkelerinin derhal askeri müdahalede bulunmalarının farz olduğuna dair hüküm verilmiştir.

3️⃣ İşgalci Siyonist düşmana karşı kara, deniz ve hava yoluyla kuşatma yapılmasının, Arap ve İslam ülkelerindeki tüm kara yolları, deniz geçitleri, boğazlar ve hava sahası dahil olmak üzere farz olduğuna dair hüküm verilmiştir.

4️⃣ Direnişe askeri, mali, siyasi ve hukuki destek sağlanmasının dinî bir zorunluluk olduğuna dair hüküm verilmiştir.

5️⃣ İslam dünyasında bir askeri ittifak kurarak ümmeti koruma ve saldırganlara karşı koyma zaruretinin derhal yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

6️⃣ İşgalci Siyonist devlet ile normalleşmenin haram olduğuna dair hüküm verilmiştir.

7️⃣ Siyonist varlığa petrol ve gaz temin edilmesinin haram olduğuna dair hüküm verilmiştir.

8️⃣ Bazı Arap ülkelerinin işgalci Siyonist devletle imzaladıkları barış anlaşmalarının gözden geçirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

9️⃣ Gazze’deki kardeşlerimize mali yardımda bulunmanın farz olduğuna ve sınırların hızla açılması gerektiğine dair hüküm verilmiştir.

🔟 Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Müslüman topluluklara, Trump ve hükümetine baskı yaparak, seçim vaatlerini yerine getirip saldırıları durdurmaya ve barışı tesis etmeye zorlamaları gerektiği vurgulanmıştır.

Arapça Fetva metninin tamamı için 👇https://iumsonline.org/ar/ContentDetails.aspx?ID=38808#

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
07.04.225 Üsküdar

Fetva Heyetindeki Alimler:👇

1.  Faziletli Şeyh Muhammed el-Hasan ed-Deddu
2.  Faziletli Şeyh Abdurrahman Yusuf
3.  Faziletli Şeyh İbrahim Ebu Muhammed
4.  Faziletli Şeyh Halid el-Hanefi
5.  Faziletli Şeyh Ahmed Kafi
6.  Dr.Faride Sadiq Zouz
7.  Faziletli Şeyh Muhammed Cörmez
8.  Faziletli Şeyh Mustafa Dedaş
9.  Faziletli Şeyh Salim eş-Şeyhi
10. Faziletli  Şeyh Mesud Sabri
11. Faziletli  Şeyh Vunus el-Mebruk
12. Faziletli  Şeyh Acil en-Nişmi
13. Faziletli  Şeyh Nuruddin el-Hadimi
14. Faziletli  Şeyh Ahmed Hava
15. Faziletli  Şeyh Sultan el-Haşemi

Dünya Alimler Birliğinin Daha Önce Yaptığı Başka Bir Açıklama:👇

Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği (IUMS), Hamas’a yönelik eşi görülmemiş desteğini sürdürmektedir.
31 Ekim 2023 tarihinde yayımladığı fetvada; Batı Şeria ve İsrail’deki Filistin direniş gruplarını, İsrail’e komşu ülkeleri (Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan başta olmak üzere), diğer tüm Arap ve İslâm beldelerini, Hamas’a karşı İsrail’e karşı askerî müdahalede bulunmaya dâvet etmiştir.
Bildiride şu ifadelere yer verilmiştir: “Cihad ve Filistin’e destek, dinî bir vecibedir.” Özellikle de “resmî Arap ordularının toplam mevcudu dört milyonu bulurken ve bu ülkeler bu ordulara yılda 170 milyar dolar harcarken, bu ordular kışlalara hapsedilmiş, silâhlar pas tutmuş, teçhizatlar çürümüşken, ümmet ve insanlık uçurumun eşiğine gelmişse…”
Askerî müdahalenin, “uluslararası bir denge sağlayacağı ve bir Arap-İslâm infialine yol açacak zulmü önleyeceği” ifade edilmiştir.
Ayrıca, şer’i hükümlere göre İsrail’in saldırılarına karşı sessiz kalmanın caiz olmadığı, susmanın “Allah’a, Resûlü’ne ve mü’minlere hıyanet” olduğu, bu hâlin Allah katında büyük günahlar arasında sayıldığı belirtilmiştir.

2004 yılında, aşırılık yanlısı addedilen Şeyh Yusuf el-Karadâvî tarafından kurulan IUMS, Katar tarafından desteklenmekte, himaye edilmekte ve mâlî yönden finanse edilmektedir.
Yıllar boyunca, bu kuruluş cihada çağrılar, tahrik dili, Yahudi ve Hristiyan karşıtı söylemlerle anılmıştır.

Hatırlanmalıdır ki; 7 Ekim 2023 tarihinde, Hamas’ın saldırısı ile aynı gün, IUMS Başkanı Selîm Segâf el-Cüfrî ve Genel Sekreteri Ali el-Karadâğî tarafından imzalanan bir bildiride, bu saldırı “meşru direnişin etkili ve zarurî bir gelişmesi” olarak tanımlanmış, Müslümanların “özellikle Aksâ, Kudüs ve Gazze’deki kardeşlerini desteklemelerinin dinî bir sorumluluk” olduğu vurgulanmıştır.

Bu son fetva, Hamas’ın yurt dışındaki lideri Halid Meşal’in, âlimlere ve din adamlarına fetva yayımlamaları çağrısı yapmasından kısa bir süre sonra yayımlanmıştır.
Halid Meşal, bu fetvaların Arap yöneticileri harekete geçmeye zorlamasını istemiştir.
Selefî-cihadî ve Şiî çizgiden pek çok din adamı da Gazze’yi desteklemek için cihada çağıran fetvalar yayımlamıştır.

İşte fetvanın tercümesi:
1. Hükümetler ve resmî ordular, Gazze’yi soykırım ve topyekûn yok oluştan kurtarmak üzere acilen müdahalede bulunmakla dinî bir vecibe altındadır. Bu müdahale, Filistin davasına dinî, siyasî, hukukî ve ahlâkî olarak sahip çıkmanın bir gereğidir. Aynı zamanda uluslararası anlaşmalar, bölgenin ve ümmetin stratejik menfaatleri ve bu hükümetlerin halklarına karşı dinî sorumlulukları gereğince yerine getirilmelidir.
2. Askerî müdahale ile mühimmat ve teknik destek sağlanması, aşağıdaki taraflar için bağlayıcı bir dinî yükümlülüktür:
• Öncelikle Filistin içi: Fetva, Filistin Yönetimi’ni ve Batı Şeria ile İsrail içindeki tüm direniş gruplarını muhatap almaktadır.
• Dört çevre ülke: Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan başta olmak üzere.
• Tüm Arap ve İslâm ülkeleri: Filistin içindeki unsurlar ve çevre ülkelerle iş birliği içerisinde, onlarca yıldır süren kararsızlık ve acziyet hâlini sona erdirmeye muktedir, acil bir ittifak oluşturmalıdırlar. Çünkü bu acziyet, işgalciye sınırsız cürümler işlemeye cesaret vermekte; bu da genel bir yıkımın ve bölgenin topyekûn çöküşünün habercisidir.
3. Âlimler, seçkinler ve tüm yetkili kişi ve kurumlar; hükûmetler ve resmî ordular üzerinde baskı kurmakla, siyasî, yasama, yürütme ve yargı organlarını harekete geçirmekle dinen sorumludur. Bu, dinî, tarihî, anayasal ve stratejik bir vazifedir.
4. Halkın karşılaştığı en büyük tehlike, haklarını elde edememesi ve uğradığı zulmü defedememesi sebebiyle ümitsizliğe kapılmasıdır. Bu da ancak Allah Teâlâ’nın bilebileceği ölçüde kapsamlı bir toplumsal patlamaya yol açabilir. Özellikle de son dönemdeki siyonist saldırıların, Batı tarafından küresel, açık ve tahrik edici bir biçimde desteklenmesi bu endişeyi artırmaktadır. Bu destek, direnişin ve ona gönül vermiş yüz milyonların sırtından vurulmasıdır…
5. Batı’nın İsrail’e sağladığı kapsamlı askerî, mâlî, medya, diplomatik ve stratejik destek, Arap ve İslâm ülkelerini de benzer şekilde askerî, mâlî, siyasî, diplomatik ve medya sahasında harekete geçmeye mecbur kılmaktadır. Bu adımlar, uluslararası dengeyi tesis edecek ve yeni bir Arap-İslâm infialine yol açabilecek zulmü önleyecektir.
Dört milyonu aşkın askerî mevcuda sahip Arap ve İslâm ordularına her yıl 170 milyar dolar harcanırken, bu orduların kışlalara hapsedilmesi, silahların paslanması ve teçhizatların işlemez hâle gelmesi, ümmetin ve dünyanın çöküşe doğru sürüklendiği şu dönemde kabul edilemezdir.
6. Cihad ve Filistin’e yardım, dinî bir vecibe ve hem İslâmî hem de insanî bir sorumluluktur. Şer’î hükümlere göre, saldırılar karşısında susmak ve onu engellemek için hükûmetleri ve orduları harekete geçirmemek caiz değildir. Bu müdahale en yakındaki ülkelerden başlayarak yapılmalı, mesafeye göre sıralı şekilde diğerleri de dâhil olmalıdır.

Gazze, Mescid-i Aksâ, Kudüs ve Filistin’in yok edilmesine ve yerle bir edilmesine göz yummak; Allah’a, Resûlü’ne ve mü’minlere hıyanettir. Bu da Allah katında büyük günahların en büyüğündendir.

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
07.04.2025 Üsküdar

فتوى لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد العالمي لعلماء المسلمين بشأن “استمرار العدوان على غزة ووقف الهدنة”

بتاريخ 28/ رمضان 1446هـ= 28 مارس 2025م

الحمدلله مذل المعتدين، وناصر المستضعفين، ومثبت المجاهدين، وولي عباده المؤمنين، وحافظ أوليائه الصالحين، وقاطع دابر الطغاة الظالمين، ومصطفي الشهداء من المسلمين، ونصلي ونسلم على إمام المجاهدين، ورحمة الله للعالمين، وعلى آله وصحبه أجمعين وبعد:
فإن لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد العالمي لعلماء المسلمين تتابع بقلوب تعتصر ألما استمرار العدوان الغاشم على أهلنا في غزة، حيث بلغ عدد الشهداء أكثر من 50 ألف إنسان من بداية العدوان، وقد نقض الكيان المحتل اتفاقية إيقاف الحرب كما هي عادته في نقض العهود والمواثيق مع الله ورسله وخلقه؛ فاستأنف عملية الإبادة الجماعية الممنهجة لإخواننا في غزة بدعم من حكومة الولايات المتحدة، والتي لا زالت تمد العدوان الصهيوني بالقنابل الفتاكة والأسلحة المدمرة، في ظل صمت عربي وخذلان من دول العالم الإسلامي .
وإننا في لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد العالمي نبين الأحكام الشرعية المتعلقة بهذه النازلة في ظل استمرار هذا العدوان الصهيوني الغاشم، أداء للأمانة التي أخذها الله على أهل العلم وذلك على النحو التالي:
أولا: عطفا على كافة فتاوانا السابقة والمفصلة الصادرة منذ بدء حرب الإبادة وتأكيدا عليها نبين لأهل الإسلام ودوله كافة وجوب جهاد الكيان الصهيوني وكل من يشترك معه على الأرض المحتلة في إبادة أهلنا في غزة من المرتزقة والجنود من أي دولة، وذلك بالتدخل العسكري وإمداد المجاهدين بالمعدات الحربية والخبرات العسكرية والمعلومات الاستخباراتية، وذلك فرض متعين أولا على أهل فلسطين ثم دول الجوار (مصر والأردن ولبنان)، ثم كافة الدول العربية والإسلامية.
وواجب الجهاد ضد الاحتلال في فلسطين على كل مسلم مستطيع في العالم الإسلامي.
وتؤكد لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد أن الواجب الشرعي على الحكومات في دولنا هو التدخل الفوري عسكريا واقتصاديا وسياسيا لإيقاف هذه الإبادة والتدمير الشامل، بمقتضى ولايتهم
وأن ترك الحكومات العربية والإسلامية نصرة غزة وهي تباد يعدها الشرع جريمة كبرى في حق إخواننا المستضعفين في غزة يقول الله تعالى: {وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ‌وَالْمُسْتَضْعَفِينَ ‌مِنَ ‌الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ} [النساء: 75]، ويعد هذا التخاذل خيانة لأمانة الولاية وقد قال تعالى: ﴿يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ ﴾ [الأنفال: 27] .
ثانيا: يحرم إمداد العدو الكافر في إبادته لأهل الإسلام في غزة، أيا كان نوع هذا الإمداد، فيحرم بيع السلاح له، وتسهيل نقله عبر الموانئ أو الممرات الدولية كقناة السويس وباب المندب ومضيق هرمز أو أي وسيلة برية أو بحرية أو جوية وتفتي اللجنة بوجوب حصار العدو المحتل جويا وبريا وبحريا انتصارا لإخواننا في غزة.
ثالثا: تفتي اللجنة أنه يحرم إمداد الكيان بالبترول والغاز وكل السلع التي تساعده في حربه على أهلنا، وكذا يحرم إمداده بالطعام والشراب في الوقت الذي يموت فيه أبناء غزة جوعا، وأن من يفعل ذلك محبة للعدو الصهيوني الكافر، ورغبة في تدمير المقاومة الإسلامية فهو مرتد عن الإسلام، وتسقط ولايته عنهم، وإن فعله طمعا في كسب ونحوه، فقد أتى أكبر الكبائر وأعظم الذنوب، وهو على خطر عظيم، وتدخل هذه الأفعال في الموالاة المنهي عنها شرعا في قول الله تعالى: ﴿يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ﴾ [المائدة: 51]
رابعا: تفتي اللجنة بوجوب قيام الدول العربية والإسلامية بإنشاء حلف عسكري موحد لحماية بلاد الإسلام والدفع عن دينها ودمائها ومقدراتها وقرارها وأعراضها وهذا الوجوب من نوع العاجل الذي لا يجوز تأخيره لما يترتب على ذلك من المفاسد والفتنة في الأرض تحقيقا لقوله تعالى: ﴿وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ﴾ [الأنفال: 60] والسياسات العالمية اليوم لا مكان فيها للضعفاء والمختلفين والمتفرقين فالحلف العسكري الموحد للدول العربية والإسلامية للردع والحماية هو ما سيحقق الأمن والاستقرار للمسلمين والمنطقة ويشكل قوة توازن عالمي. وقد قال تعالى : ﴿وَالَّذِينَ كَفَرُوا بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ إِلَّا تَفْعَلُوهُ تَكُنْ فِتْنَةٌ فِي الْأَرْضِ وَفَسَادٌ كَبِيرٌ﴾ [الأنفال: 73]
خامسا: تدعو اللجنة الدول الإسلامية التي بينها وبين الكيان المحتل معاهدات إلى أن عليها إعادة النظر فيها والضغط على العدو بذلك.
لأن المعاهدات هدفها تحقيق المصلحة العامة لأهل الإسلام فندعو لمراجعتها وتقدير ما أقيمت لأجله وما التزمه العدو المحتل منها وما انتهك لاتخاذ موقف حازم حيال ذلك.
سادسا: تؤكد اللجنة ما أفتت به من وجوب الجهاد بالمال على كل قادر، فيجب على الأغنياء الجهاد بالمال وتجهيز الغزاة والمجاهدين، ليس فقط من مال الزكاة، بل الواجب أن يخرجوا من حر مالهم لإيقاف سفك دماء الأبرياء من إخوانهم، مصداقا لقول الله تعالى: {انْفِرُوا خِفَافًا وَثِقَالًا وَجَاهِدُوا بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنْفُسِكُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ} [التوبة: 41] ولقول النبي صلى الله عليه وسلم قال:”من جهز غازيا في سبيل الله فقد غزا، ومن خلف غازيا في سبيل الله في أهله بخير فقد غزا“، متفق عليه. وعليهم أن يسعوا إلى إيصال المال للمجاهدين بكل وسيلة ممكنة أيا كانت، وواجب كذلك رعاية أسر المجاهدين والمرابطين وكفالتهم بما يضمن لهم العيش واستمرار الرباط والجهاد والمقاومة.
سابعا: تفتي اللجنة بتحريم التطبيع مع الكيان الصهيوني المحتل بكافة صوره وأشكاله، وأن الواجب الشرعي على الدول التي طبعت مع الكيان قطع علاقتها معه؛ نصرة للمظلومين، فضلا عن حرمة موالاتهم وعونهم للكفار على المسلمين، وقد قال تعالى: ﴿‌تَرَى ‌كَثِيرًا مِنْهُمْ يَتَوَلَّوْنَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَبِئْسَ مَا قَدَّمَتْ لَهُمْ أَنْفُسُهُمْ أَنْ سَخِطَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَفِي الْعَذَابِ هُمْ خَالِدُونَ . وَلَوْ كَانُوا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالنَّبِيِّ وَمَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَا اتَّخَذُوهُمْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنَّ كَثِيرًا مِنْهُمْ فَاسِقُونَ﴾ [المائدة: 80-81].
ثامنا: يجب على العلماء شرعا القيام بواجبهم وعدم السكون والخذلان، وأن يصدعوا بالحق، وأن يعلنوا وجوب جهاد العدو المحتل بكل وسيلة ممكنة، وأن يضغطوا على الأنظمة الحاكمة والجيوش الرسمية والمؤسسات في بلاد الإسلام بالقيام بواجبهم وتحملهم مسؤوليتهم الدينية والتاريخية والحضارية.
تاسعا: يجب شرعا على المسلمين -حكاما وشعوبا- أن يقاطعوا الكيان الصهيوني ومن يشترك معه في حرب الإبادة، مقاطعة سياسية بسحب السفراء، واقتصادية بترك شراء الأسلحة والمعدات والطائرات والسيارات وغيرها من السلع منهم، فضلا عن المقاطعة الثقافية والعلمية وغيرها، كما يحرم على الدول التي هي شريكة في شركات بناء المستوطنات بقاؤهم فيها، ويجب عليهم شرعا الانسحاب من تلك الشركات، وألا تستثمر أموال المسلمين في شركات تعمل في بناء المستوطنات وخدمة الاحتلال الصهيوني الظالم، فتلك خيانة عظمى.
عاشرا: توجه اللجنة النداء إلى الحكومة الامريكية التي تبنى الرئيس ترمب في حملته إحلال السلام في غزة ودعمه الناخب المسلم بناء على ذلك.
وتذكرهم بهذه الوعود وعلى الجاليات المسلمة في الولايات المتحدة الامريكية القيام بالضغط على الرئيس ترمب والحكومة الأمريكية بما في وسعهم من الوسائل المتاحة المكفولة.
الحادي عشر: تدعو اللجنة إلى استمرار مقاطعة الشركات الداعمة للكيان الصهيوني المحتل لما لها من فاعلية ظهرت نتائجها الفاعلة من أي دولة كانت غربية أو غيرها وبخاصة إن كانت الدولة ضالعة في دعم العدوان بالسلاح والقنابل والعتاد والموقف السياسي.
الثاني عشر: يجب على الشعوب المسلمة إمداد إخوانهم في غزة بكل ما يقدرون عليه من الدواء والغذاء والكساء والوقود ونحوها، وأنه في حال رفض بعض الحكومات في بلاد المسلمين ذلك، فلا طاعة لمخلوق في معصية الخالق، ولا يكون ذلك مخالفة لولي الأمر، لأن طاعة الله في نصرة المظلوم وعونه أحق من طاعة الحاكم في تقاعسه عن نصرة المسلمين.
الثالث عشر: يجب شرعا في هذه الآونة الصعبة وحدة صف المسلمين، وترك الشقاق والنزاعات جانبا، ويتأكد هذا في حق الفصائل الفلسطينية جميعها، وكذلك وجوب وحدة الصف العربي والإسلامي بين الدول والمؤسسات، مصداقا لقوله تعالى: ﴿وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ﴾ [الأنفال: 46].
الرابع عشر: تدعو اللجنة الأمة كلها لقنوت النوازل في الصلوات المفروضة والمسنونة، سرا وجهرا والإكثار من الدعاء في عموم الأحوال لإخواننا في غزة؛ لما للدعاء من أثر عظيم بالغ.
الخامس عشر: تتقدم اللجنة بالشكر للدول والمؤسسات والشعوب والأفراد التي تساند أهل غزة في محنتهم، سواء برفض التهجير، أو تقديم العون والمساعدة، أو ببيان الحق والصدع به أمام العالم، أو بإصدار الأحكام العادلة كما هو الشأن في بعض المنظمات الدولية ومؤسسات المجتمع المدني في العالم الإسلامي والعالم الغربي، والمؤسسات الدينية وعلى رأسها الأزهر الشريف، كما تشكر كل السياسيين والمسؤولين في العالم الغربي الذين يقفون ضد المشروع الصهيوني وينتقدون سياسات دولهم المؤيدة له، بما في ذلك بعض اليهود، وذلك انطلاقا من قول النبي صلى الله عليه وسلم:” لا يشكر الله من لا يشكر الناس” رواه أبو داود والبخاري في الأدب المفرد.
والحمد لله رب العالمين
صادر عن لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد العالمي لعلماء المسلمين

يمك أن نلخص المتن كالتالي:👇

لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد العالمي لعلماء المسلمين تصدر فتوى في نازلة استمرار العدوان على غزة ونقض الهدنة، أهم ما تضمنته ما يلي:

‏1️⃣ وجوب الجهاد بالسلاح ضد الاحتلال في فلسطين على كل مسلم مستطيع في العالم الإسلامي.

‏2️⃣ وجوب التدخل العسكري الفوري من الدول العربية والإسلامية.

‏3️⃣ وجوب حصار العدو الصهيوني المحتل براً وبحراً وجواً، بما في ذلك الممرات المائية والمضايق وسائر الأجواء في الدول العربية والإسلامية.

‏4️⃣ إمداد المقاومة عسكرياً ومالياً وسياسياً وحقوقياً واجب شرعي.

‏5️⃣ إنشاء حلف عسكري إسلامي لحماية الأمة وردع المعتدين، وهو واجب شرعاً بشكل عاجل.

‏6️⃣ تحريم التطبيع مع العدو الصهيوني.

‏7️⃣ تحريم الإمداد بالبترول والغاز للكيان الصهيوني.

‏8️⃣ إعادة النظر في معاهدات السلام التي أبرمتها بعض الدول العربية مع الكيان المحتل.

‏9️⃣ وجوب الجهاد المالي لدعم إخواننا في غزة وسرعة فتح المعابر.

‏🔟 دعوة الجاليات المسلمة في الولايات المتحدة الأمريكية إلى الضغط على ترامب وحكومته للإيفاء بوعوده الانتخابية في إيقاف العدوان وإحلال السلام.

‏نص الفتوى على موقع الاتحاد:
⁦‪iumsonline.org/ar/ContentDeta

الأعضاء المشاركون في الفتوى:
1
فضيلة الشيخ محمد الحسن الددو
عضو
2
فضيلة الشيخ عبد الحي يوسف
عضو
3
فضيلة الشيخ إبراهيم أبو محمد
عضو
4
فضيلة الشيخ خالد الحنفي
عضو
5
فضيلة الشيخ أحمد كافي
عضو
6
الدكتورة فريدة صادق زوز
عضو
7
فضيلة الشيخ محمد جورماز
عضو
8
فضيلة الشيخ مصطفى دداش
عضو
9
فضيلة الشيخ سالم الشيخي
عضو
10
فضيلة الشيخ مسعود صبري
عضو
11
فضيلة الشيخ ونيس المبروك
عضو
12
فضيلة الشيخ عجيل النشمي
عضو
13
فضيلة الشيخ نور الدين الخادمي
عضو
14
فضيلة الشيخ أحمد حوى
عضو
15
فضيلة الشيخ سلطان الهاشمي
عضو

 فتوى لجنة الاجتهاد والفتوى بالاتحاد العالمي لعلماء المسلمين بشأن “استمرار العدوان على غزة ووقف الهدنة” https://iumsonline.org/ar/ContentDetails.aspx?ID=38808#