Sahabeleri Hatırlatan Tek Gözlü Komutan: Ebu Firas’ın Hazin Şehadeti
  1. Direnişin Asil Yüreği: Ebu Firas

Abdullah Halil Hamid Abidin, nam-ı diğer Ebu Firas, sıradan bir görünüşe sahipti; ancak ruhu, sıradanların anlayamayacağı bir kudret ve cesaretle doluydu. Hukuk salonlarını terk ederek cihadın siperlerine adım atmış, kelimeleri eyleme dönüştürerek işgalciye karşı koymayı seçmişti. Direnişin seçkin komutanlarından biri olarak, tarihî ve şerefli bir mirasın taşıyıcısıydı.

Ebu Firas, tek gözü ve hafif topallığıyla, tarihteki büyük kahramanları hatırlatan bir figürdü; tıpkı Musa bin Nusayr gibi tek gözlü ve topal, tıpkı sahabiler Mikdad bin Esved el-Kindi, Ebu Dücane Semmak bin Hureşe el-Ensari, Katade bin Nu‘man el-Ensari ve Hekem bin Amr el-Gıfari gibi cesur ve metanetli. Onun yüreğinde, bu tarihî kahramanların cesareti ve iman gücü yankılanıyordu.

  1. Han Yunus’ta Son Mücadele

20 Ağustos Çarşamba günü, Han Yunus’un güneyinde, Ebu Firas ve Kassam savaşçıları işgalci mevkilere saldırıyordu. Merkava 4 tankları, patlayıcılar ve fedailik eylemleriyle hedef alındı; evler basıldı, askerler etkisiz hâle getirildi. Ebu Firas, ön saflarda, kuşatma anına kadar dimdik durdu.

İşgalci tank ilerlediğinde, Ebu Firas saklanmadı; paletler onun üzerinden geçti. İşgalciler bunu “zafer” olarak göstermeye çalıştı; fakat gerçek zafer, onun ayakta ve silahıyla ölerek şehadet mertebesine ulaşmasıydı. Bu sahne, kahramanlığın ve metanetin tank paletlerinden daha güçlü olduğunu bir kez daha belgeledi.

  1. Direniş ve Şehadetin Mirası

Ebu Firas, başarılı bir avukat olmasına rağmen ofisini terk etmiş, cihadı tercih etmişti. İlk işgal sırasında yaralanmış, bir gözünü kaybetmiş ve diğer gözü ciddi şekilde yaralanmıştı. Ancak hiçbir yara, onun cihaddaki kararlılığını durduramadı; ünlü sözü hâlâ yankılanıyor: “Cihad, yaralarla durmaz.

7 Ekim operasyonuna katıldı; seçkin baskınlarda ön safları yönetti, askerlerine şehadetin en yüce arzu olduğunu gösteren bir gülümsemeyle güven verdi. Şehadetinden yalnızca iki hafta önce gerçekleşen suikast girişimlerinden sağ çıkmayı başarmıştı.

Onun ardında bıraktığı miras, İslam’ın izzetini ve mukaddesatını savunmaya adanmış gençlerdir. Onlar, onun yolunu sürdürerek kutsal değerleri koruyacak; ister savaş meydanlarında, ister yeşil kuşların kanatlarıyla Arş-ı Rahman’ın etrafında…

  1. Kahramanlar Ayakta Ölür

Ebu Firas’ın hikâyesi, tank paletlerinin ezemeyeceği bir direnişin sembolüdür. Kahramanlar ayakta ölür; ne demir ne de toprağın ağırlığı onların imanını yok edebilir. Onun yüreğinde Amr bin Cemuh’un cesareti, Muaviye bin Hudeyc’in kararlılığı, Mikdad bin Esved’in iman gücü ve diğer sahabilerin metaneti vardı.

Bu, dış görünüşten öte, özdeki şerefin zaferidir. Nice kişiler görünüşleriyle övünürken, Ebu Firas kalbinin imanıyla meydanlarda örnek oldu. Sünnetin zahiri simaları sahibine ecir kazandırır; ama asıl şeref, Allah rızası için adanmış bir ruhta gizlidir.

  1. Direnişin Şerefi

Filistin direnişi, tüm İslam ümmetinin izzetidir. Onu desteklemek, Allah’ın seçkin kullarına bahşettiği büyük bir şereftir. Ebu Firas’ın şehadeti, cesaretin, metanetin ve ilahi adanmışlığın en yüksek tezahürüdür. Onun adı, mücadeleye, direnişe ve şehadete adanmış nesillerin yüreğinde sonsuza dek yaşayacaktır.

Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
22.08.2025 OF

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

القائد أحادي العين الذي يذكر بالصحابة: استشهاد أبو فراس الحزين

  1. قلب المقاومة النبيل: أبو فراس

كان عبد الله خليل حامد عابدين، المعروف بـ أبو فراس، مظهره عاديًّا، لكن روحه امتزجت بالقوة والشجاعة التي لا يدركها إلا القليلون. ترك قاعات المحاكم ليلتحق بساحات الجهاد، وحوّل الكلمات إلى أفعال، ليصنع بذلك إرثًا مشرفًا ويصبح أحد القادة البارزين في المقاومة.

أبو فراس، بعينه الواحدة وعَرَجه الخفيف، استحضر في شخصه رموز الأبطال التاريخيين؛ مثل موسى بن نصير، ورفاقه الصحابة الشجعان المقداد بن الأسود الكندي، وأبو دجانة سماك بن خرشة الأنصاري، وقتادة بن النعمان الأنصاري، والحكم بن عمرو الغفاري – رضي الله عنهم جميعًا. كانت شجاعته وإيمانه صدى لتلك البطولات العريقة.

  1. المعركة الأخيرة في خان يونس

في يوم الأربعاء 20 أغسطس، هاجم أبو فراس مع مقاتلي كتائب القسام مواقع العدو في جنوب خان يونس. تم استهداف دبابات ميركافا 4، وشنوا هجمات فدائية على مواقع الجنود، واقتحموا المنازل التي تحصّن فيها العدو، وأوقعوا أعدادًا من الجنود بين قتيل وجريح.

ظل أبو فراس في الصفوف الأمامية، صامدًا حتى اللحظة الأخيرة. وعندما اقتربت منه الدبابات، لم يختفِ؛ بل استشهد تحت جنزيرها، ليكون شاهدًا حيًّا على أن الأبطال يموتون واقفين، ولا يسحقهم الحديد مهما عظمت قوته.

  1. إرث الجهاد والشهادة

رغم نجاحه في مهنة المحاماة، اختار أبو فراس ساحة الجهاد على المكتب والقضاء. أصيب في الغزو الأول، وفقد إحدى عينيه، بينما أصيبت الأخرى بشدة. ومع ذلك لم توقفه الجراح عن مواصلة الجهاد، مؤكدًا مقولته الخالدة: “الجهاد لا يتوقف بالجراح.”

شارك في عمليات نوعية، ونجا من محاولات اغتيال متعددة قبل أسابيع من استشهاده. علّم أجيالًا من المقاتلين فنون القتال وروح الثبات، وقيّدهم بابتسامة غرس فيها يقينًا أن الشهادة أسمى أمنيات الرجال.

  1. الأبطال يموتون واقفين

تحكي قصة أبو فراس أن قوة الإيمان والشجاعة أسمى من كل الحديد والوحشية. كان قلبه يعكس شجاعة عمرو بن الجموح، ومعاوية بن حديج، والمقداد بن الأسود، وصبر الصحابة الأبطال. وهذه هي الشرف الحقيقي؛ أن تكون الجوهر، لا المظهر، هو ما يحدد قيمة الإنسان عند الله تعالى.

  1. شرف المقاومة

إن مقاومة فلسطين شرف الأمة الإسلامية كلها. ودعمها شرف لا يناله إلا أهل الله تعالى. استشهاد أبو فراس رمز للبطولة والإيمان والتفاني، واسمه سيظل حيًّا في قلوب الأجيال التي ستحمي العقيدة والأرض والمقدسات.

أعده: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
٢٢ / ٠٨ / ٢٠٢٥ م في مدينة أوف

The One-Eyed Commander Reminiscent of the Companions: The Tragic Martyrdom of Abu Firas

  1. The Noble Heart of Resistance: Abu Firas

Abdullah Khalil Hamid Abidin, known as Abu Firas, appeared ordinary outwardly, yet his spirit radiated a strength and courage few could comprehend. He left the courtrooms to join the battlefields of jihad, transforming words into action, and became one of the distinguished leaders of the resistance.

With his single eye and slight limp, Abu Firas recalled historical heroes: Musa ibn Nusayr, and the courageous companions Miqdad ibn al-Aswad al-Kindi, Abu Dujana Sammak ibn Khursha al-Ansari, Qatada ibn al-Numan al-Ansari, and Hakim ibn Amr al-Ghifari – may God be pleased with them all. His bravery and faith echoed these legendary feats.

  1. The Final Battle in Khan Yunus

On Wednesday, August 20, Abu Firas and the Kassam fighters attacked enemy positions in southern Khan Yunus. Merkava 4 tanks were targeted, and raids were conducted on soldiers’ positions, including house-to-house combat, leaving many soldiers dead or wounded.

Abu Firas stood firm in the front lines until the very last moment. When the tanks approached, he did not flee; he was martyred under their tracks, proving that heroes die standing, and no iron can crush them no matter how mighty.

  1. Legacy of Jihad and Martyrdom

Despite his successful legal career, Abu Firas chose the battlefield over the courtroom. During the first invasion, he lost one eye and severely injured the other. Yet these wounds did not deter him from continuing the jihad, famously declaring: “Jihad does not stop with wounds.”

He participated in elite operations, survived multiple assassination attempts weeks before his martyrdom, and taught generations of fighters the art of combat and steadfastness, leading them with a smile that instilled the certainty that martyrdom is the highest aspiration of men.

  1. Heroes Die Standing

Abu Firas’ story demonstrates that faith and courage surpass all iron and brutality. His heart reflected the bravery of Amr ibn al-Jamuh, Muawiya ibn Hudayj, Miqdad ibn al-Aswad, and the steadfastness of the Companions. True honor lies not in appearance, but in the essence that defines a person before God.

  1. The Honor of Resistance

The Palestinian resistance embodies the honor of the entire Islamic Ummah. Supporting it is a privilege granted only to the chosen of God. Abu Firas’ martyrdom stands as a symbol of valor, faith, and dedication, and his name will forever live in the hearts of generations who protect the faith, the land, and the sanctities.

Prepared by: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
22.08.2025 OF