O Mektuptaki Târîhin Düşündürdüğü ..

Prof. Dr. Mehmet Maksudoğlu

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, bugün (23 Hazîrân 2025) itibariyle İran lideri Ayetullah Ali Hamane ey’e yolladığı bir mektupla görevinden resmen istifa etti.

Mektupta, târih olarak 1.4.1404 görülüyor.

Haa, demek ki îrân’da farklı bir takvim kullanılıyor. Hatırlıyorsunuz; dördüncü ayın ilk günü olduğuna göre, 3 ay geçmiş…  Üç ay geriye bakıyorsunuz: Mart ayının 20 li günleri, yâni, BAHÂR başlangıcı, 21 Mart. İlk gün, Nev Rûz (yeni gün) 21 Mart olduğuna göre, aradan 3 ay geçmiş, o takvime göre, dördüncü ayın İLK gününde imişiz. Yıl olarak da 1404 üncü yılda imişiz. Hz. Muhammed AleyhisSelâm’ın Hicret’i (Mekke’den Medîne’ye gidişi) Mîlâdî 622 yılı, bu takvimin başlangıcı oluyor. 

Bu takvim, Batı’da kullanılan Gregoriyen takvimden çok daha mantığa uygundur: Bu takvimde yeni yıl, tabîatın canlanmasıyla, BAHAR’da, 21 Mart’ta başlar, Gregoriyen takvimde ise, Kış mevsiminde ve Aralık ayının bittiği gece, 00.01 de, GECE YARISInda başlar. Yeni bir günün gece yarısında başlaması komik değil midir?

Bu takvimde, Müslümanlar için çok mühim bir târîh olan 622 başlangıçtır, Hicret’ten Önce, Hicret’ten sonra deyimleri yoktur; ilk okul çocuğuna, Milâttan Önceki yıl sayılarının nîçin büyükten küçüğe doğru geldiğini anlatmak, pek kolay olmasa gerek; ama, alış(tırıl)mışız, üzerinde düşünmeyiz bile bu tuhaflığın. 

Bu, Îrân’da kullanılan takvim, Celâlî Takvîmidir, yıl 365 gündür, öyle sık sık artık yıl gelmez, Gregoriyen takvimden çok daha iyidir: ilk altı ay 31 gün, son 5 ay 30 gün, son ay ise, 29 veya 30 gündür, JülSezar’ın keyfi için 1 gün uzatılan ve 31 gün yapılan Temmuz (July), yine İmparator Augustus’un keyfi için Şubat’tan aktarılıp 31 gün yapılan Ağustos gülünçlüğü bu takvimde yoktur. Alparslan’ın oğlu Celâlu’d Devlet Melikşah’ın hazırlattığı (O devirde Îrân’da Selçuklular hâkimdi) bu takvimde, aylardaki günlerin sayısında öyle, hatır için oynama yapılmamıştır. 

Abdülkerîm b. Hevâzin el-Kuşeyrî, Ebû İshak eş Şîrâzî, İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî ve Gazzâlîgibi âlim ve sûfîlerle Muhammed b. Selâme er-Rehâvî, Kâşgarlı Mahmud, Abdülkāhir el Cürcânî, Garsünni‘me, Ebü’l-Feth Mahmûd, İbnü’l Müferric es-Sermânî, Meymûn el-Vâsıtî, Ömer Hayyâm, Muizzî, Tuğrâî, Lâmiî, Ebü’l-Meâlî en-Nehhâs, İbnü’l-Hebbâriyye, Ebû Tâhir-i Hâtûnî, Zafer el-Hemedânî, Şehfûr b. Tâhir el-İsferâyînî gibi şair, âlim ve mühendisler onun himayesine mazhar olmuştur (geniş bilgi için bk. Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 172-195). Sultan hac yollarını emniyete aldığı gibi hacıların yollarda su sıkıntısıyla karşılaşmamaları için kuyular açtırıp sarnıçlar yaptırmıştır.” (İbnü’l-Cevzî, IX, 69-74; Ahbârü’d-devleti’s-Selcûkıyye, s. 49-51; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, X, 210-213; Bündârî, s. 68-69; İbn Hallikân, V, 284-288). Prof. Dr. Abdulkerim Özaydın

Bizim diploma hamalımız (Prof ünvanlı da olabilir; meraklısına isim verebilirim) “Ortaçağ karanlığı” der, Ortaçağ’da, uygarlığı bizim, Müslümanların temsîlettiğinden haberi yoktur; Cemîl Meriç’in dediği gibi: Haçlı savaşlarının (isterseniz emperyalistlerin, deyin) en büyük başarısı, târîh kitaplarımızdır.

Biz hayırsız mîrâsyediler farkında değiliz, unutmuşuz ama, îrân’da kullanılan bu takvim, bizimdir, Sultân Alparslan’ın oğlu Celâlu’d Devlet MELİKŞÂH adına hazırlanmış takvimdir.

Takvîmimizi îrânlılar kullanır, yoğurdumuza Yunanlı sâhip çıkar… 

Nasreddîn Hoca’ya, komşuları;

“hanımın çok geziyor” demişler de, Hoca cevap vermiş:

-“yok canım!, o kadar çok gezse idi, ara sıra bize de uğrardı!”.

“Aklımız, bilincimiz, inşallah çok uzun zaman geçmeden bize de uğrar”, diyelim mi?

***

23 Hazîrân 2025