Ekranlar ve Kürsülerden Dedikodu, Suizan ve İftira ..
İlim, İhlas ve Samimiyet Adına, Ekranlar ve Kürsülerden Dedikodu, Mübalağa, Suizan ve İftira Edilmesi İbretlik ve Düşündürücüdür
Bu video linkini👆bana Afrika gezimizin bir bölümünde beraber olduğumuz Cemalettin Terzi kardeşim yollayıp görüş ve değerlendirmemi merak etmiş. Bunun üzerine kendisine aşağıdaki yazının özeti olan cevabi bir not yazıp yolladım.👇
Söyleneni, söyleyenin muradına uygun şekilde anlamayacak kadar ön fikirli ve şartlanmış veya anlayış fukarası olan medyatik hocalar, sadece kendi güven ve itibarını zedelemekle kalmaz, mübalağa, suizan ve iftira çukuruna düşmekten bizi değil, kendilerini bile koruyup kurtaramazlar. Bu insanların ekserisi sözü söyleyen veya yazan kişinin, sözlerinden anladığı manaya delaleti sarih olmayan maksadını, çoğu kez söyleyenin maksadı hilafına, zihin okur şekilde anlayıp açarak yorumlamakla kalmıyor; o fikirlerde olabilecek şeytani incelikleri açığa çıkartarak reddetme ve önleme iddiası ile yaymaya öncülük de ediyorlar. Böylece oluşan polemik ortamında hakikatler ve gerçekler karanlıkta kalıyor; okuyup takip eden kitlelerin zihinleri daha çok karışıyor; muhataplar kadar kendileri de itibar kaybedebiliyorlar. Yaptıkları bu usülsüz tenkit ve reddiyeler ile sadece İslam düşmanlarına hizmet etmiş olabileceklerini düşünecek vakit ve fırsatları bile olmuyor. Çünkü etrafında oluşan taraftar halkasının kültür seviyesi uyarmaya, düzeltmeye elverişli olmadığı gibi böyle bir alışkanlıkları olmadığını da görebiliyoruz.
Medyatik olup takipçi veya dinleyici, okuyucu sayısını artırma gayretinde olan ve kendi görüşünü merkeze koyarak konuşup yazanlar arasında, gerek hoca ve gerekse akademisyen geçinenlerden, hataya düşmeyen tek bir kişi dahi yoktur demiyorum ama ben görmedim; diyorum. Bu sebeple münferit görüş ve hareketlere itibar edip bağlanmak yanıltıcı, riskli ve tehlikeli olabilir. İstişare ve şurayı merkeze koyup birlikte hareket etmek anlayışını benimseyenlere kulak verip itibar etmek gerektiği gibi, araştırma ve sorgulamayı da hiç bir zaman ihmal etmemek gerekiyor.
Dünyanın haini en bol iki-üç ülkesinden birinde yaşamamız bir tarafa, kifayetsizlerin, evliya görünümlü eşkıyaların, ehli sünnet savunucusu görünen etki ajanlarının, bilgi ve samimiyeti ile dikkat çektiği halde, sera şartlarında yetişmesi sebebi ile kullanılmaktan uzak kalamayan, ufku dar, görgü ve tecrübe fakiri çapsızların hiç de az olmadığı bir ülkede yaşadığımızı hiç bir zaman unutmayacak ve her zaman dikkate alacağız. Hele Tenkit usül ve üslubu, yol ve yordamı bilmeyip ekranlarda boy gösteren, tenkit etmek için hiç bir ölçü tanımayanların oyununa gelmeyeceğiz. Bu konuda altta linkini verdiğim iki yazı ve birincisi üzerine yapılan değerlendirmeleri özellikle okumanızı tavsiye ederim.
Ehli Sünnet-i Müdafaa etmek iddiası ile başkalarını tenkit edip reddiye yapanlar, bu işi yaparken dikkat etmesi gereken üç temel unsur olmalıdır:👇
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/ehlisunneti-mudafa-etmek-iddiasi-ile-tenkit-etmek/
Usülsüz ve Ölçüsüz Tenkidin Faydadan Çok Zararı Vardır👇
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/usulsuz-ve-olcusuz-tenkidin-faydadan-cok-zarari-vardir/
Rabbim, bizleri aşırılıklardan uzak vasat ümmet olma şuurundan uzaklaştırmasın. Olaylara taassup gözlüğü ile bakmaktan korusun. Allah rızasını her şeyin üstünde ve önünde görüp yaşamaya gayret edenlerden eylesin. (Amin)
29.08.2024 OF
Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Sevgili Ahmet Ziya’m,
Haksız iddialarla, zoraki yorumlarla itham edilen bir insanı, sevgili Nureddin Yıldız’ı kimseyi suçlamadan, insaflı sözlerle savunduğun için Allah senden razı olsun.
İnsanlar herhalde kendi çevrelerince alkışlanmak, onlara dini savunuyor görünmek için ne büyük veballer yükleniyorlar.
Nureddin Hoca’yı tasavvufa karşı gösterirken, onun Mahmut Efendi hakkında yaptığı takriben altı saatlik video programını nasıl görmezden geliyorlar. Allah onları ıslah etsin
Bu pek güzel gayretin için sana teşekkür ederim.
Prof.Dr. Mehmet Yaşar Kandemir
Bir başka Hocamız da şöyle bir not yazdı:👇
Bu gibi dedikodu, isim verip, selefi gibi ithamlar Doğru değil. Kişilerin ömür boyu birbirine buğz ve düşmanlık yapmasına sebep olabilir. Gerçekten, ben şeyh olarak, şu anda senin günahını sildim, diyen varsa, onun kendi düşünmesi gerekir. Yoksa, yanlış yorum da uygun değil. 04.09.2024
Prof.Dr. Hamdi Döndüren
Bir İslam alimi kitabında şöyle harika bir tespitte bulunuyor:👇
“Dünyanın bütün değerli insanlarını yani veli kullarını bir mekana toplasalar ve onlar orada sonsuza dek yaşayacak olsa, orada hiçbir mesele ve sıkıntı olmaz. Çünkü Allah’ın veli kullarında ‘Ben’ yoktur.”
Benlik kişiliğin bir parçası iken günümüzde kişiliğin önünde tutuluyor. Ayrıca benlik aile, toplum, ülke, inanç ve insanlığın önüne geçiriliyor.
Belki de bütün mesele ve sıkıntıların temelinde bu yanlış algı yatıyor.
30.08.2024 Bursa
Dr. Yasin Kuruçay
Aziz kardeşim,
Müslümanın kul hakkına girmemek için büyük çaba sarf etmesi gerekir. Hele hele delil olmadan yargılamak iftiraya kadar götürebilir; Allah korusun. Uğraşmamız gereken yedi başlı küfür canavarı müslümanları doğrarken, bizim birbirimizle uğraşmamız ne kadar acı. Bu nedenle güzel bir çizgiye temas etmişsiniz: Dedikodu, su-i zan, mübalağa ve iftiraya düşmememiz gerekmektedir.
Dua ve muhabbetle
08.09.2024
Prof.Dr. Nurullah Genç
Teşekkürler Ahmet hocam
İlim-amel-ihlâs’tan müteşekkil erkân-ı selâse üzerine imal-i fikreden herkesten Hak Teala razı olsun. Elbette hatadan ari kul yoktur. Ulemaya düşen bu hataları unf ile değil, rıfk ile ve ilmî metodlarla tashihtir. Mehmet Görmez beyin din-siyaset konusundaki tespitine katılıyorum. Fıkhî ve kelamî mirasın bütünüyle revizyona tâbi kılınması gerektiği konusu ise fîhi nazardır. Biz geleceği inşa ederken geçmişteki emsalsiz ilmî birikimlerimizden mülhem ve müstefid olmak zorundayız.
Benim asıl dikkat çekmek istediğim husus din adamlarımızın kendi aralarında sergiledikleri insafsız ihtilaflar ve saldırgan tutumlardır. Bu yönden, haklarında فما اختلفوا إلا من بعد ما جآءهم العلم بغيا بينهم buyurulan kadim İsrailoğulları ulemasına ne denli çok benzediğimiz dikkat çekicidir. İttifak ve tevhit gerektiren ilim ihtilaf ve tefrika konusu oluyor. Ne tuhaf!