Tanzimat’tan Günümüze Devletin Milli Olmayan Dönüşümü ..

İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e: İngiliz-Siyonist-Amerikan Nüfuzunun Derin İzleri

Giriş

Osmanlı Devleti’nin son iki asrı ile Cumhuriyet’in ilk yüzyılı, yalnızca siyasî inkılaplarla değil, aynı zamanda bürokrasi üzerinden yürütülen nüfuz mücadeleleri ile şekillenmiştir. XIX. asrın ortalarında Tanzimat Fermanı ile başlayan Batı merkezli idare anlayışı, zamanla devletin karar mekanizmalarını yerli ve millî çizgiden uzaklaştırmış; bu süreç, farklı dönemlerde İngiliz, Siyonist ve Amerikan tesirlerinin devlete sirayet etmesine zemin hazırlamıştır[^1].

1. Tanzimat ve Batı Hayranlığının Kurumsallaşması

1839’da ilân edilen Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu, Osmanlı’da merkeziyetçi ve kanun temelli bir idare tarzı tesis etme iddiasıyla ortaya çıkmıştır[^2]. Ancak bu düzenlemeler, Avrupalı devletlerin diplomatik baskıları altında şekillenmiş; bilhassa İngiltere ve Fransa, Osmanlı bürokrasisinin yeni düzenini kendi menfaatlerine uygun kılacak şekilde yönlendirmiştir[^3]. Tanzimat bürokratları arasında Paris ve Londra’da eğitim görmüş, Batı hukukunu taklit eden bir nesil ön plana çıkmış; bu kadro, ilerleyen yıllarda devletin iç ve dış siyasetinde Batılı telakkilerin hâkimiyetini artırmıştır[^4].

2. Sultan II. Abdülhamid’in Direnişi ve Tahttan İndirilmesi

1876’da tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid, devletin haricî nüfuz odaklarına karşı en uzun süreli ve sistemli direnişini sergilemiştir[^5]. Yıldız İstihbarat Teşkilâtı’nı kurarak hem İngiliz hem de Siyonist faaliyetleri yakından takip ettirmiştir[^6]. Ancak 1909’da tahttan indirilmesi, Meşrutiyet taraftarı ve Batı etkisine açık İttihatçı kadroların önünü açmış; böylece yabancı nüfuzun bürokraside kök salması kolaylaşmıştır[^7].

3. İttihat ve Terakki Dönemi: Yabancı Tesire Açılan Kapı

1908-1918 yılları arasında hüküm süren İttihat ve Terakki Cemiyeti, kadrolaşmada kendi siyasî görüşünü esas almış; fakat aynı zamanda İngiliz ve Siyonist çevrelerin nüfuzuna da kısmen açık bir zemin teşkil etmiştir[^8]. Araştırmacı Erol Gelardin’in iddiasına göre, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadrolar arasında Sabetayî asıllı unsurlar yer almakta ve Türkiye, dünyada bu çevrelerce kurulan üç devletten biri sayılmaktadır[^9]. Her ne kadar bu iddialar doğrudan arşiv belgeleriyle teyit edilmemiş olsa da, dönemin kadro yapısı ve Batı ile kurulan münasebetler, bu yorumlara kapı aralamaktadır.

4. Cumhuriyet’in İlk Yılları ve İngiliz Etkisi

1923 sonrasında yeni devletin teşkilâtlanma süreci, hukuk, eğitim ve idarede Batı modellerinin iktibasına dayandırılmıştır[^10]. Lozan Antlaşması ile birlikte İngiltere, Türkiye’nin dış siyasetinde baş aktörlerden biri hâline gelmiş; bazı üst bürokrasi atamalarında İngiliz dostu çizgide isimler tercih edilmiştir[^11]. Bu dönemde millî egemenlik vurgusu yapılmakla beraber, uygulamada Batı merkezli anlayışın belirginleştiği görülmüştür.

5. 1945 Sonrası: Amerikan Tesirinin Yükselişi

İkinci Dünya Harbi’nin ardından Türkiye, Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde Amerikan yardımına bağlanmış; bu yardımın karşılığında askerî ve idarî sahada ABD’ye yakın politikalar benimsenmiştir[^12]. 1952’de NATO’ya giriş, Türkiye’yi Soğuk Savaş düzeninin doğrudan bir parçası hâline getirmiştir[^13]. Bu yıllarda Millî İstihbarat Teşkilâtı’nın yeniden yapılandırılması, ABD’nin talim ve istihbarat desteğiyle yürütülmüştür[^14].

6. Günümüzde ABD-İngiliz Rekabetinin İzleri

Bugün dahi Türkiye bürokrasisinde, kimi zaman ABD merkezli çizgi ile İngiliz merkezli yaklaşım arasındaki rekabetin yansımaları görülmektedir[^15]. Siyasî çevrelerde ve basında, bu nüfuz mücadeleleri çeşitli mecazlarla ifade edilmekte; meselâ Abdullah Gül hakkında bazı yazarların “majestelerinin eyalet valisi” benzetmesini yapması[^16], bu algının toplumsal hafızada yer ettiğini göstermektedir.

Sonuç

Osmanlı’dan günümüze uzanan süreçte, devlet bürokrasisi yalnızca iç siyasî çekişmelerin değil, aynı zamanda haricî güç dengelerinin de tesiri altında şekillenmiştir. Tanzimat ile başlayan Batı merkezli yönelim, II. Abdülhamid’in direnişi, İttihatçıların kadrolaşması, Cumhuriyet’in kuruluşundaki Batı tesirleri ve Soğuk Savaş sonrası Amerikan hâkimiyeti; günümüzdeki nüfuz çekişmelerinin tarihî zeminini teşkil etmektedir. Millî bürokrasinin tesisi, bu uzun ve girift tarihî mirası doğru okumaktan geçmektedir.

Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
12.08.2025 OF

Dipnotlar ve Kaynakça:

[^1]: Stanford J. Shaw & Ezel Kural Shaw, History of the Ottoman Empire and Modern Turkey, Cambridge University Press, 1977, Cilt 2, s. 56.

[^2]: Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, Cilt 5, Türk Tarih Kurumu Yay., 1983, s. 7-12.

[^3]: İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, Timaş Yay., 2006, s. 105-110.

[^4]: Carter V. Findley, Bureaucratic Reform in the Ottoman Empire, Princeton University Press, 1980, s. 214.

[^5]: Selim Deringil, İktidarın Sembolleri ve İdeoloji, Yapı Kredi Yay., 2007, s. 65.

[^6]: Hasan Celal Güzel, Osmanlı’dan Günümüze Gizli Servisler, Yeni Türkiye Yay., 2000, s. 155.

[^7]: Feroz Ahmad, The Young Turks, Clarendon Press, 1969, s. 219-223.

[^8]: Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İletişim Yay., 2001, s. 342.

[^9]: Yeni Akit, “İsrailli Yazar: Türkiye’yi Atatürk’le Birlikte Sabetaycılar Kurdu”, 2021.

[^10]: Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, TTK Yay., 2007, s. 275-278.

[^11]: Andrew Mango, Atatürk, John Murray Publishers, 1999, s. 487.

[^12]: Cemil Koçak, Türkiye’de Millî Şef Dönemi, İletişim Yay., 1996, s. 212-214.

[^13]: William Hale, Turkish Foreign Policy 1774-2000, Frank Cass, 2000, s. 142.

[^14]: Hakan Fidan, “Türk İstihbarat Tarihi”, Savunma ve Güvenlik Dergisi, 2003, s. 77.

[^15]: Hugh Poulton, Top Hat, Grey Wolf and Crescent, C. Hurst & Co., 1997, s. 253.

[^16]: Basın Arşivi, Radikal Gazetesi, 2007, Abdullah Gül üzerine köşe yazıları.

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

من التنظيمات إلى يومنا هذا: التحوّل اللّاوَطني لجهاز الدولة من الإمبراطورية إلى الجمهورية: آثار النفوذ البريطاني-الصهيوني-الأمريكي

المقدّمة

إنّ القرنين الأخيرين من عمر الدولة العثمانية والقرن الأوّل من عمر الجمهورية التركية لم يتشكّلوا بفعل الانقلابات السياسية وحدها، بل كذلك بفعل المعارك على النفوذ التي جرت عبر الجهاز البيروقراطي. فالفهم الإداري المتمحور حول الغرب، الذي بدأ مع خط كلخانة عام 1839، أفضى مع مرور الزمن إلى إبعاد آليّات اتخاذ القرار عن النهج الوطني الأصيل، ومهّد السبيل لهيمنة النفوذ البريطاني والصهيوني والأمريكي على الدولة في مراحل مختلفة[^1].

١. التنظيمات وترسيخ الإعجاب بالغرب

لقد أُعلن خط كلخانة الهمايوني سنة 1839، وكان يرمي إلى إرساء نظام إداري مركزي قائم على القانون داخل الدولة العثمانية[^2]. غير أنّ هذه الترتيبات صيغت تحت وطأة الضغوط الدبلوماسية للدول الأوروبية؛ ولا سيما بريطانيا وفرنسا، اللتين وجّهتا البيروقراطية العثمانية الجديدة بما يخدم مصالحهما[^3]. وقد برز جيل من رجال الإدارة تلقّى علومه في باريس ولندن، وتبنّى التشريعات الغربية، وهو الجيل الذي سيطر لاحقاً على مسار السياسة الداخلية والخارجية، ورسّخ هيمنة الرؤى الغربية[^4].

٢. مقاومة السلطان عبد الحميد الثاني وعزله

عند اعتلائه العرش سنة 1876، قدّم السلطان عبد الحميد الثاني أطول وأشد مقاومة منظّمة ضد مراكز النفوذ الأجنبية[^5]. وقد أنشأ جهاز المخابرات المعروف بـ”النجمة” لمتابعة النشاطات البريطانية والصهيونية عن كثب[^6]. لكن عزله سنة 1909 فتح الطريق أمام الكوادر الاتحادية الموالية للدستور والمنفتحة على النفوذ الغربي، الأمر الذي سهّل تجذّر التأثير الأجنبي في الجهاز البيروقراطي[^7].

٣. عهد الاتحاد والترقّي: الباب المفتوح للتأثير الأجنبي

خلال الفترة 19081918، حكمت جمعية الاتحاد والترقّي الدولة، واتبعت في التعيينات الإدارية مبدأ الولاء لخطها السياسي، إلا أنّ هذا النهج أتاح في الوقت نفسه مجالاً لتغلغل النفوذ البريطاني والصهيوني[^8]. ويذهب الباحث إيرول غيلاردين إلى أنّ الكوادر التي أسّست الجمهورية التركية تضمّنت عناصر من أصل سبطائي، بل ويعدّ تركيا واحدة من ثلاث دول أسّسها هؤلاء في العالم[^9]. وعلى الرغم من أنّ هذه المزاعم لم تثبت بوثائق أرشيفية قاطعة، فإنّ بنية الكوادر والعلاقات مع الغرب آنذاك تترك مجالاً لتلك التأويلات.

٤. السنوات الأولى للجمهورية والنفوذ البريطاني

بعد سنة 1923، تأسّس الكيان الجديد على أساس استنساخ النماذج الغربية في القانون والتعليم والإدارة[^10]. ومع معاهدة لوزان، أصبحت بريطانيا أحد أبرز الفاعلين في السياسة الخارجية التركية، وتمّ اختيار بعض الأسماء ذات الميول المؤيّدة لبريطانيا في المناصب العليا[^11]. ورغم التأكيد الخطابي على السيادة الوطنية، فإنّ الواقع العملي شهد تزايد مركزية الرؤية الغربية.

٥. ما بعد 1945: صعود النفوذ الأمريكي

عقب الحرب العالمية الثانية، ارتبطت تركيا بالمساعدات الأمريكية في إطار مبدأ ترومان وخطة مارشال، واعتمدت في المقابل سياسات عسكرية وإدارية متقاربة مع التوجّه الأمريكي[^12]. وأدّى دخولها حلف الناتو عام 1952 إلى جعلها جزءاً مباشراً من منظومة الحرب الباردة[^13]. وقد أُعيد تنظيم جهاز المخابرات الوطني بدعم وتدريب أمريكيين[^14].

٦. ملامح التنافس الأمريكي – البريطاني في الحاضر

لا يزال من الممكن، حتى اليوم، رصد انعكاسات التنافس بين التوجّه الأمريكي والتوجّه البريطاني داخل البيروقراطية التركية[^15]. وقد عبّرت بعض الأوساط السياسية والصحافية عن هذه المنافسة بمجازات مختلفة؛ إذ شبّه بعض الكتّاب عبد الله كول بـ”والي ولاية تابعة لجلالتها[^16]، مما يدلّ على حضور هذه الصورة في الذاكرة الجماعية.

الخاتمة

يتّضح من خلال المسار الممتدّ من العثمانيين إلى يومنا هذا أنّ الجهاز البيروقراطي للدولة لم يتأثّر بالصراعات السياسية الداخلية فحسب، بل تأثّر أيضاً بموازين القوى الأجنبية. فالنهج المتمحور حول الغرب، الذي بدأ مع التنظيمات، ومقاومة عبد الحميد، وتعيينات الاتحاديين، والنفوذ الغربي في نشأة الجمهورية، والهيمنة الأمريكية بعد الحرب الباردة، كلّها تشكّل الأساس التاريخي للمنافسات على النفوذ في الحاضر. وإنّ إقامة بيروقراطية وطنية خالصة رهين بفهم هذا الإرث التاريخي المعقّد على وجهه الصحيح.

أعده: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو

١٢ / ٠٨ / ٢٠٢٥ م في مدينة أوف

الهوامش والمراجع

[^1]: Stanford J. Shaw & Ezel Kural Shaw, History of the Ottoman Empire and Modern Turkey, Cambridge University Press, 1977, vol. 2, p. 56.

[^2]: Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, vol. 5, Türk Tarih Kurumu Yay., 1983, pp. 7-12.

[^3]: İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, Timaş Yay., 2006, pp. 105-110.

[^4]: Carter V. Findley, Bureaucratic Reform in the Ottoman Empire, Princeton University Press, 1980, p. 214.

[^5]: Selim Deringil, İktidarın Sembolleri ve İdeoloji, Yapı Kredi Yay., 2007, p. 65.

[^6]: Hasan Celal Güzel, Osmanlı’dan Günümüze Gizli Servisler, Yeni Türkiye Yay., 2000, p. 155.

[^7]: Feroz Ahmad, The Young Turks, Clarendon Press, 1969, pp. 219-223.

[^8]: Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İletişim Yay., 2001, p. 342.

[^9]: Yeni Akit، “إسرائيلي: تركيا أسسها السبطائيون مع أتاتورك”، 2021.

[^10]: Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, TTK Yay., 2007, pp. 275-278.

[^11]: Andrew Mango, Atatürk, John Murray Publishers, 1999, p. 487.

[^12]: Cemil Koçak, Türkiye’de Millî Şef Dönemi, İletişim Yay., 1996, pp. 212-214.

[^13]: William Hale, Turkish Foreign Policy 1774-2000, Frank Cass, 2000, p. 142.

[^14]: Hakan Fidan, “Türk İstihbarat Tarihi”، Savunma ve Güvenlik Dergisi, 2003, p. 77.

[^15]: Hugh Poulton, Top Hat, Grey Wolf and Crescent, C. Hurst & Co., 1997, p. 253.

[^16]: أرشيف الصحافة، جريدة راديكال، 2007، مقالات رأي عن عبد الله كول.