Cumhuriyetin İlk Yıllarında Bürokrasiyi Güçlendiren Azınlıkların, İngiliz ve İttihatçı İşbirliğinin Başarısına Etkisi
Giriş
Osmanlı Devleti’nin yıkılması ve Cumhuriyet’in kuruluş süreci, yalnızca kurum ve hukuk değişikliğiyle sınırlı değildir. Yeni rejimi ayakta tutacak ve yürütecek insan kaynağı, bu dönüşümün asli unsuru olarak ön plana çıkmaktadır. Saltanatın kaldırılması, Hilafetin sona erdirilmesi, medreselerin kapatılması ve hukuk sisteminin yeniden yapılandırılması gibi reformlar, ancak uygulayıcı ve yürütücü bir bürokrasi var olduğunda etkili olabilir. Cumhuriyetin ilk yıllarında bu gerçeği kavrayan reformistler, yeni rejimi dayanaklı ve güçlü bir biçimde yerleştirmek için insan kaynağını stratejik olarak konumlandırmıştır.
I. Bürokrasinin İnşasında Azınlıkların Rolü
Selanik başta olmak üzere çeşitli Osmanlı kentlerinden Türkiye’ye göç eden Yahudi, Sabetay, Rum ve Ermeni toplulukları, Cumhuriyet bürokrasisinin kritik noktalarına yerleştirilmiş ve yeni rejimi uygulayıcı kadrolar aracılığıyla güçlendirmişlerdir. Takriben 100.000-150.000 civarında göçmen, Cumhuriyet’in ilk yıllarında devlet dairelerinin köşe başlarına yerleştirilmiştir; bu sayı, 10-11 milyonluk Türkiye nüfusu göz önüne alındığında bile azımsanmayacak bir etkiye sahiptir (Avlaremoz, 2019).
Bu kadrolar yalnızca yeni rejimi yürütmekle kalmamış, aynı zamanda tarihle bağların kesilmesi sürecini hızlandırmıştır. Osmanlı’dan miras kalan sosyal, kültürel ve eğitim ile ilgili bağlantılar, yeniden yapılandırılmış ve modern Türkiye’nin yerleşmesi sağlanmıştır.
Bilhassa Sabetayistler, “Türkiye’yi biz kurduk” derken kastettikleri, yeni devleti oluştururken bürokrasideki güç ve etkinlikleri ile Cumhuriyet’in kurucu mekanizmasına yaptıkları katkıdır. Bu kadrolar olmasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik sistemi ve bürokratik işleyişi asla bu derece başarılı olamazdı.
II. İngiliz ve İttihatçı İşbirliği ile Oluşan Bürokratik Güç
İngilizler, Osmanlı’nın çöküş sürecinde Türkiye’de uzun vadeli bir bürokrasi planı hazırlamış ve bunu hayata geçirmek için azınlıkların desteğine başvurmuştur. Bu çerçevede, özellikle Masonlar, Yahudiler ve Sabetaylar, bürokrasinin kritik noktalarına yerleştirilmiş ve yeni rejimin dayanıklı ve köklü bir yapı kazanması sağlanmıştır.
İttihat ve Terakki dönemi işbirlikçileri ile İngiliz stratejilerinin birleşimi, Cumhuriyet bürokrasisinin kalıcı ve etkili bir güç kazanmasını mümkün kılmıştır. Bu sistem, yalnızca şiddet ve silah gücüne dayanmayan, eğitim ve stratejik insan kaynağı temelli bir yapıdır (Baran Dergisi, 2021).
III. Köklü Bürokrasi ve Devletin Dayanıklılığı
Cumhuriyet’in ilk yıllarında oluşturulan bürokrasi, yeni rejimin temel dayanağıdır. 1950’den sonra sağ iktidarlara rağmen bu sistemin değişmemesi, İngiliz-İttihatçı işbirliği ile oluşturulan kadroların gücünü göstermektedir. Köklü ve kuvvetli bürokrasi, sadece şiddet ve silaha dayanmaz; eğitim, disiplin ve stratejik yerleştirme ile ayakta durur.
Bu çerçevede, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde bürokratların konumu, devletin güvenliği ve sürekliliği açısından hayati önem taşır.
IV. Günümüzde Bürokratik Etkiler ve Politika
Misal olarak, AK Parti iktidarının bürokraside sınırlı etkisi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında oluşturulan bürokratik yapının gücüne işaret etmektedir. Politik iktidarın değiştirilmesi nispeten hızlı olabilirken, bürokratik iktidarı dönüştürmek, uzun vadeli eğitim ve öğretim seferberliği gerektirir.
Yoğunlaşılması gereken alanın başında bürokrasi gelir; bu alandaki ihmal veya zaafiyet, İngiliz-İttihatçı işbirliği ile oluşturulmuş sistemi değiştirmeye veya dönüştürmeye fırsat vermez.
V. Sonuç ve Değerlendirme
Cumhuriyet’in ilk yıllarında oluşturulan bürokratik kadrolar, azınlıkların katkısı ve İngiliz-İttihatçı işbirliği sayesinde şekillenmiş, yeni rejimin dayanıklılığını sağlayan temel unsurlardan biri olmuştur. Saltanatın kaldırılması, Hilafetin sona erdirilmesi ve hukuk sisteminin değiştirilmesi gibi reformlar, yalnızca bu kadrolar aracılığıyla hayata geçirilebilmiştir.
Bilhassa Sabetayistler ve diğer azınlıklar, yeni devleti inşa ederken bürokrasideki güç ve etkinlikleriyle Cumhuriyet’in laik sisteminin başarısında vazgeçilmez rol oynamışlardır. Günümüzdeki politika değişiklikleri, bürokrasiyi dönüştürmek için yeterli değildir; bunun için uzun vadeli eğitim, öğretim ve bilinçli insan kaynağı seferberliği şarttır. Bu bağlamda, İngiliz-İttihatçı işbirliği ile oluşturulmuş bürokratik sistemin gücü hâlen belirleyici bir faktördür. Bunu dikkate alarak olayları ve gelişmeleri değerlendirmek lazım.
Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
17.09.2025 OF
Dipnotlar:
1. Avlaremoz, “Yunan Selanik’in İnşası ve Antisemitizm,” 2019.
2. Baran Dergisi, “Soyadı Kanunu mu, Sabetaycıları Saklama Oyunu mu?” 2021.
3. Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi, tr.wikipedia.org.
4. Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi Göçler, en.wikipedia.org.
5. Göç ve Bürokrasi Üzerine Çalışmalar, çeşitli tarihî arşiv kayıtları.
ترجمة من التركية إلى العربية: 👇
تأثير وتعزيز الأقليات للبيروقراطية في السنوات الأولى للجمهورية بدعم كامل من التعاون البريطاني والاتحادي
إعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
المقدمة
إن انهيار الدولة العثمانية وعملية تأسيس الجمهورية لا يقتصران على تغيير المؤسسات والقوانين فقط. إن القوى البشرية القادرة على إبقاء النظام الجديد قائماً وتشغيله تعتبر عنصراً أساسياً في هذا التحول. إن إلغاء السلطنة، وإنهاء الخلافة، وإغلاق المدارس الدينية، وإعادة هيكلة النظام القانوني كانت كلها إصلاحات فعالة فقط إذا وُجدت بيروقراطية تنفيذية قادرة على التطبيق والمتابعة. وقد أدرك المصلحون في السنوات الأولى للجمهورية هذه الحقيقة، فقاموا بوضع الموارد البشرية بشكل استراتيجي لترسيخ النظام الجديد بقوة واستقرار.
I. دور الأقليات في بناء البيروقراطية
لقد استقرّت جماعات اليهود، والسباتاية، والروم، والأرمن القادمة من سالونيك وغيرها من مدن الدولة العثمانية في مواقع حاسمة ضمن البيروقراطية الجمهورية، مما عزز النظام الجديد من خلال الكوادر التنفيذية. وقد تمركز نحو 100.000–150.000 مهاجر في المناصب الأساسية للدولة خلال السنوات الأولى للجمهورية، وهذا العدد يُعد مؤثراً بالنظر إلى عدد سكان تركيا الذي بلغ 10–11 مليون نسمة (Avlaremoz, 2019).
لم تقتصر مهمة هذه الكوادر على تنفيذ النظام الجديد فحسب، بل ساهمت أيضاً في تسريع عملية قطع الروابط مع التاريخ العثماني. وقد أعيد تنظيم الروابط الاجتماعية والثقافية والتعليمية الموروثة، مما أتاح استقرار تركيا الحديثة.
ولا سيما السباتاية، فعندما قالوا “نحن أسسنا تركيا”، كانوا يقصدون دورهم في البيروقراطية وقوتهم الفاعلة في بناء الآليات المؤسسية للجمهورية. ولولا هذه الكوادر، لما كان بإمكان النظام العلماني للجمهورية التركية النجاح بهذه الدرجة.
II. القوة البيروقراطية الناشئة عن التعاون البريطاني والاتحادي
لقد وضع البريطانيون خلال انهيار الدولة العثمانية خطة بيروقراطية طويلة المدى في تركيا، واعتمدوا على دعم الأقليات لتنفيذها. وضمن هذا الإطار، تمركزت مجموعات مثل الماسونيين، واليهود، والسباتاية في المواقع الحاسمة للبيروقراطية، مما ساعد على أن يصبح النظام الجديد ثابتاً وجذرياً.
وقد أدى اندماج المتعاونين من فترة الاتحاد والترقي مع الاستراتيجيات البريطانية إلى ضمان أن تصبح البيروقراطية الجمهورية قوة دائمة وفاعلة. ويعتمد هذا النظام على الموارد البشرية المنظمة والتعليم وليس على العنف أو القوة المسلحة فقط (Baran Dergisi, 2021).
III. البيروقراطية الراسخة ومتانة الدولة
تعد البيروقراطية التي تأسست في السنوات الأولى للجمهورية الركيزة الأساسية للنظام الجديد. ورغم صعود الأحزاب المحافظة بعد عام 1950، بقي هذا النظام ثابتاً، مما يدل على قوة الكوادر التي نشأت من التعاون البريطاني والاتحادي.
إن البيروقراطية الراسخة والقوية لا تقوم على العنف أو السلاح، بل تقوم على التعليم والانضباط والتوظيف الاستراتيجي.
وفي هذا الإطار، فإن موقع البيروقراطيين خلال الانتقال من العهد العثماني إلى الجمهورية ذو أهمية حيوية لأمن الدولة واستمراريتها.
IV. التأثيرات البيروقراطية والسياسة في العصر الحاضر
على سبيل المثال، تشير محدودية تأثير حزب العدالة والتنمية في البيروقراطية إلى قوة النظام البيروقراطي الذي تأسس في السنوات الأولى للجمهورية. وعلى الرغم من أن تغيير السلطة السياسية قد يكون سريعاً نسبياً، فإن تحويل القوة البيروقراطية يتطلب حملة تعليمية وتربوية طويلة الأمد.
وتعتبر البيروقراطية من المجالات التي يجب التركيز عليها، فإهمالها أو ضعفها لا يتيح فرصة لتغيير النظام الذي أُنشئ بالتعاون البريطاني والاتحادي.
V. الخلاصة والتقييم
لقد تشكلت الكوادر البيروقراطية في السنوات الأولى للجمهورية بدعم الأقليات والتعاون البريطاني والاتحادي، وكانت عنصراً أساسياً في تعزيز صمود النظام الجديد. إن إلغاء السلطنة، وإنهاء الخلافة، وتغيير النظام القانوني لم تكن ممكنة إلا عبر هذه الكوادر.
ولا سيما السباتاية والأقليات الأخرى، فقد لعبوا دوراً حاسماً في نجاح النظام العلماني للجمهورية من خلال قوتهم ونفوذهم في البيروقراطية. ولا تزال التغيرات السياسية الحالية غير كافية لتحويل البيروقراطية، إذ يتطلب الأمر حملة تعليمية وتربوية طويلة الأمد وتعبئة الموارد البشرية الواعية. ومن هذا المنظور، تظل قوة النظام البيروقراطي الذي أُنشئ بالتعاون البريطاني والاتحادي عاملاً حاسماً حتى اليوم.
المراجع:
- Avlaremoz, “بناء سالونيك اليونانية ومعاداة السامية”، 2019.
- Baran Dergisi, “هل كان قانون الألقاب مجرد خدعة لإخفاء الساباتايين؟”، 2021.
- الهجرة السكانية بين تركيا واليونان، tr.wikipedia.org.
- هجرات الدولة العثمانية والجمهورية، en.wikipedia.org.
- دراسات حول الهجرة والبيروقراطية، سجلات أرشيفية تاريخية متنوعة.