Terörist İsrail Eceline mi Koşuyor?
Aşağıda Peşpeşe 2 Haber Analiz Tercümesini Dikkat ve İncelemenize Sunuyorum:
1. Haber Analiz Tercümesi:👇
İsrail, Açık Bir Savaş Olmadan Türkiye’yi Suriye’de Etkisizleştirmeye Çalışıyor.
Cuma, 4 Nisan 2025
Şam – İsrail, önceki gece boyunca Suriye’ye yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı ve bu saldırıların, Şam’daki yeni İslamcı yöneticilere bir uyarı olduğunu ilan etti. Aynı zamanda Ankara’yı, Şam üzerinde vesayet kurmaya çalışmakla suçladı. Bu gelişmeler, İsrail’in Türkiye’yi Suriye’de etkisizleştirmek için çabaladığına işaret ediyor. Ancak Türkiye, Suriye’de nüfuzunu artırmaya yönelik bir strateji yürütürken, İsrail bunu açık bir savaş çıkarmadan nasıl gerçekleştirebilir?
İsrail’in mevcut Suriye stratejisi, eski büyük askerî üsleri hedef almak üzerine kurulu. Hama ve Humus’taki hava üsleri ile başkent Şam yakınlarındaki bir mevki, İsrail tarafından vuruldu. İsrail, bu noktaları ve içerdikleri silahları, daha önce El-Kaide’ye bağlı olan ve şu anda Şam’daki yönetimi elinde tutan Heyet Tahrir eş-Şam militanlarının kontrolünde olmakla suçluyor.
Ankara’nın Şam üzerindeki kontrolünü artırmasından endişelenen İsrail, Beşar Esed’in devrilmesinden bu yana Suriye’de kendi hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Güneybatı Suriye’de toprak ele geçiren İsrail, Dürzi azınlığı koruma bahanesiyle hareket etti ve Washington’a baskı yaparak Suriye’yi zayıf bir devlet olarak tutmasını sağladı. Esed’in düşmesinin ardından Suriye ordusuna ait ağır silahların çoğunu imha etti.
İsrail’in askerî üslere yönelik saldırılarını artırması, Türkiye’nin Suriye’deki T-4 Hava Üssü’nü ele geçirmeye yönelik çabalarına dair haberlerin ardından geldi. Ankara’nın bu üsse hava savunma sistemleri konuşlandırmayı ve bu stratejik bölgede inşa çalışmaları başlatmayı planladığı bildirildi.
İsrailliler, Türkiye’nin T-4 Üssü ve diğer askerî mevkilere yerleşmesi hâlinde bu bölgelerden çekilmeyeceğini biliyor. Türkiye’nin varlığını doğrudan hava saldırılarıyla hedef almak ise Tel Aviv ile Ankara arasında büyük bir krize yol açabilir. Ayrıca, İsrail’in Türkiye’ye yönelik saldırıları, İran’a yaptığı saldırılar gibi karşılıksız kalmayacaktır. Zira Türkiye, NATO’nun önemli bir üyesidir ve İsrail’in geçmişte İran’a karşı düzenlediği hava saldırıları gibi bir sonuç doğması beklenemez.
Üstelik, dış müdahale kapasitesini artıran Türkiye, İsrail’in askerî üsleri bombalayarak tehdit etmesine karşı geri adım atması zor olan bir aktör hâline geldi. Bu durum, İsrail’in Türkiye ile ilgili stratejik açmazını derinleştiriyor. Özellikle de ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Ankara ile uzlaşmacı bir tavır sergilemesi, İsrail’in Türkiye karşısındaki hareket alanını daraltıyor. Oysa Tel Aviv, İran’a yönelik saldırılar konusunda Washington’dan genellikle tam destek alıyordu.
Türkiye’nin Suriye’de Üs Kurma Planı
Mart ayında, Türk Savunma Bakanlığı kaynakları, Ankara’nın Suriye’de bir askerî üs kurmayı değerlendirdiğini duyurdu. Bu üssün, Suriye’deki yeni hükûmetin talebiyle oluşturulacağı ve Suriye ordusunun eğitimini üstleneceği ifade edildi.
İsrail ordusu ise perşembe günü yaptığı açıklamada, Hama ve Humus’taki askerî hava üslerine ait geriye kalan kapasitenin tamamen imha edildiğini, ayrıca Şam bölgesindeki askerî altyapının hedef alındığını duyurdu. Suriyeli yetkililer ve medya, Şam’daki bir araştırma tesisinin de saldırıya uğradığını bildirdi.
Hama’da bulunan askerî bir kaynak, İsrail’in bu üsse 10’dan fazla saldırı düzenlediğini belirtti. Kaynağa göre, hava üssündeki pistler, kontrol kulesi, silah depoları ve uçak hangarları tamamen tahrip edildi. Askerî kaynak, “İsrail, Hama Hava Üssü’nü tamamen yok etti ki bir daha kullanılmasın. Bu, Suriye’nin başlıca hava üslerini sistematik şekilde yok etmeye yönelik bir saldırıdır.” dedi.
İsrail’in Türkiye’ye Yönelik Endişeleri
İsrail yetkilileri, Türkiye’nin Suriye’deki nüfuzunu genişletmesinden duydukları kaygıyı açıkça dile getiriyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, perşembe günü yaptığı açıklamada hava saldırılarının “açık bir mesaj ve geleceğe yönelik bir uyarı” olduğunu belirterek, “İsrail’in güvenliğine yönelik tehditlere izin vermeyeceğiz.” dedi.
Katz, İsrail ordusunun Suriye’deki tampon bölgelerde kalmaya devam edeceğini ve İsrail’e tehdit oluşturabilecek unsurlara karşı harekete geçeceğini vurguladı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar ise Türkiye’yi Suriye, Lübnan ve diğer bölgelerde “olumsuz bir rol oynamakla” suçladı.
Paris’te düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Sa’ar, “Türkiye, Suriye üzerinde vesayet kurmak için elinden geleni yapıyor. Niyetleri açıkça ortada.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in önde gelen gazetelerinden The Jerusalem Post ise üst düzey bir İsrailli güvenlik yetkilisinin şu sözlerini aktardı: “Suriye’de bir Türk hava üssü kurulursa, İsrail’in operasyonel özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanır.” Yetkili, bunun İsrail için “potansiyel bir tehdit” olduğunu ve Tel Aviv’in buna karşı duracağını belirtti.
Aynı yetkili, İsrail’in Humus kırsalındaki T-4 Üssü’nü bombaladığını ve bunun, “hava saldırılarının kesintiye uğratılmasına izin vermeyecekleri” mesajını taşıdığını ifade etti.
İsrail’in siyasi ve güvenlik yetkililerinin, Türkiye’nin Suriye’de askerî üsler kurma ihtimali üzerine bir dizi güvenlik toplantısı düzenlediği bildirildi. İsrail Meclisi (Knesset) Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi üyesi Ohad Tal, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “Türkiye düşman bir devlettir. Türk Büyükelçiliği derhâl kapatılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Suriye’ye Yönelik Hava Saldırıları
İsrail, aylardır Suriye’ye neredeyse her gün hava saldırıları düzenliyor. Bu saldırılar, sivillerin ölümüne yol açıyor, askerî tesisleri yıkıyor ve Suriye ordusuna ait araçları ve mühimmatları imha ediyor.
İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, X platformunda yaptığı paylaşımda, önceki gece boyunca İsrail’in 474. Tugayı’nın Güney Suriye’deki Tsil bölgesinde faaliyet yürüttüğünü ve burada silahlar ele geçirerek “terörist altyapıları” imha ettiğini duyurdu.
Adraee, İsrail güçlerine ateş açan silahlı kişilerin vurulduğunu ve bir kısmının hava ve kara operasyonlarıyla etkisiz hâle getirildiğini belirtti. Sözcü, “Güney Suriye’de silahların varlığı, İsrail için bir tehdittir. İsrail ordusu, Suriye’de askerî bir tehdit oluşmasına izin vermeyecek ve buna karşı harekete geçecektir.” dedi.
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
04.04.2025 Üsküdar
2. Haber Analiz Tercümesi:👇
Türkiye’nin Suriye’de Hava Üssü Kurma Girişimi İsrail’in Endişelerini Artırıyor
İtalyan “Scenari Economici” ve Rus “Nezavisimaya” gazetesi, Türkiye’nin Suriye’de artan nüfuzuna ve Ankara’nın ülkenin orta kesiminde yer alan “T4” hava üssüne hava savunma sistemleri ile taarruz amaçlı insansız hava araçları konuşlandırma hazırlıklarına dikkat çekti. Bu gelişmelerin İsrail’de büyük bir endişeye sebep olduğu vurgulandı.
İtalyan haber sitesinde yazan Fabio Lugano, Ankara ile Şam yönetiminin, geçen Aralık ayında Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ortak bir savunma anlaşması için müzakereler yürüttüğünü belirtti. Bu anlaşma kapsamında Türkiye’nin, şu an etkin bir hava savunma sistemine sahip olmayan yeni Suriye hükümetine hava desteği ve askerî koruma sağlamayı taahhüt ettiği aktarıldı.
Yazar, Ankara’nın, Suriye’de istikrarı tesis etmeyi askerî kapasitesine dayanarak hedeflediğini, Rusya ve İran’ın çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmak istediğini ve DAEŞ ile mücadeleye ağırlık vermeyi amaçladığını ifade etti. Bunun, ABD’nin bölgeden çekilmesini ciddiyetle değerlendirmesi için temel bir şart olduğu belirtildi.
Hava Savunma Sistemleri
İtalyan haber sitesine göre Türkiye, “Tiyas” olarak da bilinen “T4” hava üssünü kontrol altına alma yönünde adımlar atmaya başlamış ve burayı hava savunma sistemleriyle donatma hazırlıkları yapmaktadır. “Middle East Eye” adlı haber sitesine konuşan güvenilir kaynaklara göre, Türkiye’nin bu üssü yeniden inşa etme planları bulunmaktadır. Zira bu üs, geçtiğimiz hafta İsrail tarafından ağır bir saldırıya uğramıştır.
Haberde, bir kaynağın şu sözlerine yer verildi: “T-4 üssüne ‘Hisar’ tipi bir hava savunma sistemi yerleştirilecek ve böylece üs hava savunma kalkanı altına alınacaktır.” Kaynak, sistemin devreye girmesiyle birlikte üssün tekrar faaliyete geçeceğini, gerekli tesislerin eklenmesiyle daha da genişletileceğini belirtti. Ayrıca Ankara’nın buraya keşif amaçlı insansız hava araçları (İHA) ile uzun menzilli saldırı kabiliyetine sahip silahlı İHA’lar konuşlandırmayı planladığı ifade edildi.
Yazar, bu üssün Türkiye’nin bölgedeki hava kontrolünü sağlamasına yardımcı olacağını ve Suriye çölünde hâlâ aktif hücrelere sahip olan DAEŞ ile mücadelesine destek vereceğini vurguladı. Ankara’nın, bu üste kısa, orta ve uzun menzilli savunma yeteneklerine sahip çok katmanlı bir hava savunma sistemi kurmayı amaçladığı ve bu sistemin savaş uçaklarından İHA’lara ve füzelere kadar çeşitli tehditlere karşı koyabilecek kapasitede olacağı belirtildi.
Bir başka kaynağın sözlerine yer verilen haberde, Türkiye’nin bu üste konuşlandıracağı hava savunma sistemleri ve insansız hava araçlarının, İsrail’in bu bölgeye hava saldırıları düzenlemesini caydıracağı belirtildi.
S-400 Sistemi
Rus “Nezavisimaya” gazetesinde yazan İgor Sobotin, Ankara ile Şam arasında geliştirilmekte olan savunma anlaşması çerçevesinde, Rus yapımı “S-400” hava savunma sistemlerinin Suriye’ye konuşlandırılma ihtimaline dikkat çekti.
Haberde, Türkiye’nin “S-400” sistemlerini geçici olarak Suriye’ye sevk edebileceği ve bu sistemlerin bir hava üssü hazır hâle gelene kadar orada kalabileceği ifade edildi. Ancak, bu konuda nihai bir karar alınmadığı ve Türkiye’nin, bu sistemlerin sevki için Rusya’nın onayına ihtiyaç duyduğu belirtildi. Buna rağmen, Ankara’nın, Suriye’nin geçici yönetim başkanı Ahmed Şaraa ile güven ortamını koruyabilmek adına Moskova’nın bu sevkiyatı onaylayacağını umduğu aktarıldı.
Rus gazetesine göre, önümüzdeki haftalarda bu hava üssünün, Türkiye ile İsrail arasında doğrudan bir çatışmanın başlangıç noktası olup olmayacağı netlik kazanacaktır. Bu senaryonun, son haftalarda en çok konuşulan ihtimal olduğu vurgulandı.
Raporda ayrıca, Suriye’deki geçici yönetimin, ABD ile gelecekteki ilişkilerine dair tutumunu yakın zamanda açıklayabileceği öne sürüldü. Bu açıklamanın, Ahmed Şaraa ile Donald Trump arasında Suudi Arabistan ziyareti sırasında gerçekleşmesi beklenen görüşmenin ardından yapılabileceği belirtildi.
İsrail’in Endişeleri
İsrail, Esed rejiminin geçen Aralık ayında çökmesinden bu yana Suriye’deki askerî tesisleri düzenli olarak hedef almaktadır. Son dönemde özellikle “T-4” üssü çevresindeki İsrail hava saldırılarında belirgin bir artış olduğu kaydedildi. Geçen hafta, İsrail Hava Kuvvetleri’nin “T-4” ve “Tedmur” hava üslerine saldırılar düzenleyerek pistleri ve stratejik kaynakları hedef aldığı bildirildi.
Bu gelişmeler üzerine, bir İsrailli güvenlik yetkilisi, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Suriye’de bir Türk hava üssü kurulmasının İsrail’in operasyonel hareket serbestisini zayıflatacağını belirtti ve bunun “potansiyel bir tehdit” oluşturduğunu vurguladı.
Haberde, Gazze’ye yönelik 2023 yılında başlayan İsrail saldırılarının ardından, Türkiye ile İsrail arasındaki tansiyonun yükseldiği ve bu sürecin, iki ülke arasındaki kısa süreli uzlaşma dönemine son verdiği hatırlatıldı.
Yazar, Esed rejiminin çöküşü ve Türkiye’nin Suriye’de artan nüfuzunun, İsrail’de giderek büyüyen bir endişeye yol açtığını ve Tel Aviv yönetiminin Ankara’yı, bölgedeki İran tehdidinden bile daha büyük bir tehlike olarak görmeye başladığını ifade etti.
Hava Üstünlüğü Mücadelesi
Haberde, Türkiye’nin, Suriye’de yeniden inşa çalışmalarına yönelik hava sahasını koruyabilmek amacıyla “T-4” ya da “Tedmur” üslerine Rus yapımı “S-400” sistemlerini konuşlandırma seçeneğini değerlendirdiğine dair bilgiler olduğu aktarıldı. Ancak, bu konuda henüz nihai bir karar alınmadığı, çünkü Rusya’nın onayının gerektiği vurgulandı. Yine de, menzili 400 kilometreyi bulan “S-400” sisteminin bölgeye yerleştirilmesinin İsrail için doğrudan bir tehdit olacağı ve muhtemelen askerî gerilimi artıracağı ifade edildi.
Yazar, Türkiye’nin bir yandan da ABD ile “F-35” savaş uçaklarını temin etmek için müzakereler yürüttüğünü ve bu bağlamda 2019’da “S-400” satın alımı nedeniyle maruz kaldığı Amerikan yaptırımlarının kaldırılmasını hedeflediğini belirtti.
Geçtiğimiz ay yapılan bir telefon görüşmesinde, ABD Başkanı Donald Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin “F-35” programına yeniden dâhil edilmesi için atılabilecek adımları görüştüğü kaydedildi. Amerikan yasalarına göre Türkiye’nin “F-35” programına dönebilmesi için “S-400” sistemlerinden tamamen vazgeçmesi gerekmektedir.
Son olarak, İsrail’in, Türkiye’nin “F-35” savaş uçaklarına sahip olmasına kesinlikle karşı olduğu ve bunun, İsrail’in bölgedeki askerî üstünlüğünü ciddi şekilde zayıflatabileceği görüşünde olduğu belirtildi.
Kaynak: İtalyan basını + Nezavisimaya
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
04.04.2025 Üsküdar
Konu İle İlgili İzlenmesi Faydalı Üç Video:👇Türkiye Suriye’de Savaşın Eşiğinde
https://youtube.com/watch?v=QDKTpRO7kcY&si=nLgSYYm3AHDK_oqU
Çatışma İstemiyoruz Ama Çatışmaya Hazırız👇
https://youtube.com/watch?v=dniiaPiI-U4&si=Z00ZeVyM-WI4XeN3
Suriye’deki Türk Üssünü İsrail Vurabilir mi?👇https://youtube.com/watch?v=CdowukDJt8g&si=fH8lj9w8tKbZmGEq

١. تحليل الخبر:👇
إسرائيل تحاول تحييد تركيا في سوريا من دون حرب مفتوحة
الجمعة، 04 أبريل، 2025
دمشق – كثفت إسرائيل الغارات الجوية على سوريا خلال الليلة قبل الماضية وأعلنت أن الهجمات هي تحذير للحكام الإسلاميين الجدد في دمشق كما اتهمت أنقرة بمحاولة فرض وصايتها على دمشق، ما يوحي بأن إسرائيل تعمل على تحييد تركيا في سوريا، لكن كيف يمكن أن تفعل ذلك من دون حرب مفتوحة، في حين أن الأتراك يستمرون في تنفيذ إستراتيجية وضع اليد على سوريا.
وتقوم إستراتيجية إسرائيل الراهنة في سوريا على استهداف مفتوح للقواعد الكبرى السابقة، مثل قاعدتيْ حماة وحمص، واستهداف موقع قرب العاصمة دمشق، بحجة أن هذه المواقع والأسلحة التي تحويها تقع في يد مقاتلي تنظيم القاعدة السابقين، أي مسلحي هيئة تحرير الشام التي تسيطر على الحكم في دمشق.
وتعمل إسرائيل، التي تتخوف من سيطرة أنقرة على دمشق، على تحقيق أهدافها في سوريا منذ الإطاحة ببشار الأسد. واستولت على أراض في جنوب غرب البلاد وأعلنت استعدادها لحماية الأقلية الدرزية وضغطت على واشنطن كي تبقي سوريا دولة ضعيفة وفجرت الكثير من الأسلحة والعتاد العسكري السوري الثقيل في الأيام التي تلت سقوط الأسد.
ويأتي التصعيد الإسرائيلي ضد القواعد العسكرية السورية بعد تقارير تفيد بأن تركيا بدأت جهودًا للسيطرة على قاعدة تي فور الجوية في سوريا، وتخطط لنشر أنظمة دفاع جوي هناك، وأنها بدأت بالفعل التخطيط لأعمال البناء في هذا الموقع الإستراتيجي.
ويعرف الإسرائيليون أن الأتراك إذا تمركزوا في قاعدة تي فور، وغيرها من المواقع العسكرية السورية، فلن ينسحبوا منها. كما أن استهداف الوجود التركي بشكل مباشر عن طريق القصف قد يفجر أزمة حادة بين تل أبيب وأنقرة. ولا يمكن قياس رد تركيا بردود إيران السابقة بعد القصف الإسرائيلي، فتركيا عضو رئيسي في حلف الأطلسي والهجوم عليها لن يمر كما كان يحصل مع إيران حين استسلمت للضربات الإسرائيلية في سوريا.
كما أن تركيا، التي تزايد نفوذها العسكري الخارجي، من الصعب أن تتراجع تحت وقع التهديد الإسرائيلي بقصف القواعد، في وقت يتضاعف فيه حرج إسرائيل بسبب موقف إدارة الرئيس الأميركي دونالد ترامب المتصالح مع أنقرة على عكس الضوء الأخضر الذي تحصل عليه تل أبيب لاستهداف إيران وأذرعها في المنطقة.
وفي مارس الماضي ذكرت مصادر في وزارة الدفاع التركية أن أنقرة تواصل دراسة إنشاء قاعدة في سوريا بناء على طلب دمشق، بغرض تدريب الجيش السوري بما يتماشى مع متطلبات الحكومة الجديدة هناك.
وقال الجيش الإسرائيلي الخميس إنه ضرب ما تبقى من قدرات عسكرية في القاعدتين الجويتين بمحافظتي حماة وحمص، بالإضافة إلى ما تبقى من بنية تحتية عسكرية في منطقة دمشق حيث قالت وسائل إعلام ومسؤولون سوريون إن محيط منشأة للأبحاث العلمية تعرض للقصف.
وفي حماة قال مصدر عسكري سوري إن أكثر من 10 هجمات دمرت مدارج الطائرات وبرج المراقبة ومستودعات الأسلحة وحظائر الطائرات في المطار العسكري. وتابع المصدر قائلا “دمرت إسرائيل قاعدة حماة الجوية بالكامل لضمان عدم استخدامها. هذا قصف ممنهج لتدمير القدرات العسكرية للقواعد الجوية الرئيسية في البلاد.”
ولا يخفي الإسرائيليون قلقهم من التمدد التركي في سوريا، وهو ما عكسته تصريحات أدلى بها مسؤولون إسرائيليون بارزون مثل وزير الدفاع يسرائيل كاتس الذي قال الخميس إن الغارات الجوية “رسالة واضحة وتحذير للمستقبل، لن نسمح بالمساس بأمن دولة إسرائيل.”
وذكر كاتس في بيان أن القوات المسلحة الإسرائيلية ستبقى في المناطق العازلة داخل سوريا وستتحرك ضد ما يهدد أمنها، محذرا الحكومة السورية من أنها ستدفع ثمنا باهظا إذا سمحت لقوات معادية لإسرائيل بالدخول.
وما يعكس مخاوف إسرائيلية من النفوذ التركي في سوريا اتهام وزير الخارجية جدعون ساعر أنقرة بلعب “دور سلبي” هناك وفي لبنان ومناطق أخرى.
وقال خلال مؤتمر صحفي في باريس “إنهم يبذلون قصارى جهدهم لفرض وصاية تركيا على سوريا. من الواضح أن هذه هي نيتهم.”
وحسب صحيفة “جيروزاليم بوست” العبرية الخاصة قال مسؤول أمني إسرائيلي “إذا تم إنشاء قاعدة جوية تركية في سوريا، فسيؤدي ذلك إلى تقويض حرية العمليات الإسرائيلية،” معتبرًا أن هذا يمثل “تهديدًا محتملا” تعارضه إسرائيل.
وأضاف المسؤول أن الإسرائيليين قصفوا قاعدة تي 4 الجوية (في ريف حمص) لإيصال رسالة مفادها أنهم لن يسمحوا بعرقلة الهجمات الجوية في سوريا.
وذكر تقرير الصحيفة أن المسؤولين السياسيين والأمنيين في إسرائيل عقدوا اجتماعات أمنية بسبب “احتمال إنشاء تركيا قواعد عسكرية في سوريا.”
وهاجم عضو لجنة العلاقات الخارجية والدفاع في الكنيست الإسرائيلي أوهاد طال تركيا في منشور عبر حسابه على منصة إكس، قائلا “تركيا دولة عدوّ. يجب إغلاق السفارة التركية فورًا.”
وبوتيرة شبه يومية تشن إسرائيل منذ أشهر غارات جوية على سوريا، ما يؤدي إلى مقتل مدنيين، وتدمير مواقع عسكرية وآليات وذخائر للجيش السوري.
وذكر أفيخاي أدرعي المتحدث باسم الجيش الإسرائيلي على منصة إكس أنه خلال ساعات الليلة قبل الماضية “عملت قوات من اللواء 474 (الجولان) في منطقة تسيل في جنوب سوريا حيث صادرت وسائل قتالية ودمرت بنى تحتية إرهابية.”
وأضاف “خلال النشاط أطلق عدد من المسلحين النار نحو قواتنا العاملة في المنطقة لتقوم القوات باستهدافهم والقضاء على عدد من الإرهابيين المسلحين في استهداف بري وجوي. لقد استكملت القوات المهمة دون وقوع إصابات في صفوفها.”
وقال “وجود أسلحة في جنوب سوريا يشكل تهديدا لدولة إسرائيل. جيش الدفاع لن يسمح بوجود تهديد عسكري في سوريا وسيتحرك ضده.”
https://alarab.co.uk/إسرائيل-تحاول-تحييد-تركيا-في-سوريا-من-دون-حرب-مفتوحة?amp

٢.تحليل الخبر:👇
ساعي تركيا لإنشاء قاعدة جوية في سوريا تُثير مخاوف إسرائيل
سلّط موقع “شيناري إيكونوميتشي” الإيطالي وموقع صحيفة نيزافيسيمايا الروسية الضوء على تصاعد النفوذ التركي في سوريا واستعدادات أنقرة لنشر أنظمة دفاع جوي وطائرات مسيّرة هجومية في قاعدة “تي فور” الجوية وسط البلاد، وهو الأمر الذي يثير قلقًا كبيرا في إسرائيل.
وقال الكاتب فابيو لوغانو -في الموقع الإيطالي- إن أنقرة ودمشق تتفاوضان منذ الإطاحة بنظام بشار الأسد في ديسمبر/كانون الأول الماضي على اتفاقية دفاع مشترك تنص على أن توفّر تركيا غطاءً جويا وحماية عسكرية للحكومة السورية الجديدة التي تفتقر حاليا إلى نظام دفاع جوي فعال.
وأكد أن أنقرة تسعى إلى تحقيق الاستقرار في هذه البلاد اعتمادا على قدراتها العسكرية، وتريد ملء الفراغ الذي خلفه انسحاب روسيا وإيران، كما تتطلع إلى تكثيف جهودها في محاربة تنظيم الدولة، وهو شرط أساسي لكي تفكر الولايات المتحدة جديا في الانسحاب من المنطقة.
أنظمة دفاع جوي
وأضاف الموقع الإيطالي أن تركيا بدأت بالفعل تحركاتها للسيطرة على قاعدة “التياس” الجوية المعروفة أيضا باسم “تي فور” وتستعد لتجهيزها بأنظمة دفاع جوي، وفقا لما أكدته مصادر مطّلعة لموقع “ميدل إيست آي” كما أن هناك خططا تركية لإعادة إعمار هذه القاعدة، بعد أن تعرضت لهجوم إسرائيلي عنيف خلال الأسبوع الماضي.
ونقل عن مصدر مطلع قوله “سيتم نشر نظام دفاع جوي من نوع حصار (Hisar) في قاعدة تي-4 لتوفير غطاء جوي لها” وأضاف “بمجرد تشغيل النظام، ستعود القاعدة إلى العمل وتتوسّع بإضافة المنشآت اللازمة. كما تعتزم أنقرة نشر طائرات مسيّرة للمراقبة وأخرى مسلّحة، بما في ذلك الطائرات القادرة على تنفيذ هجمات طويلة المدى”.
وتابع أن هذه القاعدة ستساعد تركيا على فرض سيطرة جوية بالمنطقة، ودعم جهودها في محاربة تنظيم الدولة الذي لا يزال يحتفظ بخلايا نشطة في البادية السورية، مشددا على أن أنقرة تسعى إلى إنشاء نظام دفاع جوي متعدد الطبقات داخل القاعدة وحولها، يتمتع بقدرات دفاعية قصيرة ومتوسطة وبعيدة المدى، للتصدي لمجموعة متنوعة من التهديدات، بدءا من الطائرات المقاتلة، مرورا بالطائرات المسيّرة، وصولا إلى الصواريخ.
ونقل الكاتب عن مصدر ثانٍ قوله إن وجود أنظمة الدفاع الجوي والطائرات المسيّرة التركية بهذه القاعدة من المرجح أن يردع إسرائيل عن شن هجمات جوية في تلك المنطقة.
نظام “إس-400“
وفي تقرير لصحيفة “نيزافيسيمايا” يتطرق إيغور سوبوتين إلى إمكانية نشر منظومة الدفاع الجوي الروسية من فئة “إس-400” بسوريا في إطار اتفاقية الدفاع التي يجري تطويرها بين أنقرة ودمشق.
وبحسب الصحيفة الروسية، فإن تركيا قد تنقل “إس-400” إلى سوريا بشكل مؤقت، إلى حين تجهيز إحدى القواعد الجوية. ومع ذلك، لم يتم اتخاذ قرار نهائي بشأن هذه المنظومة لأن القرار الأخير يبقى لروسيا باعتبارها المورد الرئيسي لهذه الأنظمة. ومع ذلك، تراهن أنقرة على موافقة موسكو على نشر المنظومة لضمان المحافظة على أجواء الثقة مع رئيس الفترة الانتقالية السورية أحمد الشرع.
وأفاد تقرير الصحيفة الروسية بأن الأسابيع المقبلة ستكشف عما إذا كانت هذه القاعدة الجوية السورية ستصبح نقطة انطلاق صراع مباشر بين إسرائيل وتركيا، وهو السيناريو الأكثر تداولا في الأسابيع الأخيرة.
وفي ختام التقرير ترجح نيزافيسيمايا إمكانية إعلان الإدارة الانتقالية في سوريا موقفها بشأن علاقاتها مع الولايات المتحدة في المستقبل القريب، بعد اللقاء الذي قد يجمع الشرع مع ترامب خلال زيارته إلى السعودية.
مخاوف إسرائيلية
يُذكر أن إسرائيل تستهدف بانتظام المنشآت العسكرية السورية منذ انهيار نظام الأسد في ديسمبر/كانون الأول الماضي، مع تصاعد ملحوظ في العمليات حول قاعدة “تي-4” في الآونة الأخيرة، فقد تعرضت -وقاعدة تدمر الجوية- لغارات من قبل سلاح الجو الإسرائيلي الأسبوع الماضي، مستهدفة مدارج الطائرات وموارد إستراتيجية.
وتعليقا على التحركات التركية الأخيرة، صرّح مصدر أمني إسرائيلي لوسائل الإعلام يوم الاثنين بأن أي قاعدة جوية تركية في سوريا ستقوّض حرية إسرائيل في التحرك العملياتي، مضيفا أنه “تهديد محتمل” تعارضه إسرائيل.
ولفت الكاتب إلى أن التوترات تصاعدت بين تركيا وإسرائيل منذ بداية الحرب على غزة عام 2023، والتي وضعت حدا لفترة قصيرة من المصالحة بين الطرفين.
وأضاف أن انهيار نظام الأسد وتصاعد النفوذ التركي في سوريا أثارا قلقا متزايدا في إسرائيل التي باتت تنظر إلى أنقرة على أنها تهديد محتمل بالمنطقة يفوق الخطر الإيراني.
صراع التفوق الجوي
وتابع الكاتب أن هناك معلومات تفيد بأن أنقرة تدرس إمكانية نشر أنظمة الدفاع الجوي “إس-400” الروسية في قاعدة “تي فور” أو في تدمر، بهدف حماية المجال الجوي خلال جهود إعادة الإعمار.
وأوضح أن القرار النهائي بهذا الشأن لم يُتخذ بعد، خاصة أنه يحتاج إلى موافقة روسيا، لكن نشر هذا النظام -الذي يصل مداه إلى 400 كيلومتر- سيُعتبر تهديدًا مباشرًا لإسرائيل، ومن المرجح أن يؤدي إلى تصعيد عسكري، وفقا للكاتب.
وأشار الكاتب إلى أن تركيا تسعى في الآن ذاته إلى الوصول لاتفاق مع الولايات المتحدة للحصول على طائرات “إف-35” بعد أن تعرضت عام 2019 لعقوبات أميركية استبعدتها من برنامج الحصول على الطائرة المقاتلة بسبب شرائها نظام “إس-400” الروسي.
وفي مكالمة هاتفية جرت الشهر الماضي، ناقش الرئيس الأميركي دونالد ترامب ونظيره التركي رجب طيب أردوغان السبل الممكنة لإعادة إدماج تركيا في البرنامج. وحسب القانون الأميركي، يجب على أنقرة التخلّي عن نظام “إس-400” لكي يُسمح لها بالعودة إلى البرنامج.
وختم الكاتب بأن إسرائيل تعارض بشدة أي خطوة تتيح لأنقرة الحصول على مقاتلات “إف-35” معتبرة أن ذلك من شأنه أن يُضعف تفوّقها العسكري النوعي في المنطقة.
المصدر: الصحافة الإيطالية + نيزافيسيمايا
https://www.aljazeera.net/amp/politics/2025/4/4/موقع-إيطالي-مساعي-تركيا-لإنشاء-قاعدة