Çin Laboratuvarlarından Çıkan Yeni Bir Kâbus

Topyekûn çöküşün sessiz işareti mi?

Çin’in laboratuvarlarından yeni bir kâbus daha salındı dünyaya…
Ümmetin sefihleri ise o esnada bir futbolcuya yahut bir dansözün boşanmasına ağlamakla meşguldü.

Bu kâbus ne bir nükleer füze, ne de bir yok edici bomba…
Can almayan, fakat bir tuşla tüm devletleri felce uğratabilecek bir silah!
Patlama sesi çıkarmaz, fakat dünyanın en büyük ordularının karargâhlarında korku salar.
Bu bir bilim kurgu değil, Çin’in bizzat ilan ettiği ve yankısı dünya başkentlerine kadar ulaşan hakikatin ta kendisidir.

Bu silah, bir göz açıp kapayıncaya dek dünyanın herhangi bir noktasını otuz dakika içinde vurabilecek güçtedir.
Patlayıcıya da ihtiyacı yoktur; çünkü sesin yirmi katı hızla hareket eder ve hedefe çarpması âdeta bir göktaşının yere düşmesine benzer.
Uzaya çıkar, yörüngeye oturur, oradan hedefe yönelir; öyle bir hızla ulaşır ki, tahayyülü bile zor.
Vardığında klasik bir savaşın gürültüsünü değil, geri dönüşü olmayan bir yıkımı geride bırakır.

Ama hepsi bu kadar da değil.

Dünya gözünü bu hipersonik füzeye dikmişken, Çin medyası bambaşka bir silahı daha gün yüzüne çıkardı:
Sessiz, siyah, ama tesiriyle kulakları sağır eden bir bomba…
Yeni bir bomba bu: öldürmez, ama söndürür.
Binaları yıkmaz, ama devletin elektriğini kesip ülkeyi zifiri karanlığa gömer.
Grafit bombası adı verilen bu silah, İtalyan bir uzman kuruluşun deyimiyle “bütün bir devleti felce uğratabilecek Çin yapımı bomba”dır.

Çin, bu silahın dehşet verici deneme görüntülerini de yayımladı:
Bir roket fırlatılıyor, içinde doksan küçük kapsül taşıyor.
Hedefin üzerine ulaştığında kapsüller açılıyor ve içlerinden son derece ince ve birbirine dolanmış karbon lifleri yayılıyor.
Bu lifler, zehirli bir bulut gibi elektrik hatlarının üzerine çöküyor.
Dağıtım sistemlerine sızarak kısa devrelere, trafolarda arızalara yol açıyor ve on binlerce metrekarelik alanı elektriksiz bırakıyor.

Ne bir patlama var, ne bir çığlık, ne de bir ceset…
Ama sonuç değişmiyor:
Mutlak felç!
Hastaneler duruyor.
İletişim ağları çöküyor.
Ulaşım kilitleniyor.
Uçaklar zorunlu iniş yapıyor.
Hayat, bir anda duruyor.

Temiz ama zalimce bir darbe bu.
Ne uluslararası anlaşmaları ihlal eder, ne nükleer misillemeyi tahrik eder.
Ancak hedef alınan ülkeyi içeriden çökertmeye yetecek kadar tesirlidir.
Bu bombanın harp başlığı yaklaşık 490 kilogram ağırlığındadır ve menzili 290 kilometreye ulaşır.
Bu da Çin’e, sınır ötesine asker göndermeden, yakın ve orta menzildeki stratejik hedefleri vurma imkânı verir.

Amerika Birleşik Devletleri, bu gelişmeyi “eşi benzeri görülmemiş stratejik bir tehdit” olarak nitelendirdi.
Askerî uzmanlar ise “sessiz darbe” çağının başladığını ilan ediyor:
Artık ne füzenin sesi duyuluyor, ne de karargâhlar ayakta kalıyor.
Bazıları daha da ileri giderek, bu tür silahların hava savunma çağını tamamen sona erdireceğini söylüyor.

En ürkütücü ayrıntı şu:
Sadece kinetik enerji ya da patlayıcı içermeyen karbon lifleri dahi, hiçbir askerin ölmesine gerek kalmadan tüm kontrol merkezlerini felç etmeye yetiyor.
Bu, insanlara değil; kumanda panolarına, elektrik şebekelerine, enerji damarlarına karşı bir savaştır.

Pekin, bu silahları tanıtırken savaş tehdidi savurmuyor.
Dünyaya yalnızca şu mesajı veriyor:
Çatışma kuralları artık değişti.
Havaya hükmeden, yeryüzünü de kontrol eder.
Zamanı aşan hızlara ulaşan ya da düşmanın şebekelerine sessizliği yayan bir güç; radardan, engellemeden ya da erken uyarıdan korkmaz.

Dünya artık yalnızca yeni bir füze ile değil, tamamen farklı bir harp felsefesiyle karşı karşıya.
Bu silah asker öldürmez; fakat zamanı öldürür,
Ve karşılık vermeyi düşünmeyi dahi bir lükse dönüştürür — zira artık düşünmeye vakit kalmaz.

Bu, kan akıtmayan ama askerî itibarı kül eden bir darbedir.
Ve ardından şu tek soru kalır, cevapsız:
Ateş etmeyen bir düşmanla nasıl savaşılır?

🖊 Muhammed el-Fâtih

Bu silah, insanlığı elektriğin keşfinden öncesine geri döndürebilir. Ve kaçınılmaz biçimde yayılacak, Batı medeniyetinin çöküşünü ve siyonist varlığın sonunu hızlandıracaktır. Allah en iyisini bilir.

Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
06.07.2025 OF

كابوس جديد خرج من مختبرات الصين، بينما يتباكى توافه الأمة على لاعب كرة أو طلاق راقصة

الكابوس ليس صاروخًا نوويًا، ولا قنبلة مدمرة، بل سلاح غير قاتل… لكنه قادر على شلّ دول كاملة بضغطة زر.
سلاح لا يُحدث انفجارًا، لكنه يزرع الرعب في غرف قيادة الجيوش الكبرى.
هذا ليس خيالاً علميًا، بل حقيقة أعلنتها بكين، ودوّى صداها في مراكز القرار حول العالم.

في لحظة خاطفة، يستطيع هذا السلاح إصابة أي نقطة على وجه الأرض خلال ثلاثين دقيقة فقط.
ليس بحاجة إلى متفجرات، لأن سرعته الجنونية، التي تفوق سرعة الصوت بعشرين مرة، تجعل الاصطدام به أقرب إلى نيزك يصطدم بالأرض.
هو سلاح يضرب من الفضاء، يدخل المدار، ثم ينزلق إلى هدفه بسرعة تفوق التصور.
حين يصل، لا يترك خلفه ضجيج حرب تقليدية، بل دمارًا لا يمكن الرد عليه.

لكن ذلك لم يكن كل شيء.

فبينما كانت الأنظار مركّزة على هذه القذائف الفرط صوتية، كشفت وسائل إعلام صينية عن سلاح مختلف تمامًا – صامت، أسود، لكنه مدوٍ في تأثيره.
قنبلة جديدة لا تقتل، بل تطفئ.
لا تهدم الأبنية، بل تسقط الدولة في الظلام. إنها قنبلة الغرافيت، أو كما وصفها موقع إيطالي متخصص: “قنبلة صينية قادرة على شلّ دول بأكملها”.

الصين نشرت مشاهد لتجربة مرعبة: صاروخ ينطلق، يحمل في داخله تسعين كبسولة فرعية.
وعند بلوغه المجال فوق الهدف، تُفتح الكبسولات وتتناثر منها ألياف كربونية دقيقة ومتشابكة، تهبط على شبكات الكهرباء كأنها غيمة مسمومة.
هذه الألياف تخترق أنظمة التوزيع، وتسبب دوائر قصر، وتعطل المحولات، وتفصل الكهرباء عن منطقة قد تمتد على أكثر من عشرة آلاف متر مربع.

لا انفجار، لا صريخ، لا جثث.
لكن النتيجة واحدة: شلل تام.
المستشفيات تتوقف.
شبكات الاتصالات تنهار.
وسائل النقل تُشلّ.
الطائرات تهبط اضطرارياً.
الحياة تتوقف.

إنها ضربة نظيفة، لكنها قاسية.
لا تخرق القوانين الدولية، ولا تثير ردودًا نووية، لكنها قد تؤدي إلى انهيار داخلي كامل لدولة مستهدفة.
وزن رأس هذه القنبلة يبلغ حوالي 490 كيلوغرامًا، ويصل مداها إلى 290 كم، مما يمنح الصين القدرة على استخدامها ضد منشآت استراتيجية قريبة ومتوسطة، دون الحاجة لاجتياز حدود أو إسقاط جندي.

الولايات المتحدة وصفت هذا التطور بأنه “تحدٍ استراتيجي غير مسبوق”، بينما يحذّر خبراء عسكريون من أن العالم دخل عهد “الضربة الصامتة”، حيث لا يُسمع صوت الصاروخ، لكن تُمحى قواعد بأكملها في لحظة.
بعضهم يذهب أبعد من ذلك، ويقول إن هذا النوع من الأسلحة قد ينهي عصر الدفاعات الجوية تمامًا.

التفصيلة التي تُثير الذهول أن الطاقة الحركية وحدها – أو حتى الألياف الكربونية غير المتفجرة – تكفي لإحداث شلل حيوي لمراكز التحكم، دون قتل جندي واحد.
إنها حرب على المفاتيح، على لوحات الكهرباء، على شرايين الطاقة، لا على الأرواح.

بكين، إذ تكشف عن هذه الأسلحة، لا تهدد بالحرب… بل تُظهر للعالم أن قواعد الاشتباك قد تغيرت.
من يسيطر بسلاحه على الجو، يستطيع التحكم في الأرض.
ومن يتحرك بسرعات تفوق الزمن، أو يزرع الصمت في شبكات العدو، لا يخشى من رادار أو اعتراض أو إنذار مبكر.

العالم الآن لا يواجه صاروخًا جديدًا، بل فلسفة قتال مختلفة تمامًا.
سلاح لا يقتل الجنود، لكنه يقتل الزمن، ويجعل من التفكير في الرد مجرد رفاهية لم يعد لها وقت.

إنها ضربة بلا دم، لكنها تترك وراءها رماد الهيبة العسكرية، وسؤالًا واحدًا لا جواب له: كيف تحارب عدوًا لا يُطلق النار؟
محمد الفاتح

هذا السلاح يعيد البشرية إلى ماقبل إكتشاف الكهرباء وسينتشر وسيعجل بسقوط الحضارة الغربية وزوال الكيان الصهيوني والله أعلم