Yazmamak İçin Direndiğim Bir Yazı
Muhterem Hayrettin Karaman Hocamızın altta linkini verdiğim(1) yazısı bir serinin devamı olarak yazıldı. Bu serinin ilk yazısını bana gönderdiklerinde okumuş ve muhterem Hocamıza gönderdiğim şu notu yazmıştım:
Muhterem Hayrettin Karaman Hocamıza
https://www.yenisafak.com/yazarlar/hayreddin-karaman/yanlis-tercih-riski-4697492
SelamünAleyküm Muhterem Hocam,
Yukarıda linkini koyduğum yazınızı bir arkadaş bana yollayıp konu hakkında fikrimi sordu. Ona cevap yazmadım fakat size bir not yazmayı vicdani bir borç kabül ettiğim için bu kısa notu yazıyorum:
Bilmem bilir misiniz? Acizane boykota şiddetle karşı olan ve tek başına boykot komitesini aşıp derse giren, bu tavrımla dayak yeme tehlikesi atlatan bir talebe idim. Nuri Ünlü Hocamızı hastahanede ziyarete gitmeme rağmen beni içeri almamalarına da çok üzülmüştüm. Benim bu durumumu o tarihde hem talebe arkadaşlarım hem de hocalarımdan bilenler vardır. Bir vesile ile Yaşar Kandemir Hocamıza da anlatmıştım.
Beni boykotçuların dayağından kurtaran da Fatih İHL den sınıf ve sıra arkadaşım olan Kazım Albayrak olmuştu. Boykotçular önümü kestiğinde, içlerinde olan Kazım Albayrak’ın: “Onu bırakın, o inandığı gibi hareket eder; vazgeçmez. Samimiyetinden emin olacak kadar yakından tanırım; ona dokunmayın.” demesi olmuştu.
Kazım’ın hem kendisini hem de ailesini yakından tanırım; onu benden iyi tanıyan çok az arkadaşı olmuştur. Zannedildiği gibi, işin başında boykotçuların liderlerinden de değildi. Niçin o noktada görüldüğünün hikayesi çok uzun olup burada girmek istemem.
Boykotla ilgili yazdıklarınız, sizin tek taraflı bakışınız sonucu, eksik ve hatalıdır muhterem Hocam, Kazım Albayrak yazdığı hatıratında bu konuya uzun uzun temas etti. Onun da yazdıklarını hissi yazdığını gördüm.
Boykot konusu çok boyutlu bir konu olup bildikleriniz buz dağının sadece görünen yüzüdür ve sizin doğruyu görmenizi engelliyor muhterem Hocam. Bunun ana sebeplerinden biri de o günkü şartlarda enstitümüzde klik anlayışının ağırlıkta görülmesi idi. Bu da uzun bir konu, yazıp sizi yormak istemem.
Eğer mümkün olup böyle bir konuyu, olaya çok farklı zaviyeden, adil ve insaflı bir yaklaşımla bakabilen talebelerinizi dinleme imkanınız olsaydı, gerçekleri öğrenmiş olmanın huzuru ile daha güzel ve daha doğru tesbitler yazabilirdiniz.
Tayyar Beyi ziyaret edip bazı gerçekleri müzakere etmek istediğimi kendisine yazdığım zaman, faydası olmaz ama buna rağmen gelmek isterseniz kapım açık, buyurun gelin, demesine şaşırmıştım. İyi bir teşkilatçı ve başarılı bir organizatör olan böyle tecrübeli bir insanın bu sözü, şartlanmışlığın göstergesi olarak hafızamda duruyor.
Muhterem Hocam,
Son olarak Siyaset kelimesini Politika anlamında kullanmanızı da çok isabetli bulmadım. O konuda yazdığım bir yazı linkini zikretmekle iktifa edeyim. 👇
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/politika-mi-siyaset-mi/
Selam, dua ve hürmetlerimi arz ederim.
05.05.2025 OF
Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Hocamızın Cevabi Notu: 👇
Hocayı döven
Bizi ölümle tehdit eden
Araba ve eşyamıza zarar veren
Yaşar beyin evini kurşunlayan… adamları savunuyorsun ya…!
Hayrettin Karaman
Hocamızın Notuna Cevaben: 👇
Muhterem Hocam,
Gün boyu yolda olduğum için mesajınıza şimdi bakabildim.
Beni yakından tanıyan her hangi bir arkadaşım veya hocam, hayatım boyunca haksızlığı ve yanlışı savunduğuma asla şahitlik etmez, edemez.
Evi kurşunlanan Yaşar Kandemir Hocamıza sorarsanız bu iddiamı doğrulayacağı kanaatindeyim.
Kazım’ın ve arkadaşlarının yaptığı yanlışları, perde önü ve perde arkası ile, sizden çok daha iyi bildiğime göre neden ve niçin onu savunayım? Hangi cümlem buna delalet ediyor muhterem Hocam?
Kazımın ve arkadaşlarının hataları müsellem kabül etmekle birlikte neden ve niçinleri, işin perde arkası ve kimlerin tarafları nasıl yönlendirip tahrik ettiğini öğrenme imkanı bulmuş, tek taraflı olmayan bilgilerim olduğunu söylüyorum. Bunu söylemek Hocasını dövenleri savunmak olur mu muhterem Hocam?
Uhdemdeki bilgilerin % 50 sini bilseniz, dinleyip öğrenseniz, biraz daha dikkatli ve ihtiyatlı değerlendirme yapardınız diyorum.
Ben 72 yaşındayım, sizler benden en az 13-15 yaş daha büyüksünüz. Ahirette hesabını veremeyeceğim bir hususu ne Kazım ne de başka bir kişi için neden söyleyim? Böyle düşünmek daha ihtiyatlı olmaz mı muhterem Hocam?
Ben bu konuları açıp konuşarak kimseyi üzmek gibi bir niyet de taşımıyorum. Sadece yazınızda, tek taraflı bakışınız sonucu eksik ve hatalı hususlar var; dedim. Eğer eksiklik ve hata yok der, ben de şahitli belgeli ortaya koyamazsam, hatamı ve cezamı kabül ediyorum. Hakem olarak da Yaşar Kandemir Hocamızı kabül ediyorum. Takdir sizin muhterem Hocam.
Selam, dua ve hürmetlerimle,
Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Bu Notuma Hocamız: 👇
“Tek taraflı bakışım sebebiyle eksik ve kusurlarım olduğunu” söylüyorsunuz. Ben bildiklerimin ve yaşadıklarımın birazını yazdım maksadım da olayı hikaye etmek değil
Öğrenciyi manipüle ederek kullanmanın yanlışlığına dikkat çekmek ve bugünlerdeki çağrıyı yatıştırmaya çalışmaktı.
Madem siz konuyu ele aldınız o zaman lütfen benim eksik ve kusurlu bildiklerimin doğrusunu yazın da doğru bilgi sahibi olayım.
Vesselamu aleyküm
Hayrettin Karaman
Muhterem Hocam,
Tek taraflı bakışınız sonucu yazınızda eksik ve hatalı hususlar var; dedim. Sizin şahsınızın kusuru konusunda bir ifade kullanmadım; tespitte bulunmadım. Ben kelimeleri seçerek kullanan titiz bir insanım. Doğru anlaşılma konusunda tereddüt ettiğim yerde yazmamayı tercih ederim muhterem hocam.
Ne polemik ne de itham peşindeyim. Sadece nezaketli bir hatırlatmada bulundum değerli Hocam.
A.Ziya İbrahimoğlu
Yukarıdaki yazışmalarımızı bir kaç arkadaş hariç kimse ile paylaşmadım ve sitemde de yayınlamadım. Hocamız yazı serisine devam edince, hata ve yanlışlar karşısında sessiz kalamama huyum tahrik edilmiş oldu ve bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.
Muhterem Hocamız yazdıklarını yanlış ve hatalı bir zemine oturtmaya çalıştığı için doğruya ulaşma imkanından mahrum olduğunu söylemek zorundayım. Hocamızın savunduğu fikirlerle yaşayıp uyguladıkları eylemler arasındaki tenakuzu göremeyecek kadar ön fikirli yazılarına üzülmemek mümkün değil. Acizane bu satırların yazarı olarak hocamızın savunduğu fakat yaşamadıkları görüşleri fiilen yaşayan bir eğitimciyim. Hayatımın hiç bir döneminde ne politik ne de dini bir hizbe bağımlılığım veya tiryakiliğim olmadı. Nesil dergisi ekibinden olup Fatih İHL de hocamız olan hocalarımızın nasıl politik militanlıklar yaptığını fiilen görmüş, müşahede etmiş bir eğitimci olarak bu konuları yüz yüze veya yazışarak tartıştığım veya konuştuklarıma, itiraz edemeyecekleri belgelerle ispat etmiş bir kişi olarak, ahir ömrünüzde bu konulara girmemenizi, girecekseniz samimi bir şekilde hatalarınızı itiraf ederek ilim adamı vasfı ile girip örnek olmanızı arzu ederdim. YİE ne klikçiliği sokan, talebelerine şartlanmış olarak bakan hiç bir hocanın talebelerine sitem etme hakkı yoktur; olamaz. Siz herkesin hocası olma iddiası ile ortaya çıkıp samimi ve ihlaslı insanlara soğuk ve itici davranırsanız inandırıcı ve birleştirici olamazsınız. Tayyar Altıkulaç Hocanın yardımcısı olan Sami Uslu Bey bu konuyu yazışarak tartıştığım kişilerden biridir. Bu tesbitimi kendisine yazdığım zaman, nedenini “onlar bizim otoritemize rakip çıktı; bizde öyle davranmak zorunda kaldık” mealinde bir savunma ile izah etmişti. Konuya ilgi duyanlar Sami Uslu Bey ile yazışmalarımızı okursa, orada konuyu doğru değerlendirmeye yarayacak ipucu ve belgeler bulabilir.(2)
Sözü uzatıp Hocamızın yaptığı hatayı yapmak istemiyorum. Nesil ekibinin Ankara temsilcisi, iyi bir teşkilatçı ve organizatör olan Tayyar Bey ile yazışmalarımızı da okumanızı tavsiye ederim.(3)
Savunduğu nazari düşünceleri doğru olsa bile yaşadığı ve eyleme dönüştürdüğü hareketleri yanlış olanlar inandırıcı olamazlar. Biz söze değil eyleme bakarız. Aşağıda linklerini verdiğim yazışmalar sizi teyit etmiyor muhterem Hocam, sadece bu kadar mı? Elbette hayır, Nesil ekibinin A takımı içersinde yer alan bir kaç hocamız da sizi teyit etmiyor; en yakın arkadaşınız, dünürünüz, mesai arkadaşınız Nesil ekibi öncülerinden Merhum Bekir Topaloğlu hocamızın orijinal hatıratında yazdıkları da sizi teyit etmiyor. Bize söyleyecek söz bulabilir, işin iç yüzünü bilmeyenlere yanlış ve hatalı telkinlerinizi kabül ettirebilirsiniz ama gerçekleri değiştirmeniz mümkün değildir; olamaz değerli hocam.
Neşri ile Övündüğünüz İslam Ansiklopedisi ile ilgili hususlara bu yazımda girmiyorum; o ayrı bir yazı konusu olacak önemde ve hacimdedir. Sadece şunu ifade edeyim; Ansiklopedi özellikle Fıkıh ve Kelam alanlarında yeniden elden geçirilmesi ve tashih edilmesi gereken hatalı ve ifsat edici yazıları da barındıran bir çalışmadır. Bazı alanlarda Ciddi ve güvenilir bir kaynak vasfı taşımıyor.
Bu satırları yazan politikadan uzak yaşamış, boykota karşı da açıkça tavır koymuş, size saygılı ve hayır duasını esirgemeyen bir öğrenciniz olduğunu dikkate alırsanız, yeniden bir nefis muhasebesi yapma fırsatı bulabilirsiniz muhterem hocam.
Rabbim, ömrünüzü ve neslinizi bereketli kılsın. 25.05.2025 Üsküdar
Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Merak edenlerin Okuması İçin Yazı Linkleri: 👇
(1) H.K. Hocamızın Yazısının Linki
https://www.yenisafak.com/yazarlar/hayreddin-karaman/sonra-ne-mi-oldu-4710745
(2) Sami Uslu Bey İle Yazışmalarımız 1
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/sami-uslu-ahmet-ziya-2021-yazismalari/
Sami Uslu Bey İle Yazışmalarımız 2
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/sami-uslu-ahmet-ziya-2018-yazismalari/
(3) Tayyar Altıkulaç Hoca İle Yazışmalarımız
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/muhterem-tayyar-altikulac-hocanin-dikkatine/
(4) Hayrettin Karaman Hoca ile Yazışmalarımız
https://www.aynamayansiyanlar.com/makalelerim/h-karaman-hocamizin-hatiralari-uzerine-bir-degerlendirme-ve-yazismalarimiz-2009/