Açıkınca Taptığı Putu Yiyen Çağdaş Müşrikler

Siyonist İsrail Ordusu, “Hamas’ın Mali Sorumlusu Olarak Gördüğü Ebu Yahya’yı (Abdülhay Zekut) Etkisiz Hâle Getirdiğini” Duyurdu

Zekut, iki hafta önce Gazze şehrinde Râid Sa‘d’ın hedef alındığı saldırıda hayatını kaybetti

Siyonist İsrail ordusu bugün (24 Aralık Çarşamba), Gazze’de Filistinli İslami hareket Hamas’ın askerî kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın mali biriminde görevli olduğunu iddia ettiği Abdülhay Zekut’un öldürüldüğünü açıkladı.

Siyonist İsrail ordusu sözcüsü, sosyal medya platformu “X” üzerinden yaptığı açıklamada, “İki hafta önce İsrail Savunma Kuvvetleri ile Genel Güvenlik Teşkilatı (Şabak) tarafından ortaklaşa yürütülen bir faaliyet kapsamında, Gazze şehri sakinlerinden ve örgütün askerî kanadındaki mali birime mensup olduğu belirtilen Hamas üyesi Abdülhay Zekut etkisiz hâle getirilmiştir” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın devamında, “Zekut, sözde Râid Sa‘d ile birlikte bulunduğu aracı içerisinde hedef alınmıştır. Son bir yıl içinde Zekut’un, İsrail Devleti’ne karşı yürütülen çatışmaların sürdürülmesi amacıyla Hamas’ın askerî kanadına on milyonlarca dolarlık kaynağın temin edilmesinden ve aktarılmasından sorumlu olduğu” iddia edildi.

Siyonist İsrail ordusu, yaklaşık iki hafta önce yaptığı bir başka açıklamada da Râid Sa‘d’ın Gazze kentinde bir araca düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü duyurmuş; Sa‘d’ı 7 Ekim 2023’te gerçekleştirilen saldırıların planlayıcılarından biri olarak nitelemişti.

Râid Sa‘d, Ekim ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana Hamas bünyesinde öldürülen en üst düzey isim olarak gösteriliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz, Sa‘d’ın hedef alınmasının, Gazze’nin güneyinde bir el yapımı patlayıcının infilâk etmesi sonucu iki İsrail askerinin yaralanmasına karşılık yapıldığını ifade etmişti.

Cibâliye’de İsrail Bombardımanı: 1 Ölü, 4 Yaralı

Siyonist İsrail ordusunun bugün (24 Aralık Çarşamba) Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Cibâliye bölgesinde sivilleri hedef alan saldırılarında bir Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Filistin Haber Ajansı Safâ, “Cibâliye beldesinin kuzeyindeki el-Curn bölgesinde, işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu bir sivilin şehit düştüğünü” bildirdi.

Ayrıca İsrail’e ait topçu birliklerinin sabah saatlerinde Gazze Şeridi’nin doğu kesimlerini bombaladığı, savaş uçaklarının ise şeridin güneyinde yer alan Han Yûnus’un doğusuna iki hava saldırısı düzenlediği aktarıldı.

Ajans, Han Yûnus kentinde sivil yerleşimlere yönelik geniş çaplı yıkım ve evlerin havaya uçurulması şeklinde saldırıların gerçekleştirildiğini de duyurdu.

Yukarıdaki Haberin Arapça Kaynağı İçin: 👇https://aawsat.com/شؤون-إقليمية/5222671-الجيش-الإسرائيلي-يعلن-القضاء-على-مسؤول-مالي-في-حماس

Açıkınca Taptığı Putu Yiyen Çağdaş Müşrikler

Gücün Hakkın Yerini Alması

İnsanlık tarihi, hakkın değil gücün belirleyici olduğu dönemlere defalarca şahitlik etmiştir. Ancak çağımızda bu durum, kaba kuvvetten ziyade hukuk dili, medya anlatısı ve güvenlik söylemleri aracılığıyla sürdürülmektedir. Güce sahip olanlar yalnızca fiilî hâkimiyet kurmakla yetinmemekte; hakikatin ne olduğuna karar verme yetkisini de kendilerinde görmektedir. Böylece hak, adaletin değil; çıkarın ve tahakkümün emrine girmektedir.¹

Bu anlayış, hakkı sabit bir ilke olmaktan çıkarıp duruma göre şekillenen bir araca dönüştürür. Sonuçta zulüm olağanlaşır, adalet ise istisna hâline gelir.

Ahlâksız Anlayışın Tersyüz Ettiği Kavramlar: Terörist mi Yardımsever mi?

Kavramlar, içtimai hafızanın taşıyıcılarıdır. Bir kavramın anlamı bilinçli şekilde tersyüz edildiğinde, yalnızca dil değil, vicdan da tahrip olur. “Terör” kavramının günümüzde maruz kaldığı muamele bunun en çarpıcı örneğidir. Silahsız sivillere yardım eden, yetimlerin ve muhtaçların elinden tutan kimseler, siyasî bir etiketleme yoluyla suçlu ilan edilebilmektedir.²

Oysa ahlâk, din ve insanlık tarihi boyunca yardım etme fiilini erdem saymıştır. Bu fiilin mahiyeti, onu tanımlayan gücün değişmesiyle bozulmaz.

Abdülhay Zekut: Terör Finansörü mü, Fedakâr Bir Yardımsever mi?

Gazze’de suikastla öldürülen Abdülhay Zekut vakası, çağdaş algı inşasının mahiyetini açıkça ortaya koymaktadır. Şahsen tanınan, karşılıksız biçimde yetimlere ve yoksullara hizmet eden bir insan; yazılı ve sözlü medya aracılığıyla “terörün mali temsilcisi” olarak takdim edilebilmektedir.³

Bu durum, yalnızca bir kişinin öldürülmesi değil; onun şahsiyetinin, niyetinin ve emeğinin de hedef alınmasıdır. Böylece fiilî imha, ahlâkî itibarsızlaştırma ile tamamlanmaktadır.

Teröristten Devlet Başkanı veya Devlet Başkanından Terörist Olur mu?

Yakın tarih, dün “terörist” ilan edilen kişilerin bugün devlet başkanı ya da resmî muhatap olarak kabul edildiğine defalarca şahitlik etmiştir. Aynı şekilde, dün meşru görülen aktörlerin bugün bir anda düşmanlaştırılması da olağan hâle gelmiştir.

Bu tutarsızlık, ilkesizliğin açık göstergesidir. İlkeye dayanmayan bir anlayışta kavramlar sabit kalmaz; çıkar değiştikçe hüküm de değişir. Bu hâl, Kur’ân’ın tasvir ettiği cahiliye zihniyetini hatırlatır: Kendi eliyle put yapıp, ihtiyaç anında onu yiyen bir akıl.

Zalimlerin Hâkim Olduğu Bir Dünyada Zulme Direnme Sorumluluğu

Zulüm yaygınlaştığında insanın önünde iki yol belirir: Uyum sağlamak ya da direnmek. İslâm ahlâkı, mümini seyirci olmaya değil; şahit olmaya çağırır. Bu şahitlik, her zaman fiilî güç anlamına gelmez; fakat doğruyu doğru, yanlışı yanlış olarak ifade etme sorumluluğunu ihtiva eder.

Adalet ve Merhamet Bütün İnsanlığın Ortak İhtiyacı

Adalet ve merhamet, yalnızca inanç sahiplerinin değil, insan olmanın asgari şartlarıdır. Bu iki değer zedelendiğinde hukuk, güçlülerin sopasına dönüşür. Günümüz dünya krizlerinin büyük kısmı, bu ahlâkî zeminin şuurlu şekilde aşındırılmasından kaynaklanmaktadır.

Zulümle Âbâd Olunur mu?

Tarih, zulüm üzerine kurulan hiçbir düzenin kalıcı olmadığını göstermiştir. Güç geçici bir sessizlik sağlayabilir; fakat adalet olmadan huzur tesis edilemez. Zulüm, er ya da geç sahibini tüketir.

Zalimler İçin Cehennem Neden Caydırıcı Olmuyor?

Zalimlerin cezasızlık hissi, çoğu zaman dünya hayatındaki geçici üstünlüklerinden beslenir. Hesap gününü uzak, kendilerini dokunulmaz zannederler. Kur’ân’ın ahiret uyarıları, bu körlüğü dağıtmayı hedefler.

Zulüm Çağında Yaşayıp Zulmü Seyretmek İnsanlıkla Bağdaşır mı?

Bu çağda yaşamak ağırdır; çünkü zulüm açıktır, hakikat ise örtülüdür. Fakat asıl soru şudur: İnsan, gördüğü zulme rağmen susmayı insanlıkla bağdaştırabilir mi? Seyirci kalmak çoğu zaman tarafsızlık değil, fiilî ortaklıktır.¹⁰

Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
25.12.2025 – Üsküdar

Dipnotlar:
1. Hannah Arendt, Eichmann in Jerusalem, Penguin Books.
2. Noam Chomsky, Media Control, Seven Stories Press.
3. Uluslararası insani yardım literatürü ve sahadaki tanıklıklar.
4. Ortadoğu siyasal tarihi örnekleri.
5. Kur’ân-ı Kerîm, En‘âm 6/74.
6. Kur’ân-ı Kerîm, Nisâ 4/135.
7. Alasdair MacIntyre, After Virtue.
8. İbn Haldun, Mukaddime.
9. Kur’ân-ı Kerîm, İbrahim 14/42.
10. Aliya İzzetbegoviç, Doğu ve Batı Arasında İslam.

https://aawsat.com/شؤون-إقليمية/5222671-الجيش-الإسرائيلي-يعلن-القضاء-على-مسؤول-مالي-في-حماس

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

المشركون المعاصرون الذين يأكلون أصنامهم عند الجوع

حين تحلّ القوة محلّ الحق

شهد تاريخ البشرية عصوراً كثيرة غلبت فيها القوة على الحق، إلا أنّ هذا الواقع في عصرنا اتخذ شكلاً أكثر تعقيداً، حيث يُمارس الظلم عبر لغة القانون والإعلام وخطاب الأمن. فالجهات المتسلطة لا تكتفي بفرض هيمنتها، بل تحتكر أيضاً تعريف الحقيقة نفسها، فيتحول الحق إلى أداة في يد القوة لا ميزاناً للعدل.

انقلاب المفاهيم: إرهابي أم صاحب إحسان؟

المفاهيم هي ذاكرة الأمم. وحين تُفرغ من معانيها، لا تُشوَّه اللغة فحسب، بل تُصاب الضمائر بالعطب. إن وصف من يطعم الجائع ويكفل اليتيم بأنه “إرهابي” يمثل انقلاباً أخلاقياً خطيراً، إذ لا تتغير حقيقة الفعل بتغير الجهة التي تطلق عليه الوصف.

عبد الحي زقوت: ممول للإرهاب أم متطوع مخلص؟

قضية عبد الحي زقوت تكشف طبيعة صناعة الصورة في عصرنا؛ إذ يمكن لإنسان عُرف بالزهد وخدمة الفقراء أن يُقدَّم فجأة بوصفه جزءاً من منظومة إرهابية. وهذا لا يعني اغتيال الجسد فحسب، بل اغتيال المعنى والسيرة أيضاً.

هل يتحول الإرهابي إلى رئيس دولة؟

التاريخ المعاصر مليء بأمثلة لأشخاص صُنِّفوا إرهابيين ثم أصبحوا لاحقاً شركاء شرعيين أو رؤساء دول. هذه الازدواجية دليل على غياب المبدأ، وهي صورة حديثة لعقلية الجاهلية التي تصنع الصنم ثم تأكله عند الحاجة.

مسؤولية مقاومة الظلم

الإسلام لا يدعو إلى الحياد أمام الظلم، بل إلى الشهادة بالحق. وهذه الشهادة قد تكون بالكلمة، بالموقف، أو برفض تزييف المعاني، حتى وإن غابت القدرة على التغيير المباشر.

العدل والرحمة حاجة إنسانية عامة

العدل والرحمة ليسا ترفاً أخلاقياً، بل شرطاً لاستمرار المجتمعات. وحين يُستبدلان بمنطق القوة، يصبح القانون أداة قمع لا وسيلة إنصاف.

هل يُبنى العمران على الظلم؟

لم يشهد التاريخ دولة قامت على الظلم إلا وكان سقوطها حتمياً. فالظلم قد يؤخر الانهيار، لكنه لا يمنعه.

لماذا لا يردع وعيد الآخرة الظالمين؟

لأن الغرور بالقوة يعمي البصيرة، فيُؤجَّل الحساب في الوعي، وإن لم يُؤجَّل في الحقيقة.

هل ينسجم الصمت على الظلم مع الإنسانية؟

السكوت عن الظلم ليس حياداً، بل مشاركة غير مباشرة فيه. فالإنسان يُسأل عما فعل، وعما سكت عنه أيضاً.

إعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
٢٥ / ١٢ / ٢٠٢٥ م في أوسكودار

الهوامش:
1. حنّة آرنت، إيخمان في القدس: تقرير عن تفاهة الشر، دار بنغوين، لندن.
2. نعوم تشومسكي، السيطرة على الإعلام، دار سيفن ستوريز، نيويورك.
3. شهادات ميدانية وتقارير إنسانية متداولة في أدبيات العمل الإغاثي الدولي.
4. دراسات في التاريخ السياسي للشرق الأوسط المعاصر، وتحولات تصنيف الفاعلين السياسيين.
5. القرآن الكريم، سورة الأنعام، الآية 74.
6. القرآن الكريم، سورة النساء، الآية 135.
7. ألاسدير ماكنتاير، بعد الفضيلة، دراسات في الأخلاق والفلسفة السياسية.
8. ابن خلدون، المقدمة، باب الظلم وأثره في خراب العمران.
9. القرآن الكريم، سورة إبراهيم، الآية 42.
10. علي عزت بيغوفيتش، الإسلام بين الشرق والغرب.