ASRIMIZDA MÜNFERİT GÖRÜŞ ve İCTİHATLAR NEDEN GÜVEN VERMİYOR?
Ülkemizdeki İslami hareketlerin birbirleri ile olan yardımlaşma ve dayanışma düzeyi, münasebetleri istenilen düzeyde olduğunu söylemek gereğinden fazla iyimserlik olur diyene itiraz edemem. Münferit kabiliyetlerin ise tek başına oluşturup yönettiği kendi gurupları dışında, diğer kabiliyet ve guruplarla düzenli irtibat içerisinde olduğunu, istişare ettiğini, birlikte faaliyet gösterdiğini benim görme imkanım olmadı; gören varsa bilmek öğrenmek isterim. Çünkü böyle bir faaliyeti öğrenip bilmek, görmek benim umudumu artırıyor; mutluluk ve huzur duymama vesile oluyor.
Münferit kabiliyetler, ne kadar bilgili ve kabiliyetli olursa olsun, yanılma ve hata etme ihtimali her zaman vardır. Bu ihtimali azaltmanın en kestirme yolu birlikte hareket etmek, istişare etmek, farklı görüşlerde olan ilim ehli kişilerin bir arada beraber çalışması, cemaat önüne birlikte çıkabilmesi ile mümkün olabilir.
İnsan ve Medeniyet Hareketinin, Eyüp Sultan’daki merkezi, 16 yıldan beri böyle güzel ve örnek bir çalışmaya ev sahipliği yapıyor. Üç-dört hoca efendi arkadaşımız, aynı anda, aynı mekanda, birlikte kürsüye çıkıp aynı konuyu birlikte işleyip dinleyenlerine sunuyorlar.
Her hafta değişik bir konunun, sıradaki hoca tarafından sunumu yapılıyor; diğer hoca arkadaşları da eksik kalan veya farklı zaviyeden bakılması mümkün olan hususlara işaret ediyorlar; sonunda bir toparlama yapılarak konu bir sonuca bağlanıyor. Her hafta pazar günleri sabah namazından sonra
yapılan bu dersler takriben iki saat sürüyor. Dinleyenlere soru sorma imkanı da veriliyor.
Bu ders ilk defa 2008 yılında başlamış, başlangıçta derslere katılan hocalar arasında, Şerafettin Kalay, Talha Alp, Emrullah Hatipoğlu, Mustafa Sezer, gibi hocalar olmuş. İlk yıllardan sonra Veli Karataşhoca da aralarına katılmış. Mazereti olup katılamayanlar olduğu zamanlarda geçici moderatörlerin görev alması da söz konusu olmuş.
Ben bu derslere ilk yıllarda bir defa katılmış, çok beğenmiş ve takdir etmiştim. Son olarak da 08.01.2023 tarihinde katılma imkanı bulmuş; Ahzab süresi 16-24. ayetlerinin tefsir ve izahını dinlemiştim. Bu celsede Şerafettin Kalay, Veli Karataş, M.Ali Büyükkara ve Mustafa Özel birlikte ders yapmışlardı. Kahvaltıyı da beraber yapmış sohbet etme imkanı bulmuştuk.
Müstakil yapılı, dört Hocanın aynı anda kürsüye çıkıp aynı ayetleri tefsir etmelerinin dinleyenlere nasıl güven verdiğini görmenizi arzu ederim. 16 yıldır aralıksız devam eden dersin müdavimleri, dersin bir tatil gününde ve sabah namazından sonra yapılmasına rağmen, 30-40 kişi olması da dikkatimi çekti. İlk bakışta sıradan bir şey gibi görenler olabilir. Ama şu hususları dikkate alarak düşünecek olursak bu ders ve sohbet sisteminin sıradan ve kolay olmadığını anlar ve takdir ederiz. Hazırlanmadan, mevcut birikiminizle gelip konuşma imkanı olamaz; çünkü dinleyenler dışında yanınızda üç hoca daha var; açık verirseniz mahcup olabilirsiniz.
Hata yaparsanız sizi dinleyen diğer üç hocanın sessiz kalması da mümkün değil, onlarda hazırlıklı gelmiş; söyleyecekleri size eziklik ve mahcubiyet yaşatabilir.
Konuyu işlerken farklı zaviyeden bakan her hoca delil ve kaynağını zikretmek, itiraz vaki olursa, cevaplamak zorunda, sizden önceki hoca arkadaşlarınızın söylediklerini tekrarlamanız da ilgiyi azaltabilir; kısacası dersi ve konuyu ciddiye almak, kaynağınızı sağlam ve dikkatli seçip çalışmak zorundasınız.
Cahil bir proğramcının karşısına oturup atıp tutmaya, şovmenlik yapmaya benzemez; küçük düşer, ayrılmak zorunda kalırsınız. Çünkü dinleyenler de seviyeli ve ciddi insanlar. Ne kadar güzel bir uygulama değil mi? Şimdi, M.İ. – M.Ö. – M.O. gibi isimler, üç birikimli arkadaşın ve seviyeli dinleyicilerin huzurunda savundukları görüşleri rahatlıkla gündeme getirebilirler mi? Getirse bile inandırıcı olabilirler mi? Ne kadar dayanabilirler? 16 sene devam edebilirler mi?
Acizane, asrımızın münferit içtihat asrı olmadığını, nokta ihtisas sahiplerinin de alim olamayacağını, içtihat edemeyeceğini ancak içtimai içtihat söz konusu olabileceğine inananlardanım. Fi harficeri ve uygulaması üzerine doktora yapmış bir arkadaşın Arap dili grameri uzmanı kabül edilmesi mümkün olabilir mi?
16 seneden beri devam eden bu derslerde de zaman zaman hoca değişikliği olmuş. Aralarında hiç ara vermeden devam edebilen bir arkadaş olmuş; dersleri 16 yıldır kesintisiz devam ettiriyor. Mekke-i Mükerremede fıkıh alanında doktorasını başarı ile tamamlamış bu arkadaşımız hem edebiyat fakültesi hem de İst. YİE mezunu olup yazma, konuşma ve muhakeme kabiliyeti olan, istikrarlı, vefalı mert ve üretken bir arkadaşımız olmasına rağmen, İstanbul’daki İlahiyat ve İslami ilimler fakültelerinde hoca olarak yer bulamamış olması, ayrıca anlatmaya değer ibretlik bir vak’adır. Ehli himmet hoca ve idarecilerin olmayışı, kıskançlık ve ikinci plana kalma endişeleri böyle değerli ve kabiliyetli arkadaşlara yer açmamızı engelleyebiliyor. Kendisi ile Mekke’de aynı daireyi paylaştığımız, ticarette ortaklık yaptığımız, halen İstanbul’da da komşu olduğumuz bu arkadaşın kendini takdim etme, öne çıkartma, isteğinde ısrarcı olma alışkanlığı olmayışını bilmem eksiklik görür müsünüz, ben onun adına bir kaç fakülteye dosya verdim. Halen Trabzon Üniversitesi rektörü dışında ilgi gösteren olmadı. Arkadaşımızın da Trabzon’a gitme imkanı olmayınca, kendisine özel dersler ve kitap yazmayı sürdürmek kaldı. Adını, İnsan ve Medeniyet Hareketi Merkezinde yapılan pazar ders ve sohbetlerin ilk yılları ve 2023’de de devam eden hocaları arasında zikrettiğim için, tekrar yazmıyorum. Onu da siz keşfedersiniz.
İmkan ve fırsatınız olursa, pazar günleri yapılan bu ders ve sohbete, fiziken bir defa katılmanızı ve tanışmanızı tavsiye ederim. En azından tanıdıklarınıza tavsiye etmenizi beklerim.
06/10/2023 OF
Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Aşağıda, “Kur’an İkliminde Müzakereler” levhası altında sürdürülen bu dersin tanıtıldığı bir video linki veriyorum. İlgi duyanlar dinleyip izleyebilir.
Kur’an İkliminde Müzakereler 19/3/2023
Dinleyin Gönüllerinizin Pası Silinsin
Bir Güzel Gecede Bir Güzel Dua