Nusayrilerin Katliamları ve İhanetleri ..
Nusayrilerin Katliamları ve İhanetleri
İslam ümmeti üzerinde çeşitli devletler hüküm sürdü. Bu süreçte Nusayriler, inançları, ibadetleri ve davranışlarıyla sapkın bir azınlık olarak varlık gösterdiler. Müslümanlar, onları tamamen yok etme gücüne sahipken, inançlarına müdahale etmeden yaşamalarına izin verdiler ve dışarıdan göründükleri hâlleriyle onlara muamele ettiler. Ancak bu iyi niyetli yaklaşımlarına karşılık, Nusayrilerden sadece kin, nefret, ihanet ve düşmanlık gördüler. Tarih, akıl sahiplerinin hayal bile edemeyeceği olaylarla doludur; düşmanların dahi tahayyül edemeyeceği hikâyelerle bezelidir. Belki de kayda geçirilmemiş olaylar, yazılanlardan çok daha fazladır. Şimdi, Nusayrilerin Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği bazı ihanetlere ve katliamlara göz atalım.
Nusayrilerin Ceble Şehrindeki İhaneti
Tarihçi İbn Kesir, Hicri 717 yılında meydana gelen olayları anlatırken, Nusayrilerin sapkın bir liderin kendisini Mehdi ilan etmesiyle Müslümanlara karşı ayaklandıklarını aktarır. Bu ayaklanmada Nusayriler, Lazkiye yakınlarındaki Ceble şehrine saldırdılar, şehri ele geçirip birçok insanı katlettiler. Şehirden ayrılırken “Lâ ilâhe illâ Ali” (Ali’den başka ilah yoktur) sloganları attılar ve İslam’ın iki büyük şahsiyetine (Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’e) sövdüler. Şehir halkı “İslam nerede? Sultan nerede? Emir nerede?” diyerek yardım çığlıkları attı, fakat kimse onlara yardım etmedi. İnsanlar ağlayarak ve Allah’a yalvararak kurtuluş aradılar. Nusayri lider, camileri yıkıp yerlerine içki meyhaneleri kurmayı emretti ve esir aldıkları Müslümanlara şöyle diyordu: “Kanını kurtarmak istiyorsan, ‘Lâ ilâhe illâ Ali’ de ve Mehdi’ye secde et.”
Geçmişteki bu olay ile günümüzde Şam halkının yaşadıkları arasında ne kadar büyük bir benzerlik olduğu aşikârdır! Nusayriler bugün, atalarının yedi asır önce yaptıklarını tekrar etmektedir.
Nusayrilerin Antakya’daki İhaneti
Nusayrilerin bir diğer ihanet örneği, Haçlıların İslam topraklarına düzenledikleri seferlerde ortaya çıkmıştır. Haçlıların ilk hedefi, sağlam surları ve dirençli halkıyla bilinen Antakya şehriydi. Haçlılar, yedi ay boyunca şehri kuşatmalarına rağmen başarılı olamadılar. Kuşatma süresince açlık ve umutsuzluk Haçlı ordusunu kırılma noktasına getirmişti. Ancak Antakya’daki Nusayriler, Haçlılara umut oldu. Şehirdeki Nusayri liderlerinden Firuz, Haçlı komutanı Bohemond ile iletişime geçti ve koruduğu burcu onlara açtı. Böylece Haçlılar, Antakya’ya girip halkını katlettiler. Ardından Kudüs’e doğru ilerlediler ve burayı işgal ettiler. Haçlıların Şam topraklarındaki yaklaşık iki yüz yıl süren varlıkları, Antakya’daki Nusayrilerin ihaneti ve Kudüs’teki Fatımîler’in yardımı sayesinde mümkün oldu.
Şam Katliamı
Bir Nusayri tarihçinin yazdığı “Alevilerin Tarihi” adlı eserde, Nusayrilerin Müslümanlara karşı yaptığı ihanetler ve işledikleri zulümler anlatılmaktadır. Bu tarihçi, Tatar komutanı Timur’un Nusayri olduğunu ve bu yüzden Nusayrilerin Timur ile ittifak kurarak Müslümanlara karşı savaştıklarını kaydeder. Timur, 9. yüzyılın ilk çeyreğinde (miladi 14. yüzyılın sonları), büyük bir orduyla Bağdat, Halep ve Şam’ı ele geçirdi. Nusayri şeyhleri, Timur’a zaferler ve Müslümanların yok edilmesi müjdeleri verdi. Halep’teki Nusayri emiri, Timur’la gizlice anlaşarak şehri ele geçirmesine ve halkını katletmesine yardım etti. Bu süreçte Halep halkından binlercesi öldürüldü, geri kalanları ise kaçarak canlarını kurtarmaya çalıştı. Hayatta kalanlar sadece Nusayrilerdi; çünkü onlar Tatarların casusluğunu yapıyor ve Müslümanlara karşı iş birliği içindeydiler.
Timur, Halep’ten sonra Şam’a yöneldi. Şam’daki Nusayriler, kırk kadın seçerek Timur’u karşılamaya gönderdiler. Bu kadınlar, kendilerini Ehl-i Beyt mensubu olarak tanıtıp ağlayarak, intikam istemek bahanesiyle Timur’un kalbini kazandı. Nusayri tarihçi, bu olayın Şam halkının başına gelen en büyük felaketlere sebep olduğunu belirtir. Şam, Timur’un işgaliyle kültürel ve ekonomik olarak büyük bir yıkıma uğradı; sanatı ve zenginliği yok oldu. Timur, Şam halkının katledilmesini emretti ve yalnızca Nusayrileri muaf tuttu. Şam’daki Sünniler, öldürülmelerden kaçmak için Nusayrilere sığındılar ve bunun karşılığında eski ayakkabılarla kan parası ödediler.
Timur’un Şam’ı işgali sırasında, şehir yedi gün boyunca yağmalandı ve askerler kadınlara camilerde bile tecavüz etti. Tarihçiler, Şam’da bu süreçten sonra bakire bir kızın kalmadığını kaydederler.
Bu tarih, Müslümanların Batınî gruplar tarafından çektiği acıları, Şam halkının Nusayriler eliyle maruz kaldığı zulümleri anlatmaktadır. Bu tarih, ihanet, kin ve düşmanlıkla doludur. Tarihi kim okur? Olaylarından kim ders alır? Ve Müslümanlar arasında kim, düşmanlarını tanıyıp onlara karşı uyanık davranır?
Dr. Ragıp el-Serjani
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
20.01.2025 Üsküdar
مذابح النصيرية وخيانتهم
توالت على أمة الإسلام دول شتى، وكان النصيرية فيها أقلية شاذة في عقيدتها وعبادتها وسلوكها، وكان المسلمون يستطيعون إبادتهم عن آخرهم لكن تركوهم وما يدينون، وعاملوهم بظاهر حالهم، فما جنوا من إحسانهم إليهم بتركهم وحمايتهم إلا الحقد والضغينة، والغدر والخيانة .. والتاريخ وما أدراك ما التاريخ مليء بما لا يتوقعه العقلاء، ولا يتخيله الأعداء .. وربما أن ما طوي ولم يدون أكثر مما دون، فتعالوا إلى شيء من الخيانة والمذابح النصيرية للمسلمين.
خيانة النصيرية في مدينة جبلة
ذكر المؤرخ ابن كثير في أحداث سنة 717هـ أن النصيرية انقلبوا على المسلمين بسبب طاعتهم لضال منهم ادعى أنه المهدي…وحملوا على مدينة جبلة -قرب اللاذقية- فدخلوها وقتلوا خلقا من أهلها، وخرجوا منها يقولون لا إله إلا علي … وسبوا الشيخين، وصاح أهل البلد واإسلاماه، واسلطاناه، واأميراه، فلم يكن لهم يومئذ ناصر ولا منجد، وجعلوا يبكون ويتضرعون إلى الله عز وجل… وأمر أصحابه بخراب المساجد واتخاذها خمارات، وكانوا يقولون لمن أسروه من المسلمين: قل لا إله إلا علي، واسجد لإلهك المهدي، الذي يحيي ويميت حتى يحقن دمك[1].
وما أشبه الليلة بالبارحة، هاهم يفعلون بأهل الشام ما فعله أجدادهم قبل سبعة قرون!!
خيانة النصيرية في أنطاكية
وبرزت خيانتهم في مسير الصليبيين إلى الشرق الإسلامي لانتزاع بيت المقدس فيما عرف بالحملات الصليبية؛ ذلك أن أول مدينة وطئها الصليبيون كانت أنطاكية، وكانت حصونها شاهقة، وقلاعها صامدة، وأهلها أشداء، وحاصرها الصليبيون سبعة أشهر عجزوا عنها حتى تسرب اليأس إلى قلوبهم، ونفدت مئونتهم، وجاع جندهم، وبدأ الفرار والتفلت والعصيان يظهر فيهم، حتى كان المنقذ لهم النصيريون في داخل أنطاكية؛ إذ كان فيروز أحد زعماء النصيرية موكلا بحماية أحد الأبراج فاتصل بالقائد الصليبي بوهيموند، وفتح له البرج الذي كان يحرسه، فدخل الصليبيون أنطاكية وأبادوا أهلها، ثم ساروا إلى بيت المقدس فاحتلوه، واستمر التواجد الصليبي في بلاد الشام قريبا من مائتي سنة، بسبب خيانة النصيريين في أنطاكية، وخيانة العبيديين في القدس.
مذبحة الشام
وفي تاريخ العلويين الذي كتب أحد النصيريين، استعرض فيه جملة من أفعالهم بالمسلمين، وخيانتهم لهم وسوغ خيانتهم بأنهم طائفة قليلة ضعيفة، وذكر في تاريخه أن القائد التتري تيمورلنك كان نصيريا؛ ولذا تحالف معه النصيريون ضد المسلمين، وأنه أتى بجيوش جرارة في الثلث الأول من القرن التاسع بعد أكثر من مئتي سنة على الغزو التتري الأول والمشهور، فاستولى تيمور لنك على بغداد وحلب والشام، وكان مشايخ النصيرية يبشرونه بالفتوح وإبادة المسلمين، ويحرضونه على ذلك، وكان أمير حلب نصيريا قد راسل تيمورلنك خفية واتفق معه على أن يدهم حلب ويبيد أهلها وهو أميرها، وذكر المؤرخ النصيري أن ألوفا من أهل حلب أبيدوا، وهرب بقيتهم من بطش التتار، ولم يسلم إلا النصيريون؛ لأنهم كانوا عيونا للتتر وعونا لهم على المسلمين، حتى ذكر أنهم شكلوا من رؤوس أهل حلب تلالا، وأن القتل وهتك الأعراض وتعذيب الناس كان منحصرا في السنيين فقط. واتجه تيمور بعد انتهائه من حلب إلى الشام وهي دمشق، فجهز النصيريون أربعين فتاة منهم فاستقبلنه وهن يبكين وينحن ويلطمن وجوههن ويطلبن الثأر، وينشدن الأناشيد المهيجة على الانتقام لآل البيت زاعمات أنهن من آل البيت جيء بهن سبايا!
يقول المؤرخ النصيري تعليقا على هذه الحادثة: فكان ذلك سببا في نزول أفدح المصائب التي لم يسمع بمثلها بأهل الشام.
ويذكر المؤرخ النصيري أن الشام أفلت حضارتها بعد استيلاء تيمور عليها، واندثرت ثروتها، وعدمت صناعتها. وأنه قضي على أكثر أهل السنة فيها، حتى جاء النصيريون من حلب فاشتروا دماء البقية من الشاميين بأحذية عتيقة على ما طلب تيمور، وكأنه اتفاق بينهم وبينه لإذلال البقية من أهل السنة. قال المؤرخ النصيري: ولم ينج من قتل تيمور في الشام إلا القليل، وأمر تيمور بقتل السنيين واستثناء النصيريين، حتى قُتل بالخطأ أحد شيوخ النصيريين فأمر تيمور جنوده بالكف عن قتل أهل الشام.
واستباح تيمور دمشق سبعة أيام وأباحها لجنوده فكانوا يغتصبون النساء حتى في المساجد، وقيل إنه في كل دمشق لم يبق فتاة عذراء بعد الأيام السبعة. فتلك بعض أفعالهم التي سجلت في كتب التاريخ، ونقلها مؤرخ نصيري منهم، لا يمكن اتهامه بالتحيز ضدهم..
تاريخ يحكي آلام المسلمين من الباطنيين، ويفصح عن عذاب أهل الشام بأيدي النصيريين.. تاريخ ينضح باللؤم والغدر والخيانة، ويقطر بالدم، ويبين مخزون الغل والحقد في قلوب الباطنية، فمن يقرأ التاريخ؟ ومن يعتبر بأحداثه؟ ومن من المسلمين يحذر أعداءه ويحذر منهم؟!
الدكتور راغب السرجاني.
Dr. Ragıp el-Serjani’nin kalemine ilmine sağlık. Ne güzel özetlemiş. Allah CC kendisinden ve Allah tan CC korkusu olarak ilmini artırıp yayan ilim irfan sahiplerinden Ganiyy Razi olsun. Amin
Tercümeyi Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Tercümeyi yapan Ahmet Ziya İbrahimoğlu kardeşimden de bu kıymetli hizmet için Yüce Rabbim CC razi olsun
Amin