Dün Gazze’de İsimsiz Bir Yıldız Daha Göçtü ..

Dün, gerçek ismini kimsenin bilmediği bir Mücahid aramızdan ayrıldı. Şehadete erene dek adı meçhul kalmıştı.
2005 yılında Suriye’den geldiğinde tek derdi, kendi birikim ve tecrübesini Gazze direnişine aktarmaktı. Herkes onu sadece “Ebû Ömer es-Sûrî” mahlasıyla tanıdı.
Hiçbir alanda boş durmadı; elini attığı her işte katkı sağladı. Hamas’ın askerî kanadı olan Kassam Tugayları’nın eğitim ve geliştirme sistemini, akademisini kurdu. Sahip olduğu yüksek bilgi ve deneyimle binlerce savaşçı onun ellerinde yetişti. Çok sayıda askerî branşta ilim ve teknik donanım kazandırdı, çeşitli uzmanlık alanlarında birikimini direnişe taşıyıp kazandırdı.
Onun Kassam Tugayları’nın teknik ve yapısal gelişimine büyük katkı sağladığı, bu teşkilat üzerinde “gerçek etkisi olmuş” sayılı isimlerden biri olduğu söylenmektedir.
21 ay süren savaşın ardından dün işgal güçleri tarafından Gazze’de şehit edildi. Onunla birlikte eşi ve torunu da şehit oldu.
Elveda Ey Ebû Ömer es-Sûrî…
Bize düşen teselli şudur: Seni Allah biliyor ve amelini takdir edip mükafatlandırıyor.
Sen, hakkında “ashab devrinden kalma bir adam” denilebilecek kimselerdendin. Senin gibi birini ne görsel güzellikte, ne iş güzelliğinde, ne örnek oluşta, ne emeğinde, ne cihadında, ne cesaretinde, ne de öne atılışında gördük.
Hurilerle ve askerî şûranın aziz şehitleriyle buluşmak üzere uğurlandın…
Şehid Büyük komutan: Hakem el-Îsâ / Ebû Ömer es-Sûrî
Kassam Tugayları Eğitim Birimi Komutanı
Sen, Kassam Tugayları’na gerçek manada katkı sunanlardan biriydin.
Ülke içinde ve dışında, tüm cephelerde düşmanla çarpıştığın uzun bir cihad yolculuğunun sonunda, eşi ve torunuyla birlikte şehit oldun. Kassam’ın askerî eğitim sistemini kuran ve bu yapının komutanı olan sensin.
Ey zahid, abid, mücahid, komutan!
Ashab zamanından kalmış bir adam gibi, Allah ecrini fazlasıyla versin.
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
28.06.2025 OF
🔴 Bu zâhid, mücahid komutan Ebû Ömer hakkında söylenenlerden bazıları:
⬅️ Yeryüzü, erkekliğinden bahsettiğinde bil ki söz, dağları yerinden söküp atan, ateşin kudurmuş alevlerine gem vuran yiğit bir adam hakkındadır. Rüzgâr kanla, barutla ve şehadet rayihasıyla karıştığında, bil ki sen Allah Resûlü’nün (s.a.v) kardeşlerinden birini anlatıyorsun. Savaş seslerinin mermi yağmurlarıyla, top gürültüleriyle ve patlayıcıların metal şakırtısıyla kulakları çınlattığı anlarda bil ki sen, küfre azabın her türlüsünü tattırmış üretici bir askerî düşünürü anıyorsun.
⬅️ “Kaf” harfinin “k” gibi telaffuz edildiğini işittiğinde bil ki konuşan kişi Kur’ân’ın ve meydanların adamıdır: Ebû Ömer. O, Afganistan’da, Çeçenistan’da, Suriye’de, Lübnan’da, Filistin’de ve kimliğini kimsenin bilmediği başka başka ülkelerde, çeşitli zamanlarda savaşlara girmiş, meydanlara atılmış biridir. O, seyahatin mümkün olduğu zamanda bile “ecrim eksilmesin” diyerek seyr u seyahati reddetmiştir.
⬅️ Bir mücahidin kaldığı odaya girip de odanın hâlinden hiçbir şeyin değişmediğini görüp hayret ettiğinde, bil ki o oda Ebû Ömer’in odasıdır. O, bedenine rahat batmasın diye yere serdiği bir örtüde yatar; dünyalık zevkin kalbine girmemesi için rahatı bile kendine haram kılmıştır.
⬅️ Gazze’de savaşçıların eğitimlerinden, operasyonların şiddetinden, “Tufan” planının mühendisliğinden, taktik ve stratejinin dâhiyane zekâsından, savunma planlarının inceliğinden, telgraf ve telsiz sistemlerinin ustaca düzenlenişinden, askerî sanayinin gelişkinliğinden ve mütevazı savaşçı ruhlardan söz edildiğinde; komutan olup asker ruhuyla savaşan bir yiğit anlatılmaktadır.
⬅️ O, eşi ve küçük çocuklarıyla birlikte Gazze’ye girdikten sonra açıkça şunu ilan etti:
“Gazze’den çıkışım ancak işgal altındaki Batı Şeria özgürleştirildiğinde ya da Firdevs-i Âlâ’ya kanat açtığımda olacaktır.”
⬅️ O savaş atından indi; ama ondan önce Afganistan’ın, Çeçenistan’ın, Suriye’nin, Lübnan’ın ve Gazze’nin toprakları, onun cihaddaki izine şahitlik etmişti. Sovyetlere Afganistan’da zehir zıkkım ettirdiği günler; Amerikalılara dünyanın dört bir yanında tattırdığı dayanılmaz acılar; ve işgalci Siyonistlere yaşattığı her türlü azap, onun adını tarihe mühürlemiştir. Roket, patlayıcı, tüfek, kurşun, fikir ve plan… Bunların her birinde onun imzası vardır ve bu, en büyük şahitliktir.
⬅️ Rabbimin rahmeti üzerine olsun o meydanların aşığına… Meydanlar da onu sevmişti. İslâm’ı yücelten her şeye ruhunu, varlığını katmış, şimdi Firdevs’e yolculuğa çıkmıştır.
Allah için çalıştı, Allah için yaşadı.
Ey doğruluk kardeşi, hayrın ve salahın, kurtuluşun ve cihadın öncüsü!
Allah seni mükâfatlandırsın; hem elde olanla hem de elde olmayanla cihat eden bir kahraman olarak…
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu | Ebu Enes
Hakem Muhammed İsa al-Sûri Kimdir?👇
https://youtube.com/shorts/1wO5we9SWK0?si=Nczg1a5ryWbdMB9J
رحل بالأمس رجلٌ لا يعرف عنه أحد حتى اسمه الحقيقي ظلّ مجهولا إلى حين استشهاده.
جاء من سوريّا عام 2005 لا يشغل باله سوى نقل تجربته إلى المقاومة في غزة.. وظلّ معروفا بلقب “أبو عمر السوري“
لم يكن هناك مجال إلا وساهم به فأسس منظومة التدريب والتطوير وأكاديمية كتائب القسام وتخرّج بفضل خبراته آلاف المقاتلين، وأدخل صنوفا مختلفة من الخبرات العلمية والفنّية في عدد تخصصات عسكرية.
قيل أنه كان له فضل في التطوير الفني والهيكلي لكتائب القسام، وهو من قلة معدودة على الأصابع ممن كان لهم “فضل حقيقي” على المقاومة في غزة.
بعد ٢١ شهرا من الحرب اغتاله الاحتلال بالأمس في غزة واستشهدت برفقته زوجته وحفيده.
وداعا أبو عمر السوري ..
وحسبنا أن الله يعرفك ويعرف صنيعك.
هذا الذي يُقال عليه رجل من زمن الصحابة لم نرى بحسنك ولا بحسن صنيعك ولا بقدوتك ولا بجهدك ولا جهادك ولا شجاعتك ولا إقدامك.
زُف إلى الحور العين وإلى رفاقه شهداء المجلس العسكري الكرام
الشهيد القائد الكبير: حكم العيسى “أبو عمر السوري“
قائد ركن التدريب بكتائب القسام
أنت من الذين قيل فيهم أنهم أهل فضل على كتائب القسام.
رحل شهيداً هو وزوجته وحفيده بعد رحلة طويلة من الجهاد ومقارعة الأعداء في كل ساحات القتال داخل وخارج البلاد ومؤسس التدريب العسكري في كتائب القسام وقائد ركنه.
كتب الله أجرك أيها العابد الزاهد القائد المجاهد يا رجل من زمن الصحابة
🔴 مما قيل في هذا القائد الزاهد المجاهد “أبو عمر”
⬅️ حين تتحدث الأرض عن الرجال فاعلم أن الحديث يدور عن رجلٍ هُمام اقتلع الجبال الراسية وألجم لجج النار العاتية، حين تختلط الرياح بالدم والبارود وعبق الشهادة فاعلم أنّك تتحدث عن رجلٍ من إخوان رسول الله صلى الله عليه وسلم، حين تسمع قرقعات الحرب بزخات الرصاص ورمي المدافع وصليل العبوات فاعلم أنك تتحدث عن مفكرٍ عسكريٍ مبدعٍ أذاق الكفر كل ألوان العذابات.
⬅️ حين تسمع حرف القاف يُلفَظُ ب “الكاف” فاعلم أنّ المتحدث رجل القرآن والميدان (أبو عمر) مَن خاض الحروب والمعارك بشتى أشكالها في أفغانستان والشيشان وسوريا ولبنان وفلسطين ودول زارها في أوقاتٍ متعددة دون أن تعرف هويته، رافضًا السياحة في وقتِ الإتاحة كي لا ينقص الأجر !
⬅️ حين تدخل إلى غرفةٍ يقيم فيها مجاهد فتجدها على حالها لم يتغير فيها شيء فتستعجب من كيفية نوم المجاهد ! فاعلم أنك قد دخلت لغرفة (أبي عمر) الذي افترش الأرض كي لا يرتاح جسده فيتلذذ بطعم الراحة فتدخل الدنيا لقلبه ولو شيئاً يسيرًا !
⬅️ حين تسمع عن تدريبات المقاتلين في غزة وعنفوان العمليات فيها وهندسة الطوفان وعبقرية التكتيك والاستراتيجية وإبداع الخطة الدفاعية وروعة الهندسة السلكية واللاسلكية وتفوق الصناعات العسكرية وتواضع النفسية القتالية، قائدُ فرقةٍ بنفسية جنديٍ مقاتل !
⬅️ مَن أعلنها صراحةً لا خروج من غزة بعد الدخول إليها مع زوجتي وأطفالي صغارًا إلا للضفة المحتلة محررًا أو للفردوس الأعلى محلّقًا.
⬅️ ترجل الفارس عن صهوة خيله بعد أن صال وجال في كل ميدان حتى شهد له تراب أفغانستان والشيشان وسوريا ولبنان وغزة، ترجل بعد أن أذاق السوفييت كأس الحنظل في أفغانستان والأمريكان في كثيرٍ من البقاع كؤوسًا من المرار الغير محتمل، والصهاينة في فلسطين كل أنواع العذاب فما الصاروخ ولا العبوة ولا البندقية ولا الرصاصة ولا الفكرة ولا الخطط إلا وبصمات أبي عمر فيها خيرُ دليلٍ وشاهد.
⬅️ رحمات ربي عليكَ تترى يا رجلًا عشق الميادين فعشقته وذاب في كل شيءٍ يرفع الإسلام حتى حان وقت الرحيل إلى الفردوس، فلله درّك وعلى الله أجرك يا أخ الصدق وأب الخير والصلاح والفلاح والجهاد بالمتاح وغير المتاح.