ABD Başkanı Trump’un Stratejisi ..

Trump’ın Stratejisi Üzerinden Küresel Siyasi Manzaraya Bir Bakış
Tarih: 11 Nisan 2025

Bazı kimseler, Trump’ın iç ve dış politikayı ve ekonomiyi yönetme tarzında yaşananları, şahsi bir karmaşa ve rastgele adımlar olarak görse de, gerçekte durum bundan çok daha derindir.

Doğrudur, Trump yönetiminin attığı bu adımlar, Amerikan imparatorluğunun çöküş sürecine girdiğine işaret ediyor olabilir. Ancak bu imparatorluk henüz çökmüş değildir.

Amerika Birleşik Devletleri, bugün içinde bulunduğu ekonomik ve mali çıkmazın ciddiyetini farkındalıkla idrak etmektedir. Kamu borcu 36 trilyon doları aşmış durumda. Öte yandan Çin, Avrupa ve Doğu Asya gibi yükselen ekonomik güçlerin rekabeti her geçen gün daha da sertleşmektedir. Bu yüzden, ekonomik durumun kırılganlığı, piyasaların çökme tehlikesi ve para birimlerinin değer kaybı göz önüne alındığında, ABD tehlikeli kartlar oynamaya başlamıştır. Zira ülke, kritik ve hassas bir eşiktedir.

Ancak yaşananlar, yalnızca Trump’ın bireysel kararlarından ibaret değildir. Aksine, Trump bu tehlikeli politikaları uygulamak için seçilmiş en uygun figürdür. Eğer bu strateji başarısız olursa veya belirli bir sınıra dayanırsa, alternatif plan hazırdır: Trump’ı başarısızlıkla suçlayarak onu gözden çıkarmak ve ortaya çıkabilecek geçici zararların faturasını ona kesmek. Zaten onun kişiliği başlı başına “harcanabilir bir kart” olarak görülmektedir. Bu nedenle Trump, bütün gücüyle kendini ispat etmeye ve bu stratejiyi arkasında planlayanları, kendilerine gerçekten hizmet edebileceğine inandırmaya çalışmaktadır.

Trump, “Disruptive Technique” olarak bilinen bir stratejiyle sahneye çıkmıştır.
Yani: “Kasıtlı Sarsıntı Yöntemi”.
Bu yöntem, kökleşmiş politikaları ve yerleşik dengeleri bilinçli biçimde sarsarak, daha önce hiç açılmamış tartışmaları başlatmayı hedefler. Çünkü bu tartışmaların ortaya çıkması için önce mevcut yapıların yıkılması, ardından doğan boşluğun en güçlü tarafça yeniden şekillendirilmesi gerekir.

İşte asıl tehlike de burada baş gösteriyor. Zira bu sarsıntı ve yıkım sürecinde, bir zamanlar istikrarla ayakta duran yapılar çözülebilir. Ve bundan sonra nelerin yaşanacağını kimse kesin olarak öngöremez; yalnızca ihtimaller konuşulur, fakat kesinlikten söz edilemez.

Bugün dünya, uluslararası düzlemde gerçek bir dönüşümün eşiğindedir. Bu çatışma yeni değildir; ancak artık aleni hâle gelmiş ve kendine özgü bir şekil kazanmıştır.

Yeni bir küresel düzenin doğuşuna tanıklık etmek üzereyiz. Bu düzen, tüm tarafların açık bir müzakere masasına oturup ellerindeki kartları ortaya koymalarıyla şekillenecektir.

Peki, bu süreç askeri bir çatışmaya yol açabilir mi?
Belki evet. Ama kesin bir şey söylemek mümkün değildir.

Yine de, belirli bölgelerde vekâlet savaşlarının çıkması yüksek ihtimaldir. Böylece bu bölgeler, zorla da olsa müzakere masasına çekilecek; diyalog ve yeniden yapılanma sürecine dâhil edilecektir.

Yeni dünya düzeni, bir ya da iki aktörün değil; çok sayıda gücün etkileşimiyle şekillenecek. Bu süreçte her aktör, kendi gücünü ve varlığını bu yeni arenada ne ölçüde kabul ettirebildiğiyle değer kazanacaktır.

Yeni Ortadoğu ise bambaşka bir surette ortaya çıkacaktır.
Ve bu yapının üç temel aktörü olacaktır: İsrail, İran ve Türkiye.

Araplara gelince; ya İsrail’le ilişkilerini normalleştirmiş durumda, ya Türkiye’nin peşinden gidiyorlar ya da İran’a yakın duruyorlar.

Ebu Ömer Sâmir
11 Nisan 2025

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
12.04.2025 Üsküdar

قراءة في المشهد السياسي العالمي من خلال استراتيجية ترامب

التاريخ: 11 أبريل 2025

يظنّ البعض أن ما يحدث في طريقة إدارة ترامب للسياسة الداخلية والخارجية والاقتصاد هو تخبّط عشوائي شخصي، لكنه في الحقيقة ليس كذلك!

صحيح أن اتخاذ ادارة ترامب لهذه الخطوات في الداخل والخارج يُعدّ مؤشرًا على بداية انهيار الإمبراطورية الأمريكية، لكنها لم تنهَر بعد!

فالولايات المتحدة تدرك الخطر الاقتصادي والمالي الحرج الذي تعيش فيه بمديونية تجاوزت حتى اللحظة 36 تريليون دولار ، وتدرك ان هناك منافسين اقتصاديين صاعدين مثل الصين واوروبا وشرق اسيا، لذا ولخطورة الوضع الاقتصادي وقابلية انفجار السوق وانهيار العملات، تقوم باللعب بأوراق خطيرة لأنها تمرّ بحالة حرجة!

غير أن ما يحدث ليس قرارات عشوائية فردية من ترامب فحسب. بل إن ترامب هو الورقة الأنسب لتطبيق هذه السياسات الخطيرة، والخطة البديلة في حال الفشل او الوصول لخط محدد، هو التخلّص منه بحج انه فشل، وتحميله مسؤولية الاضرار المرحلية للافراد والشركات ، إذ إن شخصه بحد ذاته ورقة محروقة. لذلك، يحاول بكل ما أوتي من قوة إثبات نفسه وهذه النظرية، وإقناع من جاءوا به بأنه قادر على خدمتهـم.

لقد جاء باستراتيجية تُعرف ب:
Disruptive Technique
أي: “أسلوب الاضطراب المتعمد” لإحداث خلخلة في السياسات الراسخة والثوابت المتعارف عليها، بهدف خلق حوار لم يكن ليحدث لولا هدم القديم وخلق فراغ يُملأ بما يملكه الطرف الأقوى.

وهنا تكمن الخطورة؛ إذ في حالة الاضطراب والهدم، قد تسقط عروش كانت مستقرة، ولا يمكن لأحد أن يتنبأ بما هو قادم إلا ظنًا، لا يقينًا.

العالم اليوم على أعتاب تغيّر حقيقي في الموقف الدولي؛ فالصراع حقيقي، وهو ليس جديدًا، لكنه خرج إلى العلن الآن ليأخذ شكله الجديد.

نحن مقبلون على نظام دولي جديد، سيتشكّل بعد أن يجلس الجميع إلى طاولة الحوار العلني، ويعرض كل طرف أوراقه.

هل قد يؤدي هذا الوضع إلى صراع عسكري؟
ربما، ولا يمكن الجزم!

لكن من المرجّح أن تنشب بعض الصراعات العسكرية بالوكالة في مناطق معينة، بهدف دفع هذه المناطق إلى طاولة التفاوض، والحوار، والتغيير.

العالم سيُعاد تشكيله عبر أطراف متعددة، لا طرف واحد أو اثنين، وهذا يعتمد على قدرة كل طرف على فرض نفسه في الساحة الدولية الجديدة.

أما الشرق الأوسط الجديد، فسيظهر بثوب مختلف،
وأطرافه الأساسية ثلاثة: إسرائيل، إيران، وتركيا.

أما العرب، فهم إما مطبّعون مع الكيان، أو سائرون خلف تركيا، أو موالون لإيران.

أبو عمر سامر
11 أبريل 2025