Suriye’yi Doğru Anlamak İçin ..
Önce Allah’a… sonra da tarihe ithafen:
Suriye’de şu sıralar azınlık tarafından gösterilen bu güçlü kalkışmayı, bu başkaldırıyı, bu mazlumluk iddialarını, ardı ardına gelen bildirileri ve nutukları, uluslararası koruma taleplerini, Suriye’nin bölünmesini teşvik eden destek ve çağrıları garipsiyorsanız,
İşte size Allah’ın izniyle bütüncül ve tatmin edici cevaplar:
1. Bu azınlığın büyük kısmı diplomasız memurlardan oluşur; ellerinde bulunan diplomaların çoğu ise, geçmişteki hâkim mezhebin sağladığı nüfuz sayesinde temin edilmiş şekilsel belgelerden ibarettir.
Bu kişiler, birden fazla kurumdan ve bakanlıktan maaş alırlar; üstelik çoğu evinde oturduğu yerden. İçlerinden bazıları üç, dört, hatta beş-on maaş alanlar vardır. Zira çoğu hayali memurlardır; tek işleri ay sonunda gelip halkın kanıyla kazanılmış maaşlarını almaktır.
2. Ordudaki subayların %95’i bu azınlığa mensuptu. Askerlerin kanı üzerinden yaşarlar; izinlerle, sahte görevlendirmelerle, rüşvetle, gasp ve haraca dayalı düzenlerle. Yağmalama, kontrol noktalarındaki haraçlar ve her türden keyfilik cabası.
3. Kaçakçılık yapanların en büyük kitlesi yine bu azınlıktan geliyordu. Lübnan ve Ürdün sınırlarından yapılan kaçakçılık faaliyetlerinin baş aktörleriydiler. Özellikle captagon, sigara, uyuşturucu, araç ve silah kaçakçılığından en çok nemalananlar onlardı.
4. Azınlığın yerleştiği tarım arazilerinin çoğu, sahiplerinden gaspedilmiş topraklardır. Bu gasp, merhum Hafız Esed’in çıkardığı “Toprak, üzerinde çalışanındır” yasasıyla meşrulaştırılmıştır.
5. Bu azınlığın subaylarının Şam, Hama, Humus ve diğer Suriye vilayetlerindeki konutları da kendilerine ait değildir.
6. Yurt içindeki ve dışındaki üniversitelerde, Arap ve uluslararası eğitim misyonlarında öğrenci olan az sayıda azınlık mensubu ise, askeri ve güvenlikçi torpillerle kabul edilmişlerdir; sadece mezheplerinden ötürü.
7. Büyükelçiler, diplomatik misyonlar ve çıkar sağlayan konsoloslukların çoğu yine bu azınlıktan gelmektedir.
8. Mezhebi kibir (taassup), onlara gittikleri her yerde işleri zorla yürütme, isteklerini baskıyla dayatma gücü vermekteydi.
Bütün bu imtiyazlar artık tarihe karıştı.
Ne torpilleri kaldı, ne nüfuzları, ne de bir değerleri.
Eskiden haram yollarla elde ettikleri geçim kaynakları artık kesildi.
Üstelik, Sednaya’dan toplu mezarlara kadar uzanan bir kanlı geçmiş de üzerlerine yapıştı.
İşte bu yüzden bugün onları sarhoş gibi görüyorsunuz, halbuki sarhoş değiller. Aklını yitirmiş, hezeyan içinde bir halde yaşıyorlar.
Bir zamanlar neydiler, şimdi ne hale geldiler!
Bugün onlardan sadır olan bütün çirkinliklerin arkasında işte bu büyük sarsıntı yatıyor.
Gerçeği inkâr ediyorlar; bir de üstüne yargılanma ve hesap verme korkusu da var. Çünkü çoğu Suriye halkına zarar vermiştir; doğrudan yapmamışsa bile suç işleyenleri korumuş ya da üzerini örtmüştür.
Buna ek olarak, inanç saiki de göz ardı edilmemelidir. Hatta denebilir ki, onları bu deliliğe sürükleyen esas sebep budur:
Yani yönetimin Sünni çoğunluğun eline geçmesi ve İslam şeriatına dayalı bir sistemin hâkim olması ihtimali… Ki, işte bu ihtimal onları çıldırtmaya yetmiştir.
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
13.04.2025 Üsküdar
لله .. ثم للتاريخ:
لمن يستغرب هذه الهبة القوية للأقلية الآن في سوريا، وهذا التمرد، وهذه المزاعم بالمظلومية، وهذه البيانات والخطابات، وهذه المطالب بالحماية الدولية، وهذا الدعم والتشجيع على تقسيم سوريا،
إليك الأجوبة الشافية الوافية إن شاء الله:
1- أغلب الأقلية موظفون بلا شهادات، وأغلب شهاداتهم صورية تم استخراجها ببركة الطائفة الحاكمة (سابقا).
وأغلب هؤلاء يقبضون رواتبهم من أكثر من جهة ومن أكثر من وزارة وهم جالسون في بيوتهم. ومنهم من يقبض ثلاث واربع أو حتى خمس وعشر رواتب. فأغلبهم موظفون وهميون، لاعمل لهم سوى الحضور في آخر الشهر لقبض رواتبهم من دم الشعب.
2 – خمسة وتسعون بالمئة من ضباط الجيش كانوا من هذه الأقلية، يعيشون على دم العساكر بالإجازات والتفييش والرشاوى والبراطيل، عدا عن التعفيش والحواجز والأتاوات
3- أكبر فئة من الشعب كانت تعمل بالتهريب هم الأقلية عبر الحدود اللبنانية والأردنية، و كانوا أكثر المستفيدين من تهريب الكبتاغون وبقية انواع الدخان والمخدرات والسيارات والسلاح.
4- أغلب الأراضي الزراعية التي يسكنها الأقلية هي اراضي مغتصبة من أصحابها الأصليين ضمن قانون (الأرض لمن يعمل بها) الذي سنه المقبور حافظ.
5- مساكن ضباط الأقلية في دمشق وحماة وحمص وغيرها من المحافظات السورية هي ليست ملكا لهم.
6- القسم القليل من الأقلية الذي أصبحوا طلابا في الجامعات السورية والغير السورية وفي البعثات الدراسية الخارجية في الجامعات العربية والدولية، تم قبولهم بالواسطة العسكرية والأمنية وكونهم من الطائفة.
7- السفراء و البعثات الدبلوماسية والقنصليات المنتفعة معظهم من هذه الأقلية.
8- العنجهية (الطائفية) التي كانت تمكنهم من تسيير أعمالهم وطلباتهم بالقوة والترهيب أينما كانوا وأينما حلوا.
كل هذه الامتيازات ذهبت الآن أدراج الرياح،
لم تعد لهم واسطة ولا سطوة ولا اعتبار،
مصادر رزقهم الحرام (سابقا) انقطعت.
هذا عدا عن التصاق الدموية والجرائم البشعة بهم من صيدنايا إلى المقابر الجماعية.
لذلك تجدهم سكارى وماهم بسكارى، وصل الحال بهم لدرجة الخبل والهذيان، ڤكيف كانوا؟ وكيف أصبحوا !
وهذا سبب كل الشنائع التي تصدر عنهم الآن.
واقع يحاولون التهرب منه، هذا عدا عن خوفهم من المحاسبة والمحاكمة فاغلبهم شارك بأذية الشعب السوري وان لم يكن شارك يكون ساعد أو تستر على من اجرم وسرق وارتشى، ولا ننسى الدافع الديني أيضا جزء من ذلك إن لم نقل أنه وراء كل ذلك الجنون الذي أفقدهم صوابهم أن يكون الحكم للأكثرية السنية وبحكم الشريعة الإسلامية التي يبغضونها.