Kur’ân’daki Açık Mesaj ve Dinlerin Cihanşümul Boyutu
I. GİRİŞ
Belçika’daki gençlerin merakı, iki temel meseleyi gündeme taşımaktadır:
1. Kur’ân’daki Saff Suresi 6. ayette Hz. İsa’nın (a.s.) Hz. Muhammed’i (s.a.v.) müjdeleyip müjdelemediği.
2. Önceki peygamberlerin kavim merkezli şeriatlarının hikmeti ve İslam’ın baştan itibaren evrensel oluşu.
Kur’ân’ı Kerim’de Hz. İsa şöyle buyurur:
“Hani Meryem oğlu İsa şöyle demişti: ‘Ey İsrailoğulları! Ben size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek olan, adı Ahmed olan bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim.’” (Saff 6)
“Ahmed” kelimesi, “övülen, methedilen” anlamına gelir ve “Muhammed” ile aynı kökten türemiştir. Hadislerde de Hz. Peygamber’in isimlerinden biridir: “Benim beş ismim vardır: Ben Muhammed’im, ben Ahmed’im…” (Buhârî ve Müslim).
Bu metin, gençlerin sorularını aklî, mantıkî ve tarihî çerçevede değerlendirmek için başlangıç noktasıdır.
II. HZ. İSA’NIN MÜJDESİ VE DELİLLERİ
- Kur’ânî Delil
Hz. İsa, İsrailoğullarına mesaj verirken kendisinden sonra gelecek peygamberi müjdelemiştir. Bu, peygamberlik zincirinin müdellel bir halkasıdır:
“…Benden sonra gelecek olan, adı Ahmed olan bir Peygamberi müjdeleyiciyim.” (Saff 6)
- Dilbilim ve Kök Bağlantısı
• “Ahmed”: semâda övülen
• “Muhammed”: yeryüzünde övülen
Her iki isim aynı kökten (ḥ-m-d) türemiştir ve ayetin literal bir referans olduğunu gösterir.
- Tarihî ve Teolojik Bağlam
• Hz. İsa, Tevrat’ı doğrulayan bir peygamber olarak geldi ve kendisinden sonra gelecek peygamberi müjdeledi.
• Ayet, Hz. İsa’nın müjdesini İsrailoğulları’na verdiğini vurgular.
• Hz. Muhammed’in (s.a.v.) gelişinde, apaçık deliller geldiğinde bile inkârcıların “sihir” demesi, Mekke müşriklerinin tarihî tepkisini yansıtır. - İncil’deki İzler
• Yuhanna İncilinde Hz. İsa, “Parakletos” olarak birini müjdelemiştir (Yuhanna 14-16).
• Müslüman âlimler, Parakletos’un “periklytos” (övülen) ile ilişkili olduğunu ve Ahmed/Muhammed’e işaret edebileceğini savunurlar.
• Kur’an’ı Kerim’e göre İncil tahrif edilmiş ve orijinal mesaj kaybolmuştur (Bakara 2/79; Maide 5/13-14). - Karşı Görüşler
• Hristiyan perspektifi: Parakletos’un Kutsal Ruh olduğunu ve Muhammed ile ilgisinin olmadığını ileri sürer.
• Yahudi perspektifi: Hz. İsa’yı peygamber kabul etmez, müjdeyi reddeder.
III. DİNLERİN KAVİM MERKEZLİ OLUŞU VE HİKMETİ
- Başlangıçta Tek Din: Tevhid
Kur’an, insanlığın başlangıçta tek bir ümmet ve tek bir akîde üzere bulunduğunu bildirir:
“İnsanlar başlangıçta bir tek ümmet idiler…” (Bakara 213)
- Her Kavme Bir Peygamber
• Kur’an: “Her ümmete bir peygamber vardır.” (Nahl 16/36; Yunus 10/47)
• Peygamberler, halklarının dilinde ve anlayışına göre gönderilir (İbrahim 14/4).
Misaller:
• Hz. Nuh (a.s.): Kendi kavmine
• Hz. İbrahim (a.s.): Ur ve çevresine
• Hz. Musa (a.s.): İsrailoğulları’na
• Hz. İsa (a.s.): “Ben ancak İsrailoğulları’na gönderildim.” (Âl-i İmrân 3/49; Maide 5/72; Matta 15:24)
- Yahudiliğin Kavmî açıdan Mahiyeti
• Yahudilik, Allah’ın İsrailoğulları ile yaptığı ahitle sınırlıdır (Bakara 2/40-47).
• Bu kavim, tarihî olarak imtihan edilmiş ve örnek bir toplum hâline getirilmiştir.
• Evrensellikten yoksunluğu, ilahî tedricin ve hikmetin bir gereğidir.
IV. ÖNCEKİ DİNLERİN EVRENSELLİK DURUMU
- Aşamalı Hikmet
• İnsanlık tarihî bir süreç içindedir; Allah peygamberleri aşama aşama göndermiştir (Bakara 2/213).
• Hz. İsa’nın mesajı kavim merkezliydi; Hristiyanlığın evrenselleşmesi Pavlus’un yorumu ile tarihî bir süreçte gerçekleşti. - İslam’ın Evrenselliği
• İslam, son ve evrensel vahiydir:
“Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Sebe 34/28; Enbiyâ 21/107)
• Ticaret yolları, imparatorluklar ve korunmuş Kur’an (Hicr 15/9) sayesinde mesaj evrensel olarak yayılmıştır.
• Mantıklı analoji: İlk dersler yerel, son dersler evrensel; Allah’ın hikmeti, insanlık olgunlaştığında evrensel mesajı göndermektir.
V. İSLAM’IN EVRENSELLİĞİ VE NİHAİ RİSALET
• Kur’an, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) “Âlemlere rahmet” olarak tanımlar (Enbiyâ 107).
• İslam, tedricî vahiy zincirinin son halkası olarak, baştan itibaren evrensel bir şeriat ile insanlığa hitap eder.
• Önceki peygamberlerin evrensel şahsiyeti ile kavim merkezli şeriatları, aklî, mantıkî ve hikmetli bir dengeyi gösterir.
VI. UMUMİ SONUÇ
1. Hz. İsa, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) açıkça müjdelemiştir.
2. Yahudilik ve Hristiyanlığın kavim merkezli yapısı, ilahî tedricin ve tarihî hikmetin gereğidir.
3. İslam, baştan itibaren evrensel risaletin tecellisidir; tarih, coğrafya ve medenî şartlar bu planın parçalarıdır.
4. Önceki peygamberlerin evrensel şahsiyeti ile şeriatlarının kavmi açısından sınırı, aklî, mantıkî ve delillere dayalı bir hikmetle açıklamak mümkündür.
Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Tarih: 21.10.2025 – OF
Bir Konuya Özellikle İşaret Etmek İçin Şu Notu da Ayrıca Yazmakta Fayda Gördüm:👇
Yahudiliğin Kavmî Yapısı ve Evrensellik Meselesi: Akılî ve Hikmetli Bir Tahlil
1. Yahudilik Neden Kavmî Bir Din Oldu? Bu Allah’ın İradesi miydi?
Kur’an’a göre, Yahudilik, Allah’ın hikmetli bir planı çerçevesinde kavim odaklı olarak şekillenmiştir. Burada “ırkî” tabiri tam doğru değildir; daha isabetli olarak “etnik” veya “kavim merkezli” denebilir. Yahudilik (Kur’an’da “Yahudilik” değil, Tevrat’ın mesajı olarak zikredilir), İsrailoğulları’na (Hz. Yakub’un soyu) özgü bir ahit üzerine kurulmuştur. Bu, Allah’ın o kavmi seçip onları kurtarması ve örnek bir toplum hâline getirmesi içindi; kesinlikle bir “ırk üstünlüğü” veya mutlak ayrıcalık söz konusu değildir, aksine tarihî ve hikmetli bir tedricin sonucudur.
Deliller ve Açıklama:
• Kur’anî Perspektif: Allah, İsrailoğulları’na özel bir sorumluluk yüklemiştir:
«يا بني إسرائيل اذكروا نعمتي التي أنعمت عليكم. حقاً أنا فضلتكم على العالمين…» (Bakara 2/47)
Bu üstünlük irki değil, tevhid mesajını taşıma sorumluluğu içindir. Şeriat (sünnet, bayramlar) ve yasalar, sadece bu kavme uygulanmıştır; evrensel yayılma zorunluluğu yoktur.
• Tarihî ve Mantıkî Boyut: Antik çağlarda toplumlar izoleydi; dinler genellikle kavim veya etnik kimlik temelinde şekillendi. Yahudilik, Demir Çağı Semitik kabilelerinden türemiş bir toplumun dini olarak evrildi. Diasporalar ve sürgünler, Yahudi kimliğini korudu; fakat bu, genetik veya “ırkî üstünlük” ile değil, tarihî süreklilik ve kültürel bağlılık ile ilgilidir.
• İlâhî Plan: Her peygamber belli bir kavme gönderildi:
«ولكل أمةٍ رسول» (Nahl 16/36)
Mesajın yerel olarak başlaması, iletişimsiz ve izole kavim ortamında etkili bir yöntemdi. Yahudilik’in evrensel olmaması, sonraki vahiy ve son peygamber için (Hz. Muhammed) zemin hazırlamaktadır.
Yahudi Perspektifi: Kendilerini “seçilmiş halk” olarak görürler; bu özel ahd, evrensel yayılma isteği taşımamaktadır. Tevhid mesajı evrenseldir, fakat ritüeller kavim odaklıdır.
2. Neden Önceki Dinler Evrensel Olmadı? Peygamberler Evrensel Ama Dinler Yerel – Bu Garip mi?
Bu durum aklî ve mantıkî açıdan garip değildir. Tüm peygamberler tevhid mesajını getirmiştir, fakat şeriatlar ve dinler, zaman ve kavim koşullarına göre sınırlandırılmıştır. Peygamberler evrensel şahsiyetlerdir; ama mesajın evrensel uygulanması, insanlığın olgunlaşmasına bağlıdır.
Kur’an’dan Deliller:
• Hz. İsa: «Ben yalnızca İsrailoğulları’na gönderildim.» (Âl-i İmrân 3/49)
• Hz. Musa: Benzer şekilde kavmine gönderildi.
• Hz. Muhammed: «Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.» (Sebe 34/28)
• Her topluma ayrı şeriat: «ولكل أمةٍ جعلنا شرعةً» (Maide 5/48)
Tarihî ve Mantıkî Açıklama:
• Antik dünyada dinler etnik temelliydi (ör. Yahwism’den Yahudilik’e).
• Mesaj, izole topluluklarda yerel olarak başlatıldı.
• Hristiyanlık Pavlus aracılığıyla evrenselleşti; Kur’an’a göre bu süreç tahrifat getirdi.
• İslam, doğu Arap yarımadasında doğmasına rağmen evrensel bir mesaj olarak yayıldı; dünya artık buna hazırdı (imparatorluklar, yollar, kültürel etkileşimler).
Mantıklı Analoji:
Bir bina inşaatı gibi: Temeller yerel olarak atılır, son kat evrensel olur. İlk peygamberler (Hz. Nuh, Hz. İbrahim) kavimlerine; son peygamber (Hz. Muhammed) tüm insanlığa hitap eder. Önceki dinler saptırıldı (Kur’an 5/13-14), İslam ise korunmuş (Hicr 15/9).
Hristiyan Perspektifi: Hz. İsa’nın mesajı evrensel olarak görülür (Matta 28:19); Pavlus’un rolü ilahî kabul edilir.
Sonuç:
• Yahudiliğin kavmî yapısı ilahî hikmet ve tedricin bir gereğidir.
• Önceki peygamberler evrensel şahsiyetlerdir, fakat şeriatları yerel kavimlerle sınırlıdır.
• Evrensellik, İslam ile tamamlanmıştır.
Kaynakça:
1. Taberî, Câmiu’l-Beyân ‘an Te’vîli’l-Kur’ân, c. 5–10, Darü’l-Kütüb’l-İlmiyye, Beyrut.
2. Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, c. 6–10, Dâru’l-Kütüb’l-İlmiyye, Beyrut.
3. Kurtubî, el-Câmi‘ li Ahkâmi’l-Kur’ân, c. 7–10, Beyrut.
4. Zemahşerî, el-Keşşâf ‘an Haqâiqi’l-Tenzîl, c. 4–6, Beyrut.
5. İbn Haldûn, el-Muqaddime, c. 1, Darü’l-Ma‘ârif, Kahire.
6. Kur’ân-ı Kerîm, Bakara 47; Âl-i İmrân 3/49, 16/36; Saff 6; Enbiyâ 21/107.
7. Buhari ve Müslim, Sahih, Hadis No: 3682, 3684.
8. Ernest Renan, Histoire des Origines du Christianisme, Paris, 1883.
ترجمة من التركية إلى العربية: 👇
الرسالة الواضحة في القرآن وأبعاد الأديان العالمية
الإعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
التاريخ: 21.10.2025 – أوف
I. المقدمة
فضول الشباب في بلجيكا يثير مسألتين أساسيتين:
1. هل بشر عيسى عليه السلام بمحمد صلى الله عليه وسلم كما ورد في الآية السادسة من سورة الصف؟
2. حكمة الشرائع القومية للأنبياء السابقين وعالمية الإسلام منذ البداية.
يقول تعالى على لسان عيسى عليه السلام:
«وإذ قال عيسى ابن مريم: يا بني إسرائيل إني رسول الله إليكم مصدقاً لما بين يدي من التوراة ومبشراً برسول يأتي من بعدي اسمه أحمد» (الصف 6)
كلمة «أحمد» تعني الممدوح والمشيد به، وهي من نفس الجذر اللغوي لاسم «محمد». وقد ورد في الحديث الشريف: «لي خمسة أسماء: أنا محمد، أنا أحمد…» (البخاري ومسلم).
هذه المقدمة تشكل نقطة الانطلاق لتقييم أسئلة الشباب من منظور عقلاني، منطقي وتاريخي.
II. بشرى عيسى عليه السلام والأدلة
- الدليل القرآني
بشر عيسى عليه السلام قومه من بني إسرائيل بالرسول الذي سيأتي بعده، وهذه حلقة متصلة في سلسلة النبوة:
«…وأنا مبشر برسول يأتي من بعدي اسمه أحمد» (الصف 6)
- الصلة اللغوية والجذرية
• «أحمد»: الممدوح في السماء
• «محمد»: الممدوح على الأرض
كلا الاسمين من الجذر نفسه (ح-م-د)، مما يدل على أن الآية تشير مباشرة إلى النبي محمد صلى الله عليه وسلم.
- السياق التاريخي واللاهوتي
• جاء عيسى عليه السلام مصدقاً لما بين يدي التوراة ومبشراً بالرسول القادم بعده.
• الآية تؤكد أن البشرى كانت موجهة لبني إسرائيل.
• عندما جاء محمد صلى الله عليه وسلم بالآيات البينات، وصف المشركون ذلك بالسحر، وهو انعكاس للتاريخ المكي. - آثارها في الإنجيل
• في إنجيل يوحنا، بشر عيسى بشخص يُدعى «الباراكليتوس» (يوحنا 14-16).
• يرى العلماء المسلمون أن «الباراكليتوس» يرتبط بـ«بيريكليتوس» أي الممدوح، وقد يشير إلى أحمد/محمد.
• القرآن يؤكد أن الإنجيل تعرض للتحريف، وبالتالي ضاع المعنى الأصلي (البقرة 2/79؛ المائدة 5/13-14). - وجهات النظر المخالفة
• وجهة نظر مسيحية: ترى أن الباراكليتوس هو الروح القدس، ولا علاقة له بمحمد.
• وجهة نظر يهودية: لا يعترفون بعيسى كنبي، ويرفضون هذه البشرى.
III. مركزية الأديان القومية وحكمتها
- الدين الواحد في البداية: التوحيد
يؤكد القرآن أن البشرية بدأت أمة واحدة ودين واحد:
«كان الناس أمة واحدة» (البقرة 213)
- لكل أمة نبي
• القرآن: «ولكل أمة رسول» (النحل 16/36؛ يونس 10/47)
• يُرسل الأنبياء بلغات أقوامهم وبحسب فهمهم (إبراهيم 14/4).
أمثلة:
• نوح عليه السلام: قومه
• إبراهيم عليه السلام: أرض أور والمناطق المحيطة
• موسى عليه السلام: بني إسرائيل
• عيسى عليه السلام: «إني أُرسلت إلى بني إسرائيل فقط» (آل عمران 3/49؛ المائدة 5/72؛ متى 15:24)
- طبيعة اليهودية القومية
• اليهودية مرتبطة بالعهد الذي عقده الله مع بني إسرائيل (البقرة 2/40-47).
• هذا القوم امتحن تاريخياً وصار نموذجاً مجتمعياً.
• عدم العالمية فيها حكمة إلهية وتدرج في الوحي.
IV. الحالة العالمية للأديان السابقة
- الحكمة التدريجية
• التاريخ الإنساني عملية متدرجة، وأرسل الله الأنبياء تدريجياً (البقرة 2/213).
• كانت رسالة عيسى محدودة القبيلة؛ والمسيحية العالمية حدثت لاحقاً بتفسير بولس التاريخي. - عالمية الإسلام
• الإسلام هو الوحي الأخير والعالمي:
«وما أرسلناك إلا كافة للناس بشيراً ونذيراً» (سبأ 34/28؛ الأنبياء 21/107)
• بفضل طرق التجارة والإمبراطوريات والقرآن المحفوظ (الحجر 15/9) انتشرت الرسالة عالمياً.
• تشبيه منطقي: الدروس الأولى محلية، والأخيرة عامة؛ هكذا حكمة الله حين بلغ البشر نضجهم.
V. العالمية والنبوة الخاتمة
• يصف القرآن محمد صلى الله عليه وسلم بـ«رحمة للعالمين» (الأنبياء 107).
• الإسلام خاتمة سلسلة الوحي، ويخاطب البشرية بشريعة عالمية منذ البداية.
• الشخصية العالمية للأنبياء السابقين وحدود شرائعهم القومية تُظهر توازناً عقلانياً وحكماً ربّانياً.
VI. الخاتمة العامة
1. بشر عيسى بمحمد صلى الله عليه وسلم بوضوح.
2. الطبيعة القومية لليهودية والمسيحية حكمة إلهية وتدرج في الوحي.
3. الإسلام تجلٍ عالمي من الرسالة النبوية منذ البداية؛ التاريخ والجغرافيا والظروف الحضارية كلها جزء من هذا المخطط.
4. الشخصية العالمية للأنبياء السابقين وحدود شرائعهم القومية يمكن شرحها عقلانياً ومنطقياً ومستندة على الأدلة.
لأجل الإشارة إلى نقطة معينة، رأيت أنه من المفيد كتابة هذه الملاحظة أيضاً👇
الهيكل القبلي لليهودية ومسألة العالمية: تحليل عقلي وحكيم
1. لماذا كانت اليهودية ديناً قبلياً؟ هل كان هذا بمشيئة الله؟
وفقاً للقرآن الكريم، فقد تشكّلت اليهودية في إطار خطة حكيمة من الله، مركزة على قبيلة معينة. واصطلاح “عرقي” ليس دقيقاً تماماً، والأدق هو “قبلي” أو “متمركز على جماعة معينة”. اليهودية (كما يذكرها القرآن ليست كـ “يهودية”، بل كرسالة التوراة) بنيت على عهد مخصص لبني إسرائيل (نسل النبي يعقوب عليه السلام). وكان الهدف من ذلك أن يختار الله هذه الأمة ليُنقذها ويجعلها نموذجاً للمجتمع، وليس ليمتازوا بعرقٍ أسمى؛ بل هو تدبير تاريخي وحكمة تدريجية.
الأدلة والتوضيح:
- المنظور القرآني: حمل الله بني إسرائيل مسؤولية خاصة:
«يا بني إسرائيل اذكروا نعمتي التي أنعمت عليكم. حقاً أنا فضلتكم على العالمين…» (البقرة 2/47)
هذه الأفضلية ليست عرقية، بل تتعلق بحمل رسالة التوحيد. وأحكام الشريعة (كالسنّة والأعياد) كانت مطبقة فقط على هذه الأمة؛ ولم يُفرض انتشارها عالمياً.
- البعد التاريخي والمنطقي: في العصور القديمة، كانت المجتمعات معزولة، وكانت الأديان غالباً مبنية على القبائل أو الجماعات العرقية. اليهودية تطورت كدين لأمة من قبائل سامية في العصر الحديدي. وقد حافظ الشتات والنفي على الهوية اليهودية، لكن ذلك ليس امتيازاً عرقياً، بل استمرارية تاريخية وانتماء ثقافي.
- الخطة الإلهية: أُرسل كل نبي لأمة محددة:
«ولكل أمةٍ رسول» (النحل 16/36)
كان بدء الرسالة محلياً أمراً فعالاً في بيئة معزولة وغير متواصلة. عدم جعل اليهودية عالمية مهيأ لإرسال الوحي الأخير والنبي الخاتم (محمد صلى الله عليه وسلم).
منظور اليهود: يعتبرون أنفسهم “الشعب المختار”، وهذا العهد الخاص بهم لا يقتضي انتشاراً عالمياً. رسالة التوحيد عالمية، لكن الشعائر كانت محددة بالأمة.
2. لماذا لم تكن الأديان السابقة عالمية؟ الأنبياء عالميون ولكن الأديان محلية – هل هذا غريب؟
هذا ليس غريباً من وجهة نظر عقلية ومنطقية. جميع الأنبياء جلبوا رسالة التوحيد، لكن الشريعة والأديان كانت محددة بالزمان والمكان. الأنبياء كانوا ذوات عالمية، ولكن تطبيق الرسالة عالمياً رهن بنضج البشرية.
الأدلة القرآنية:
- عيسى عليه السلام: «إنما أنا رسول الله إلي بني إسرائيل» (آل عمران 3/49)
- موسى عليه السلام: أرسل كذلك لقومه.
- محمد صلى الله عليه وسلم: «وما أرسلناك إلا كافة للناس بشيراً ونذيراً» (سبأ 34/28)
- لكل أمة شريعة خاصة: «ولكل أمة جعلنا شرعة» (المائدة 5/48)
التفسير التاريخي والمنطقي:
- في العالم القديم كانت الأديان قائمة على الأنساب (مثلاً من عبادة يهوه إلى اليهودية).
- الرسالة بدأت محلياً للأمم المعزولة.
- المسيحية أصبحت عالمية لاحقاً عبر بولس؛ حسب القرآن، هذا أُحدث تحريفاً.
- الإسلام ولد في جزيرة العرب لكنه انتشر كرسالة عالمية؛ لأن العالم كان جاهزاً (الإمبراطوريات، الطرق، التفاعل الثقافي).
تشبيه منطقي:
كالبناء: الأساسات موضوعة محلياً، والطابق الأخير عالمي. أول الأنبياء (نوح، إبراهيم) لقومهم، والنبي الأخير (محمد) لكل البشر. الأديان السابقة تحرفت (القرآن 5/13-14)، والإسلام محفوظ (الحجر 15/9).
منظور المسيحيين: يرون رسالة عيسى عالمية (متى 28:19) ويعتبرون دور بولس إلهياً.
الخلاصة:
العالمية اكتملت بالإسلام.
الطابع القبلي لليهودية أمر حكيم وتدريجي.
الأنبياء السابقون شخصيات عالمية، لكن شريعتهم كانت محلية.
المراجع:
1. الطبري، جامع البيان عن تأويل القرآن، ج.5–10، دار الكتب العلمية، بيروت.
2. الرازي، مفاتيح الغيب، ج.6–10، دار الكتب العلمية، بيروت.
3. القرطبي، الجامع لأحكام القرآن، ج.7–10، بيروت.
4. الزمخشري، الكسّاف عن حقائق التنزيل، ج.4–6، بيروت.
5. ابن خلدون، المقدمة، ج.1، دار المعارف، القاهرة.
6. القرآن الكريم، البقرة 47؛ آل عمران 3/49، 16/36؛ الصف 6؛ الأنبياء 21/107.
7. البخاري ومسلم، صحيح، حديث رقم: 3682، 3684.
8. إرنست رينان، تاريخ أصول المسيحية، باريس، 1883.