Gazze’li Bir Mücahid Göz Yaşı Akıtarak Anlatıyor
“Savaşın ilk aylarında, muharebe mevzimizde durumu yakından takip ediyorduk. Birden takip merkezinden bir işaret ulaştı bize: Üç adet Merkava tipi zırhlı aracın pusu bölgesine doğru ilerlemekte olduğu bildiriliyordu.
Derhâl hazırlıklara başladık, mevzilerimizi aldık; hedefe karşılık vermeye koyulduk.
O sırada içimizden bir mücahid silahını kuşanarak yerinden doğruldu ve dedi ki:
‘Üç aracın da icabına ben bakacağım.’
Ve bu sözünde kararlıydı; ısrar etti, dediğini yapmakta azim gösterdi ve nihayet kendisine izin verildi.
Sarsılmaz bir kararlılıkla hedefe yöneldi. İlk aracı doğrudan vurdu, hedefini tam isabetle yerle bir etti. Ardından ikinci araca yöneldi, onu da ateşe tuttu ve araç kısa sürede yanarak kül oldu.
Sıra üçüncü araca geldiğinde, aniden elindeki “Yasin-105” roketatarında bir arıza meydana geldi. Tetiğe bastı… Lâkin mühimmat çıkmadı. Bu sebeple mecburen geri çekildi, üçüncü aracı vuramadan mevziye döndü.
Hamdolsun sağ salim yanımıza döndü. Mevziye neşe hâkimdi. Herkes onun cesaretini övüyor, elde edilen doğrudan isabetleri takdirle anlatıyordu.
Ama o… kalabalıktan biraz uzak bir kenara oturdu… ve gözyaşlarını tutamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Hâli dikkat çekince, pusu birliğinin komutanı yanına geldi ve hayretle sordu:
‘Kardeşim, neden ağlıyorsun? Allah seni muvaffak kıldı, düşmana ağır zayiat verdik, hepimiz sağ salim döndük… Seni mahzun eden nedir?’
Mücahid başını kaldırdı, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Dedi ki:
‘Muharebe mevzimizde bulunduğum süre boyunca Kur’ân-ı Kerîm’i iki kez hatmetmiştim. Üçüncü hatme başlamıştım… Lâkin ne yazık ki eksik bıraktım. Alak Suresi’nde durakladım. Geriye sayılı birkaç sure kalmıştı, onları tamamlayamadım… Üçüncü aracı hedef almak üzereyken… birden bu ihmalkârlığım geldi aklıma…
Ve o anda kalbimle idrak ettim ki, muvaffakiyet Allah’tandır… Başarı, Kur’ân’ın bereketindendir… Hakkıyla hatmetmemiş olmam, bu son hedefi vuramamamda bir pay sahibi oldu. Çünkü ben bu yüzleşmeye, Kur’ân’ı tamamlamış biri olarak çıkmak istiyordum. Zira bilirim ki Kur’ân, kuvvetin kaynağıdır… Sebatın dayanağıdır… Hakikî zaferin anahtarıdır.’
Unutmayınız: Zafer sadece silah ve teçhizatla elde edilmez… Asıl olan, Allah’la olan samimi bağdır.
Kim başarıyı ve sebatı arzu ediyorsa, Kur’ân’la birlikte olsun… Allah’ın kelâmını hayatının ayrılmaz parçası kılsın… Her anına yoldaş eylesin.
“Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”
(Muhammed, Ayet 7)
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
03.07.2025 OF
يقول أحد المجاهدين: بينمَا كنا في عُقدتنا القتالية في الشهور الأولى من الحرب نتابع الموقف عن كثب، وفجأة وردتنا إشارة من غرفة المتابعة تفيد بتقدم ثلاث آليات من نوع “ميركافاه” باتجاه منطقة الكمين.
على الفور، بدأنا نجهّز أنفسنا ونأخذ مواقعنا استعدادًا للتعامل مع الهدف.
وإذا بأحد الإخوة المجاهدين يترجّل ويقول: “سأتولى التعامل مع الآليات الثلاث بنفسي وأصرَّ إصراراً فكانَ لهُ ما أراد .”
انطلق بثبات وعزيمة، وتقدَّم نحو الهدف استهدف الآلية الأولى وأصابها إصابة مباشرة.. ثم توجه إلى الآلية الثانية، وتمكن من إصابتها حتى تفحّمت بالكامل.
وعندما جاء دور الآلية الثالثة، حصل خلل مفاجئ في قاذف “الياسين 105”.. ضغط على الزناد… ولكن القذيفة لم تخرج… فاضطر للانسحاب والعودة دون أن يتمكن من إصابتها.
يقول عاد إلينا بسلام، والحمد لله .. وكان الفرح والسرور يعم المكان… الجميع يثنون على شجاعته، ويشيدون بما تحقق من إصابات مباشرة.
أما هو… فقد جلس في طرف المكان، وأخذ يبكي بحرقة شديدة… وظل يبكي حتى لاحظه قائد الكمين، فأقبل إليه وسأله مستغربًا: “لماذا تبكي يا أخي؟! لقد وفّقك الله ومكّنَكَ بالإثخان، وعدنا جميعًا سالمين… فما الذي يحزنك؟”
رفع المجاهد رأسه والدموع تنهمر من عينيه .. وقال: “كنت خلال فترة تواجدي في العقدة القتالية قد ختمت القرآن الكريم مرتين… وبدأت بالختمة الثالثة… لكنني قصّرت… توقفت عند سورة العلق… ولم أكمل باقي السور المعدودة التي تبقيت … وفي لحظة المواجهة… وبينما أستعد لاستهداف الآلية الثالثة… خطر ببالي تقصيري…
وتيقنت حينها أن التوفيق من عند الله… وأن بركة القرآن الكريم هي سر النجاح والتوفيق في كل عمل… وأشعر أن تقصيري في إتمام الختمة كان له أثر… كنت أريد أن أواجه هذا الموقف… وأنا قد أتممت ختمة القرآن كاملة… لأنني أعلم أن القرآن هو مصدر القوة… وهو سبب الثبات… وهو مفتاح النصر الحقيقي.”
التوفيق لا يرتبط بالعدة والعتاد وحدهما… بل بصدق العلاقة مع الله… فمن أراد التوفيق والثبات… فليكن مع القرآن… وليكن كلام الله جزءًا من حياته… وزادًا له في كل موقف.
{إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُم}