Hangi Laiklik?

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADALET BAKANLIĞI


Amerika Birleşik Devletleri’nde ve İngiltere’de uygulanan LAİKLİK ŞEKLİ

Aşağıda vermiş olduğum web sitelerine bakılmasını rica ederim, bendeniz Fransız modeli , tam seküler laiklik sisteminin dayatılmasına karşıyım, eğer nasip olsa da yüzde 60 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilsem yine de mevcut yemini etmem, ben en kutsal değer olarak bildiğim Kuran-ı Kerim üzerine yemin ederim, aşağıdaki paylaşımların Sayın Cumhurbaşkanımıza da iletilmesini rica ederim, Fransız modeli tam seküler laiklik modelinin dayatılması yerine , halen uygulanan İngiltere’deki ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki laiklik modellerinin uygulanması konusunda ülkemizde gerekli demokratik ve hukuki alt yapıların olduğuna inancım tamdır. Ayrıca İngiltere’de ve ABD’de uygulanan laiklik şekli, Yasrib / Medine Sözleşmesine çok benziyor, Yasrib / Medine Sözleşmesine Müslümanlar / Müminler, Yahudiler / Museviler ve Yasribli / Medineli Müşrik Araplar taraf olmuşlardır, taraflar İslam hakimiyeti altında kendi HUKUK SİSTEMLERİNDE SERBESTİLER .

ABD’de Başörtülü Hakim Kur’an’a El Basarak Yemin Ediyor

https://www.youtube.com/watch?v=dy54iu9jq-w

ABD, New Jersey, Peterson Şehrine TÜRK Emniyet Müdürü, Kur’an-a El Basarak Yemin Etti

https://www.youtube.com/watch?v=1HCGeXJ60O0

İngiltere’de şeriat mahkemeleri faaliyete geçiyor….. BAĞLANTISI…….

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/ingilterede-seriat-mahkemeleri-faaliyete-geciyor-9895499

Ülkemizde kurulabilecek İSLAM, HRİSTİYAN, MUSEVİ ŞERİAT MAHKEMELERİ SADECE MEDENİ HUKUK ÜZERİNDE YARGILAMA YAPABİLİRLER VE TARAFLAR KABUL EDERLERSE BU MAHKEMELERDE YARGILANABİLİRLER, kabul etmeyenler LAİK MAHKEMELERDE YARGILANIRLAR, şeriat mahkemelerinin kararları üst mahkemelere TEMYİZ EDİLEBİLİRLER , bu durum hali hazırda İngilterede İSLAM ŞERİAT MAHKEMELERİ OLARAK UYGULANMAKTADIR VE ÜLKEMİZİN HEM DEMOKRATİK HEM DE HUKUK ALT YAPILARI BU UYGULAMALARA MÜSAİTTİR DÜŞÜNCESİNDEYİM NAÇİZANE , yeter ki, yeterli irade ortaya konup, konu halka doğru şekilde anlatılabilsin …
Aslında kastım şudur , günümüzdeki uygulamalar Yasrib / Medine sözleşmesinin bir açıdan değerlendirilmesinin de gerektiği noktasına getirebilmektedir bizi, bu sözleşmenin hukuki bazda günümüz gelişen demokrasilerine bir yansıması niteliğinde bakılmasını isterim konuya ve ayrıca günümüz gelişen demokrasilerindeki uygulamaların bu sözleşme ışığında felsefi, fikirsel bazda değerlendirilmeleri de gerçekten iyi olur , günümüz gelişen demokrasileri kendilerine güvenerek bu çeşit uygulamalara da yönelebiliyorlar, bizim gibi demokrasi de diyemeyeceğimiz ülkelerde ise hala geriye gidiş var maalesef, demokrasi sadece siyasi hareketlerden ve seçimlerden ibaret değildir, demokrasinin başka sac ayakları da vardır taktir edersinizki, tüm demokratik toplum örgütleri, tüm hukuksal yapılar, üniversiteler, siyaset ile ilişikli olmamasına rağmen bazı kamu kurumlarındaki bürokratik yapılardaki uygulamalar ( misal tüm okullarda demokrasi derslerinin verilmesi gibi ) ve sair, artık benim aklıma gelmeyip de , belki sizin aklınıza gelebilecek her şey diyelim, bizim gibi ülkelerde demokrasiyi genelde seçim kısır döngüsüne sokarlar , yüzde 85 civarında seyreden seçimlere katılım oranlarını halkımız demokrasiye sahip çıktı diye yutturmaya kalkarlar, oysa ki, gelişen demokrasilerde seçimlere katılma oranları yüzde 55-65 bandında seyreder genelde, bizde niye böyle , onlarda niye öyle , bu hiç araştırılmaz veya araştırılsa da sonuçları halka sunulmaz, şimdi seçimlere katılım oranları bizden çok düşük olan demokrasilerde daha az mı demokrasi var bizden, böyle söylenirse bu çok gülünç olur elbette , ama gerçek ortadadır elbette , onlarda demokrasinin diğer sac ayakları gayet iyi çalışırlar , bizde ise hemen hiç çalışmazlar , umarım anlatabilmişimdir durumları, sabrınız için teşekkürler.
Fatih Taner Vural
İnşaat Mühendisi
Ankara Gazi Üniversitesi
0 532 390 97 73
[email protected]

LAİKLİK, HANGİ MODEL LAİKLİK

Merhaba, evet laiklik , hangi model laiklik, dünyada iki model (çeşit) laiklik vardır, birisi Fransız modeli, tamamen din dışı, yani seküler modeldir, diğeri de belki Anglo Sakson diyebileceğimiz, İngiliz, Amerika Birleşik Devletleri modeli, misal İngiltere’de Müslümanların çok olduğu bölgelerde İslam şeriat mahkemelerinin kurulmasına izin verildi, bu mahkemeler sadece taraflar karşılıklı isterlerse medeni hukuku ilgilendiren davalara bakıyorlar, kararlar da üst mahkemelere açık, misal Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkan dahil kamu görevine başlayan herkes eğer isterlerse inançlarının kutsal kitapları üzerine yemin edebiliyorlar, yani Fransa’daki gibi tamamen seküler bir anlayış kesinlikle yok, evet bizim laikçilerimiz mütemadiyen bize Fransız modeli seküler laikliği dayatıyorlar, sanki başka laiklik modeli yokmuş gibi, bakın açıkladık, başka model de var, bu iki modelin tartışıldığını bizim medyamızda hiç gördünüz mü, niye yok, çünkü onlar bir merkezi kısır siyasi tartışmalar olan, diğer bir merkezi de iktisadi / ekonomik durumlar olan, elipsotik merkezlerin oluşturduğu sınırlarındaki daireden kendilerini çıkarıp , genel sosyolojik evrendeki olanlara akıl yorabilecek kadar çaplı değiller, entelektüel seviyeleri bu duruma yetmiyor, medya da zaten buna gerek görmüyor, reytingler neyi gösteriyorsa doğru odur değil mi, gerisi boş uğraşlar, ne diyelim, ne zamana kadar böyle gidecek, ayrıca Anglo Sakson laiklik modeli, Hz Muhammed’in Medine (Yasrib) şehrinde uyguladığı ve tarihte Medine Anlaşması olarak geçen anayasal düzene en yakın modeldir, Medine Anlaşmasında, Müslümanlar, Yahudiler ve Medineli Müşrik Araplar (putlara tapan paganistler) aralarında anlaşmışlardır ve beraber yaşamışlardır, sonradan Yahudiler, bu anlaşmayı ihlal etmişlerdir, Müslümanların düşmanı olan Mekkeli müşriklerle anlaşmışlardır, oysa ki, Medine Anlaşmasının esaslarına göre, taraflar bir birlerinin düşmanlarıyla iş birliği yapmayacaklardı, merak edenler internetten fazlasıyla bilgi alabilirler; bakınız, bizde seçimlere katılım oranı yaklaşık yüzde 85 iken, gelişen demokrasilerde yüzde 55-65 bandında, neden böyle araştıran var mı, ve bu durum yani yüzde 85 seçimlere katılım oranı bizde demokrasinin zaferi kabul ediliyor, gerçekten biz onlardan daha mı demokratız, yoksa bu komedinin açıklanması mı lazım, ve sanki demokrasiyi sadece seçimler kabul eden siyasi güruh halkı peşinden koşturuyorlar, nerede DEMOKRATİK TOPLUM ÖRGÜTLERİ, nerede bunların kamu oyu oluşturma kabiliyetleri, nerede bu örgütlerin siyasileri yönlendirme yetenekleri, bakınız bizde sadece demokrasicilik diye tuhaf bir oyun oynanıyor, bu oyunun kurallarını da bizim her şeyi bilen siyasetçilerimiz koyuyorlar, sizce halkın kural koyabilme kabiliyeti var mı, ne dersiniz, işte size bir yazı, acaba görüş bildirebilecek cesarette, çapta kaç kişi var ülkede bu yazıda bulunan konular hakkında?
Aslında kastım şudur , günümüzdeki uygulamalar Yasrib / Medine sözleşmesinin bir açıdan değerlendirilmesi de gerektiği noktasına getirebilmektedir bizi, bu sözleşmenin hukuki bazda günümüz gelişen demokrasilerine bir yansıması niteliğinde bakılmasını isterim konuya ve ayrıca günümüz gelişen demokrasilerindeki uygulamaların bu sözleşme ışığında felsefi, fikirsel bazda değerlendirilmeleri de gerçekten iyi olur, günümüz gelişen demokrasileri kendilerine güvenerek bu çeşit uygulamalara da yönelebiliyorlar, bizim gibi demokrasi de diyemeyeceğimiz ülkelerde ise hala geriye gidiş var maalesef, demokrasi sadece siyasi hareketlerden ve seçimlerden ibaret değildir, demokrasinin başka sac ayakları da vardır taktir edersinizki, tüm demokratik toplum örgütleri, tüm hukuksal yapılar, üniversiteler, siyaset ile ilişikli olmamasına rağmen bazı kamu kurumlarındaki bürokratik yapılardaki uygulamalar (misal tüm okullarda demokrasi derslerinin verilmesi gibi) ve sair, artık benim aklıma gelmeyip de, belki sizin aklınıza gelebilecek her şey diyelim, bizim gibi ülkelerde demokrasiyi genelde seçim kısır döngüsüne sokarlar, yüzde 85 civarında seyreden seçimlere katılım oranlarını halkımız demokrasiye sahip çıktı diye yutturmaya kalkarlar, oysa ki, gelişen demokrasilerde seçimlere katılma oranları yüzde 55-65 bandında seyreder genelde, bizde niye böyle , onlarda niye öyle, bu hiç araştırılmaz veya araştırılsa da sonuçları halka sunulmaz, şimdi seçimlere katılım oranları bizden çok düşük olan demokrasilerde daha az mı demokrasi var bizde, böyle söylenirse bu çok gülünç olur elbette, ama gerçek ortadadır elbette, onlarda demokrasinin diğer sac ayakları gayet iyi çalışırlar, bizde ise hemen hiç çalışmazlar, umarım anlatabilmişimdir durumları, sabrınız için teşekkürler.
11.11.2023