1954 Yılında Suriye’nin S.Arabistan’daki Elçisi ..
Büyük üstat Ömer Behâeddin el-Emîrî şöyle nakletmektedir:
1954 yılında Suriye’nin Suudi Arabistan’daki büyükelçisiydim. O günlerde birçok Arap devleti, tutuklu bulunan Müslüman Kardeşler mensupları -başta Hasan el-Hudaybî, Abdulkādir ‘Avde, Muhammed Ferğalî, Yûsuf Tâl‘at ve arkadaşları olmak üzere- hakkında verilen idam cezalarının affı veya hafifletilmesi hususunda Cemâl Abdunnâsır nezdinde aracılık girişiminde bulunmuştu. Ne var ki, bütün bu teşebbüsler olumlu bir neticeye ulaşmamıştı. Kral Suûd bana şöyle dedi: “Bu hususta elimden gelen her gayreti sarf ettim; fakat bütün aracılık taleplerim cevapsız bırakıldı.”
Ertesi sabah, o dönemin diplomatik temsilciler kıdemlisi olan Amerikan büyükelçisi Woods Wurst beni ziyaret etti. Kendisi ileri yaşta, Arap davasına sempatisiyle tanınan, ağzına geleni sakınmadan söyleyen bir kimseydi. Sohbet sırasında bana şöyle dedi:
“Bu ahmağın yaptığını gördün mü?”
Dedim: “Kim?”
Dedi: “Abdunnâsır.”
Dedim: “Ne yapmış?”
Dedi: “Müslüman Kardeşleri idam etti. Aslında bizim için Müslüman Kardeşlerin çok da önemi yok. Fakat bizimle onun (Abdunnâsır’ın) arasında iki önemli maddeyi içeren gizli bir anlaşma vardır:
Birincisi, Filistin meselesinin on yıl süreyle dondurulması;
ikincisi ise, Müslüman Kardeşlerin faaliyetlerinin durdurulup etkisiz hâle getirilmesidir.
Biz ona ‘katliam yap, insanları boğazla’ demedik. Şimdi olup bitenden zarar gören herkes, Amerika’ya diş bileyecek azılı bir düşmana dönüşecek. Amerika için bu mesele öncelikli değil elbet, fakat şimdi ne yapmalı?”
Ben de dedim ki:
“Amerika’nın gözünde Müslüman Kardeşlerin ne kıymeti var ki, sizinle Abdunnâsır arasında yapılan gizli antlaşmanın maddelerinden biri onların faaliyetlerinin sona erdirilmesi olsun?”
Dedi ki:
“Sen Müslüman Kardeşleri ne sanıyorsun?”
Ben dedim:
“Onların bir hayır cemiyeti olduğunu biliyorum. Fakirleri tedavi eden sağlık merkezleri açıyorlar, zaman zaman mazlumlara avukatlık desteği veriyorlar, okuma yazma seferberlikleri yürütüyorlar.”
Dedi ki:
“Sadece bu mu?”
Dedim:
“Evet, sadece bundan ibaret.”
Dedi ki:
“Hayır, sen meseleyi bilmiyorsun.”
Ben de sordum:
“Öyleyse, senin nazarında Müslüman Kardeşler hareketi nedir?”
Dedi ki:
“Bugün dünyada, mevcut Batı medeniyetine karşı en tehlikeli kurum onlardır.”
Dedim:
“Neden? Bu hükmü nereden çıkarıyorsun?”
Dedi ki:
“Çünkü onlar, ülkenin genç nesillerini İslâm’a göre yetiştiriyorlar. Toplumda etkili ve hareketli bir baskı grubu oluşturuyorlar. Senin saydığın bütün o şeyler (hayır işleri), sadece halkın gönlünü kazanmaya yarayan araçlardır. Asıl hedefleri, iktidara ulaşmaktır. Ve iktidarı elde ettiklerinde, Ömer b. Hattâb’ın zihniyetiyle hükmederler. İşte bu, bizim mevcut medeniyetimiz açısından en büyük felâkettir. Bu sebepledir ki Amerika bu tavrı takınmıştır.”
Ben de, bu bilgilerin zayi olmaması için, duyduklarımı resmî ve gizli bir rapor hâlinde kaleme alarak, kendi imzamla Suriye Dışişleri Bakanlığı’na gönderdim. Dışişleri arşivleri halen mevcut ve korunmuşsa, bu rapor da belgeler arasında yer almalıdır.
(Ömer Behâeddin el-Emîrî)
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
16.07.2025 OF
كتب الأستاذ الكبير عمر بهاء الدين الأميري حاكيا:
كنت سفيراً لسوريا في السعودية عام 1954م يومها قامت دول عربية كثيرة بالتوسط لدى جمال عبدالناصر للعفو أوتخفيف حكم الإعدام عن الإخوان المسلمين المعتقلين الأستاذ حسن الهضيبي وعبدالقادرعودة ومحمد فرغلي ويوسف طلعت ورفاقهم وكل هذه المساعي لم تنته إلى نتيجة إيجابية وقال لي الملك سعود أنه بذل من أجل ذلك كل جهده لكن كل وساطاتي لم يستجب لها.
في الصباح زارني عميد السلك الدبلوماسي في ذلك الوقت وهو السفير الأمريكي «وودس وورس» وهو رجل متقدم في السن ومعروف عنه أنه متعاطف مع القضايا العربية وأنه منطلق اللسان وخلال الحديث قال لي:
«أرأيت ما فعله هذا الأحمق؟».
قلت: من؟
قال: عبدالناصر.
قلت: ماذا فعل؟
قال: أعدم الإخوان المسلمين ، ونحن لا يهمنا أمر الإخوان المسلمين كثيراً، ولكن بيننا وبينه معاهدة سرية بها بندان هامان: الأول تجميد القضية الفلسطينية لمدة عشر سنوات، والثاني تعطيل وإيقاف نشاط الإخوان المسلمين وفعالياتهم. لم نقل اعمل مجزرة واذبح الناس، والآن كل من تأذى وتضرر من هذا الذي حصل سيكون عدواً لدوداً لأمريكا، وأمريكا لا يهمها هذا ولكن ما العمل؟
قلت: ما هي قيمة الإخوان المسلمين في نظر أمريكا حتى تجعل من بنود الاتفاق السري بينها وبين عبدالناصرأن تقضي على نشاط الإخوان المسلمين.
قال: ماذا تعرف أنت عن الإخوان المسلمين ؟.
قلت: أعرف أنهم جمعية خيرية طبية تفتح مستوصفات لمعالجة الفقراء ، تعين محامين أحياناً للمظلومين، تفتح مراكز لمحو الأمية.
قال: فقط هذا؟
قلت: نعم هذا فقط.
قال: لا .. أنت لا تعرف.
قلت: ما هي إذن حركة الإخوان المسلمين في نظرك؟
قال: هي أخطر مؤسسة موجودة في العالم اليوم على الحضارة الغربية القائمة.
قلت: لماذا؟ من أين تصدر هذا الحكم؟
قال: هؤلاء يربون الأجيال وشباب البلد على الإسلام، ويقوون مكانتهم في المجتمع ويكونون لهم قوة ضاغطة ومتحركة، وكل الأشباء التي ذكرتها ما هي إلا وسائل لكي يجتذبوا بها قلوب الناس ويصلوا بعد ذلك إلى الحكم وعندما يحكمون فإنهم سيحكمون بعقلية عمر بن الخطاب وهي الطامة الكبرى على حضارتنا القائمة ولذلك كان هذا موقف أمريكا.
ومن ناحيتي حتى لا تضيع هذه المعلومات، أخذتها وكتبتها بتقرير سري رسمي إلى وزارة الخارجية السورية بتوقيعي، والمفروض إذا كانت وثائق الخارجية السورية موجودة ومحفوظة أن تكون بينها.
(عمر بهاء الدين الأميري)