Dün Gazze’de Ne Oldu?
Yaşananlar, düşmanın iddia ettiği gibi sadece “güvenlik olayı” değildi. Direnişin alışıldık şekilde açıkladığı gibi sıradan bir “pusu” da değildi.
Bugün, düşmanın ağır kayıplar verdiği çetin ve şiddetli bir harp sahnesiyle karşı karşıyayız.
Evvela şunu biliyoruz: Düşman, Cibâliye Mülteci Kampı’nın kuzeydoğusunda yer alan Tel ez-Ze’tar bölgesindeki Endonezya Hastanesi çevresinde faaliyet yürütmektedir. Dün de düşman kuvvetlerinin kampın güneydoğusuna sızdığına dair haberler gelmiştir.
Fakat hakikatte bu, tam manasıyla bir sızma değil, sadece mevziye yaklaşmadan ibaretti.
Düşman kuvvetlerinin esas konuşlanması, kampın doğusundaki “eski demiryolu caddesi” üzerindeydi.
Hadiseye gelince: Gelen raporlarda mahalli kesin olarak tespit edemesek de, şahsî kanaatime göre bu, Cibâliye kampının güneydoğu köşesinde, Cibâliye kasabasının kuzeydoğusunda bulunan geniş çatışma cephesi içinde vuku bulmuştur.
Muharebenin başlangıcı, sözde “kâğıttan ordu”ya ait bir “Humvee” tipi zırhlı aracın hedef alınmasıyla başladı.
Bu tür araçlar, genellikle seyyar komuta merkezi olarak kullanılmaktadır. Araç yalnız değildi; küçük bir konvoyun parçasıydı ve içinde bir rütbeli subayla birlikte dört subay ve asker bulunuyordu.
Araç, tanksavar bir mühimmatla hedef alındı.
Elde edilen bilgilere göre, araçtaki ölü ve yaralıları tahliye edebilmek maksadıyla refakatçi birlik çevreyi emniyete almaya çalıştı. Düşman, yalnızca bu araçta üç ölü ve iki yaralı olduğunu kabul etti.
Ancak bölgeye takviye olarak gönderilen düşman unsurları, direnişin büyük bir dikkatle hazırladığı harp sahasına sürüklendi.
Beklenen senaryonun bir parçası olarak, düşman birliği patlamanın yaşandığı yere yakın bir eve girdi. Görünen o ki, direniş bu binayı önceden tuzaklamıştı; bina patlatıldı ve en az altı asker oracıkta öldü.
Bu esnada düşman, özellikle binanın içinden ölüleri tahliye etmek ve bölgeyi emniyete almak için çabalarını sürdürdü.
Hedef noktaya en az bir tahliye helikopteri indi; fakat helikopter doğrudan hedef alındı.
Kullanılan silahın türü net olarak bilinmese de, helikopter yere inmiş yahut iniş hâlindeyken büyük ihtimalle tanksavar bir mühimmat kullanılmıştır.
Kesin olan, helikopterin isabet aldığı ve içinde en az bir askerin yaralandığı -hatta muhtemelen öldüğü- yönündedir.
Çatışma uzun süre devam etti; savaşın başından bu yana en uzun ve en yoğun çatışma bu oldu.
Mücahid Direnişçiler, düşmanın ölülerini araçtan ve binadan çıkarabilmesini engellemek için olağanüstü yüksek yoğunlukta ateş gücü kullandı.
Buna karşılık düşman, direnişin takviye güç ulaştırmasını önlemek ve bir esir alma girişimini boşa çıkarmak maksadıyla olay mahallini yarım daire biçiminde bombaladı – bu, meşhur “Hannibal Protokolü” çerçevesinde yürütüldü.
Tahliye helikopterleri başarılı olamayınca, bölgeden uzak bir noktaya inmek zorunda kaldılar.
Bunun üzerine düşman, tahliyeyi zırhlı araçlarla gerçekleştirme yoluna gitti; ancak bu araçların gelişi gecikti ve bina içindeki tahliye için gece çökmesini beklemek zorunda kaldılar.
Dikkat çeken hususlardan biri de şu oldu: Bina çöktükten sonra, düşman yapıyı yeniden bombaladı –üstelik kendi askerleri hâlâ enkaz altındayken!-
Çatışmalar sırasında çok sayıda düşman askeri öldü; zira tahliye, zırhlı birliklerle değil, insan gücüyle yapılmak zorunda kalmıştı. Bu da direnişin yoğun ateşi altında olunca, ağır kayıplara yol açtı.
Çatışma bölgesi, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Cibâliye kampının güneydoğusuyla Cibâliye kasabasının kuzeydoğusu arasındaki alan olarak tahmin edilmektedir.
Bugün, savaşın başından bu yana düşmanın en büyük zayiat verdiği ve en şiddetli muharebeye şahit olduk.
Günler evvel, “nitelikli bir darbe”nin zarureti üzerine konuşmuştuk… Görünen o ki, bugün o darbe gerçekleşmiştir.
Bu darbenin tesiri yalnızca Cibâliye’nin doğusunu değil, Gazze şehrinin kuzeybatısını ve Han Yunus’u da içine alacak şekilde genişledi.
Düşman unsurlarının bu bölgelerdeki hareketliliği neredeyse tamamen durdu.
Sanki siyonist teşkilât ve terörist ordusu topyekûn bir şok içerisindeydi.
Ölen askerlerin rütbeleri henüz açıklanmadı, ancak bunların müessir seviyelerde olduğu kuvvetle muhtemeldir.
Kesin olan, ölü sayısının 20’yi aştığıdır. Yaralıların sayısı da hayli fazladır ve bunlar arasında kurtulma ihtimali zayıf olan ağır yaralılar da bulunmaktadır.
Bu darbenin siyonist yapı içinde ve Amerika’da çok güçlü askerî yankıları olacaktır.
Gelen haberler, düşman kuvvetlerinin geri çekildiğini ve Cibâliye kampının doğusunda, olayın çevresinde mevzilerinden geri adım attığını göstermektedir.
“Onları savaşta siz kendi kuvvetinizle öldürmediniz; onları Allah öldürdü. Rasûlüm! Düşmana bir avuç toprak attığın zaman da sen atmadın; Allah attı. Allah, mü’minleri böylece neticesi güzel bitecek bir imtihana tâbi tuttu.” (Enfal Süresi 17. Ayet)
Dua ve niyazlarınızı çoğaltınız.
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
03.06.2025 OF
ماذا حدث امس في غزة؟
ما حدث لم يكن مجرد “حدث أمني” كما يدّعي العدو، ولم يكن مجرد “كمين” كما تعلن المقاومة عادة.
نحن اليوم أمام معركة حربية ضارية تكبّد فيها العدو خسائر فادحة.
بداية، نعلم أن العدو يعمل في محيط المستشفى الإندونيسي بمنطقة تل الزعتر، شمال شرق مخيم جباليا، كما وردت أنباء عن توغل قواته جنوب شرق المخيم أمس
لكن في الحقيقة، لم يكن توغلاً كاملاً، بل مجرد اقتراب.
تمركز قوات العدو الرئيسي كان على شارع السكة شرق المخيم.
أما الحدث، فرغم أننا لم نتأكد من موقعه بدقة من التقارير، إلا أن تقديري أنه كان في الزاوية الجنوبية الشرقية من مخيم جباليا، شمال شرق جباليا البلد، ضمن جبهة اشتباك واسعة شهدناها اليوم.
بداية المعركة كانت باستهداف مركبة “هامفي” تابعة لما يُسمى بالجيش “الورقي”.
هذا النوع من المركبات يُستخدم غالبًا كمركز قيادة متنقل.
المركبة لم تكن وحدها، بل ضمن رتل صغير، وكانت تضم ضابطًا برتبة إلى جانب أربعة من الضباط والجنود.
تم الاستهداف باستخدام قذيفة مضادة للدروع.
من البيانات الواردة، يبدو أن القوة المرافقة حاولت تأمين محيط الموقع لإخلاء القتلى والجرحى – حيث أقرّ العدو بسقوط 3 قتلى و2 جرحى في المركبة فقط.
اندفعت قوات إضافية للعدو لتنفيذ الإخلاء، لكنها وقعت في مسرح عمليات أعدّته المقاومة بدقة.
وكجزء من السيناريو المتوقع، دخلت وحدة من العدو منزلًا قريبًا من موقع التفجير، ويبدو أن المقاومة فخخته مسبقًا، فقامت بتفجيره، ما أدى إلى مصرع ستة جنود على الأقل.
في هذه الأثناء، واصلت قوات العدو محاولاتها لتأمين الموقع وإخلاء القتلى، خصوصًا من داخل المبنى.
وقد هبطت مروحية إخلاء واحدة على الأقل قرب نقطة الاستهداف، وتم استهدافها مباشرة.
لا يُعرف نوع السلاح المستخدم، لكن من المنطقي أن تكون قذيفة مضادة للدروع إذا كانت المروحية على الأرض أو في حالة هبوط.
النتيجة المؤكدة أن المروحية أُصيبت وتضررت، وأُصيب بداخلها جندي واحد على الأقل – وربما قُتل.
الاشتباك استمر لوقت طويل، ويُعد الأطول منذ بداية الحرب، حيث لم نشهد سابقًا اشتباكًا بهذه الكثافة والاستمرارية.
المقاومة استخدمت كثافة نيرانية عالية جدًا لمنع قوات العدو من إخلاء قتلى المبنى وحتى المركبة.
وردّ العدو بقصف محيط الحدث بشكل نصف دائري لمنع وصول أي تعزيزات للمقاومة ولإحباط أي محاولة أسر – وفق بروتوكول هنيبال.
مروحيات الإخلاء لم تنجح، واضطرت للهبوط بعيدًا عن الموقع بعد عدة محاولات فاشلة.
ولجأ العدو إلى استخدام المدرعات في الإخلاء، والتي تأخرت في الوصول، وانتظر حتى سقوط الليل لإعادة المحاولة داخل المبنى.
المثير للانتباه أن العدو، بعد انهيار المبنى، قام بقصفه مجددًا رغم وجود جنوده تحت الأنقاض!
خلال الاشتباكات، سقط عدد كبير من جنود العدو، خاصة أن الإخلاء تم بواسطة عناصر بشرية، في ظل نيران كثيفة من المقاومة.
منطقة الاشتباك، كما ذكرنا، يُرجّح أنها تقع ضمن المربع الجنوبي الشرقي من مخيم جباليا حتى شمال شرق جباليا البلد.
اليوم، نحن أمام واحدة من أعنف المعارك وأكثرها خسارة للعدو منذ بداية الحرب.
منذ أيام تحدثنا عن ضرورة ضربة نوعية… ويبدو أننا شهدناها اليوم.
تأثير هذه الضربة تجاوز شرق جباليا، فقد لوحظ توقف شبه تام لتحركات العدو في شمال غرب مدينة غزة، وكذلك في خان يونس، وكأن الكيان وجيشه في حالة صدمة.
رتب الجنود الذين سقطوا لم تُعلن بعد، لكن المؤكد أنها رتب مؤثرة.
عدد القتلى يتجاوز 20 جنديًا، إضافة إلى عدد كبير من الجرحى، بينهم حالات حرجة يُرجّح أنهم لن ينجوا.
هذه الضربة سيكون لها صدى عسكري قوي جدًا داخل الكيان وفي الولايات المتحدة أيضًا.
الأنباء تشير إلى انسحاب قوات العدو
وتراجعها شرقي مخيم جباليا ومحيط الحدث.
وما رميت إذ رميت ولكن الله رمى
كثفوا الدعوات