Düşmana Karşı Nasıl Mukabele Etmeli?

Gazze’de masumları acımasızca bombalayan düşmana karşı nasıl mukabele etmeliyiz?

İnsanlar, Gazze’deki masumları acımasızca bombalayan düşmana karşı nasıl bir tavır takınmamız gerektiğini merak ediyor.

Bu küresel nizam senden düşünmeni istemiyor, öfkelenmeni de… Hatta sual etmeni bile istemiyor.
Seni meşgul, tükenmiş, kendi seçmediğin hedeflerin peşinde koşan ve sende doğmayan fikirleri benimseyen biri olarak görmek istiyor.

Peki, ne yapmalı?
Bu uyumayan canavara karşı nasıl durulur?
Mukabele, bu küresel nizama karşı masayı deviren bir hayat tarzı benimsemekle başlar.

Ekonomik çarklarına dişli olma:

Bu sistem, sen ne kadar çok tüketirsen o kadar serpilir.
Her lüzumsuz alışveriş,
Her bağımlılık hâline getirilmiş ürün,
Onlara altın tepsiyle sunduğun bir güçtür.

Yapman gereken şey yalnızca şudur: İşgalciyi destekleyen şirketler yerine, mahallî ekonomiyi desteklemek.
Bu, sade fakat tesirli bir direniş hareketidir.

Şuurunu, onların medya pençesinden kurtar:

Haber masum değildir. Eğlence, sırf eğlence değildir. Sosyal mecralar da tarafsız yerler değildir.
Sen sadece izlemiyor, aynı zamanda programlanıyorsun.

Onların içeriklerini şuursuzca tükettiğin her seferde, zihnine açılan bir pencereden sana kendi dünyalarını, kendi anlatılarını sızdırıyorlar.
Kendi bakış açını yeniden inşa et: Oku, araştır, sorgula; önüne sunulanı olduğu gibi kabul etme.

Vaktin üzerindeki hâkimiyetini geri al:

Seni daima acele içinde, kaygılı ve meşgul tutmak istiyorlar.
Bir şeyden diğerine, hiç durmadan geçmeni; bir an dahi derin düşünceye dalmamanı arzu ediyorlar.

Durmaksızın çalışmak, manasız eğlencelere yönelmek, daima dağınık kalmak…
Hayatını yavaşlatmak, düşünmek, karar almak… İşte bu, seni sürüklemek istedikleri düzeni reddetmenin bir yoludur.
Bu da bir direniştir.

Başarıyı yeniden tarif et:

Maddeciliğe dayalı bu düzende başarı; daha fazla şeye sahip olmak, daha fazla tanınmak ve servet ya da toplumdaki makam ile değer kazanmak demektir.

Ama bu mudur hakiki başarı?
Yoksa, kendine hâkim olabilmek midir başarı?
Pazarın sana dikte ettiğine göre değil, kendi kanaatlerine göre yaşayabilmek midir?

Bütün dünyayı kazansa da insan, eğer kendi benliğini yitirmişse neye yarar?

Normalleşme çarkının dişlisi olma:

Normalleşme (sözde “barış”) sadece resmî mutabakatlar değildir.
Bu aynı zamanda, onların anlatısını bilinçsizce kabul etmektir.
“Elimizden bir şey gelmez” demektir.
Direnişi faydasız görmek demektir.
Zalim bir caninin mazlum gibi sunulabileceğine inanmak demektir.
Mücadeleyi “denge” ile sınırlamak demektir.

Uyanık ol.
Sana ezberlettiklerini düşünmeden tekrar etme.
Zira, hakikî mücadele yalnızca silahlarla verilmez.
Bu, aynı zamanda bir şuur mücadelesidir; iradenin, tercihin, düşüncenin geri alınmasıdır:
• Hür düşünmenin,
• Kendi seçmediğin bir planda rol almayı reddetmenin,
• Tüketim çılgınlığından, dağınıklıktan, gönüllü kölelikten kopmanın mücadelesidir.

Bu vahşi küresel sistem seni zaptetmek için tanklara muhtaç değildir.
Sana dayattığı gibi yaşaman, öyle düşünmen ve başka bir yolun olmadığını unutturması kâfidir.

Hürriyete giden yolun ilk adımı, hâlâ zincirli olduğunu idrak etmektir.

Yazan:
Faslı tabip Eymen Bubuh

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
07.04.2025 Üsküdar

يتساءل الناس عن الطريقة التي يجب علينا أن نواجه بها العدو الذي يقصف الأبرياء في غزة بلا رحمة،
هذا النظام لا يريد منك أن تفكر، ولا أن تغضب، ولا حتى أن تسأل،
بل يريدك مشغولًا، مستنزفًا، تطارد أهدافًا لم تخترها، وتتبنى أفكارًا لم تنبع منك.
فما العمل إذن ؟
كيف نواجه هذا الوحش الذي لا ينام ؟
المواجهة تبدأ بأسلوب حياة يقلب الطاولة على هذا النظام العالمي.

لا تكن ترسًا في آلته الاقتصادية :

هذا النظام يزدهر كلما استهلكت أكثر،
كل عملية شراء غير ضرورية،
كل إدمان على منتج صنعوه،
هو طاقة تمنحها لهم على طبق من ذهب.
ما تحتاجه فقط، أن تدعم اقتصادًا محليًا بدل شركات تساند المحتل،
فأنت تمارس فعل مقاومة بسيط لكنه مؤثر.

حرر وعيك من قبضتهم الإعلامية :

الأخبار ليست بريئة، ولا الترفيه مجرد ترفيه، ولا مواقع التواصل أماكن محايدة. أنت لا تتابع، بل تُبرمج.
كل مرة تستهلك محتواهم دون وعي، تفتح نافذة في عقلك يمررون منها روايتهم عن العالم.
أعد تشكيل تصورك بنفسك، اقرأ، ابحث، شكك، لا تأخذ الأمور كما تُقدم لك.

استعد سلطتك على وقتك :

يريدونك مستعجلًا، قلقًا، مشغولًا طوال الوقت،
تنتقل من شيء إلى آخر دون لحظة تفكير، لكي لا تفكر بعمق.
العمل بلا توقف، الترفيه بلا معنى، التشتت الدائم…
التباطؤ في التفكير، في الحياة، في اتخاذ القرار، هو فعل مقاومة في عالم يريدك أن تكون مجرد مستهلك مندفع.

أعد تعريف النجاح :

في نظام مادي صرف، النجاح هو امتلاك أكثر، أن يعرفك الناس أكثر، وأن يقدرك الناس أكثر بمالك ومكانتك الاجتماعية.
لكن هل هذا هو النجاح حقًا ؟
أم أن النجاح هو امتلاك زمام نفسك ؟
أن تكون قادرًا على العيش وفق قناعاتك، لا وفق ما يمليه عليك السوق ؟
ماذا ينتفع الإنسان لو ربح العالم كله وخسر نفسه ؟

لا تكن جزءًا من آلة التطبيع :

التطبيع ليس فقط اتفاقيات رسمية،
إنه قبول غير واعٍ بروايتهم،
إنه قول “ليس بيدنا شيء”،
إنه تصديق أن المقاومة عبثية،
أن المجرم يمكن أن يكون ضحية،
وأن النضال يجب أن يكون “متوازنًا”.
كن على وعي، ولا تقبل أن تردد ما لقنوك إياه دون أن تفكر.
في النهاية، المواجهة ليست معركة سلاح فقط،
بل معركة وعي، معركة استعادة القدرة:

  • على التفكير بحرية،
  • على رفض أن تكون جزءًا من مخطط لم تختره،
  • على الانفصال عن دوامة الاستهلاك، التشتيت، والخضوع الطوعي.

هذا النظام العالمي المتوحش لا يحتاج إلى دبابات ليقمعك،
يكفيه أن يجعلك تعيش كما يريد،
تفكر كما يحدد،
وتنسى أن لديك خيارًا آخر.
تذكر دائمًا أنه لا طريق إلى الحرية دون أن تدرك أولًا أنك ما زلت مقيدًا.

الطبيب المغربي أيمن بوبوح