Mısır’lı Arkadaşımla İbretlik Yazışmamız ..

📌 Mısırlı Bir Arkadaşın Bana Yazdığı Mesajın Türkçesi:

Mekke’den tanıdığım bir Mısırlı kardeşimiz bana şöyle yazdı:

Siyonistler ve Hamas bize şu üç çözümden birini dayattı:

  1. Hamas, Gazze’den çekilecek ve siyonistlerin tüm dayatmalarını kabul edecek.
  2. Mısır, diğer Arap ülkelerinden, özellikle de Körfez ülkelerinden hiçbir destek almadan tek başına savaşacak.
    (Zira Körfez ülkeleri –Katar, Suudi Arabistan ve diğerleri– Amerika’nın emriyle savaşın başından itibaren yardım etmeyi veya müdahil olmayı reddetti. Çünkü bu savaş İran ve İhvan’ın gündemiyle başladı.)
  3. Mısır, Gazze’ye sınır kapılarını açacak, Filistinliler Sina’ya girecek, böylece Filistin davası tamamen sona erecek. Ardından Batı Şeria ve Kudüs de elden çıkacak.

Peki bu üç çözümden hangisi daha uygun, daha kolay, daha mantıklı?

İhvancılar elbette Mısır’ın tek başına İsrail, Amerika ve Avrupa ile savaşmasını istiyor. Böylece Mısır yıkılsın, mahvolsun!

Peki akıl ve mantık neyi gerektirir?

Mısır’lı Arkadaşınız: Musab

🔻 Ek Notlar:

Bu arada…

Gazze’yi kuşatanın Mısır olduğunu ilk dile getiren kişi Netanyahu idi.

Hemen ardından Hamas liderleri ve çok muhterem (!) İhvan mensupları aynı söylemi tekrar etti: “Gazze’yi Mısır kuşatıyor.”

Oysa unuttuk ki… Bizi bu noktaya, İran yanlısı, Rafızî bir gündemle hareket eden Hamas getirdi.

Bir de şu var:

Siyonistler Suriye’yi bombaladığında İhvan’ın buna tepkisi ne oldu? Mutlak bir sessizlik!

Üstelik, ülkesinin her gün İsrail tarafından bir parçası koparılan adamı Golani’yi bile savunuyorlar.

Bahaneleri: “Şimdilik ülkesini savunmaya hazır değil.”

İhvancılar şunu da unuttu:

Golani’yi oraya getirenler bizzat siyonistler ve Amerikalılar. Yani bir memur, onların ajandasını uyguluyor.

Maalesef…

Mısırlılar ne zaman ülkelerini gerçekten sevecek, değerini bilecek, düşmanların –siyonistlerin, Amerikalıların ve Avrupalı Hristiyanların– Mısır’ı her yönden kuşattığını anlayacak?

Bu kuşatma 25 Ocak’ta başladı. Ne yazık ki bu ihanet, bizzat Mısırlı hainlerin yardımıyla gerçekleşti.

Hasbünallahu ve ni‘mel vekîl.

Mısır’lı Arkadaşa Yazdığım Cevap: 👇

Ahmet Ziya İbrahimoğlu

Değerli Arkadaşım Musab,

Sözlerinizde dikkat çeken birçok hakikat kırıntısı olmakla beraber, meselenin bütününü kuşatan adil ve dengeli bir bakıştan uzak olduğunuzu müşahede ediyorum. İzin verirseniz bazı noktaları insaf ölçüsünde değerlendirmek isterim:

1. Mısır’a Yüklenen Görev:

Elbette hiçbir ülke, tek başına küresel bir teröre karşı savaşmakla mükellef değildir. Ancak Mısır, Arap dünyasının en büyük ordusuna, en stratejik sınırına ve en eski ilmî-medenî geleneğine sahip bir ülkedir. Dolayısıyla Mısır’ın, Gazze meselesinde “tarafsız kalması” değil, onurlu bir duruş sergilemesi beklenir.

Savaşmak zorunda değil; ama mazlumun yanında olmak zorunda.

2. Körfez Ülkeleri ve Amerikan Hegemonyası:

Evet, Körfez ülkeleri bu savaşta yok hükmündedir. Çünkü iradeleri Washington’dadır. Lâkin bu, Gazze’de direnenlerin değil; “kendi bağımsızlığını Amerika’ya ipotek etmiş” Arap rejimlerinin ayıbıdır. Burada suçlu olan Hamas değil; İslâm dünyasında vahdeti bozan, direnişi yalnız bırakan dalkavuklardır.

3. Hamas’ın İran’a Yakınlığı:

Evet, Hamas’ın bazı kanatları İran ile taktiksel iş birlikleri yapmaktadır. Fakat şu soruya dürüstçe cevap verelim:

Amerika’ya, İsrail’e ve Avrupa’ya sırtını dayayan rejimler suçsuz, ama mecburiyetten İran’a yanaşan Hamas mı hain oluyor?

İhvancılık ya da Rafizilik meselesi değil bu; zulme karşı susmama meselesidir.

4. Mısır’ın Kuşatma Rolü:

Gazze’deki ablukanın iki kapısı var: Biri İsrail, diğeri Mısır.

Ve maalesef Mısır bu kapıyı neredeyse daima kapalı tuttu. Gazzeli çocuklar açlıktan ölürken Refah Kapısı’nın açılması için Netanyahu’dan değil, Mısır’dan izin beklendi. Bu gerçeği söyleyen Hamas değil; vicdan sahibi her Müslümandır.

5. Suriye, Golani ve Çifte Standartlar:

Eğer Suriye meselesinde de samimi olunacaksa, önce şu kabul edilmeli:

Suriye’yi yıkan sadece İhvancı militanlar değil, bizzat Esed’in zulmü, İran’ın fitnesi ve Rusya’nın bombardımanıdır.

Golani hakkında söylenenler kısmen doğru olabilir; ama bu, Suriye halkının direnişini suçlamayı meşrulaştırmaz.

6. 25 Ocak ve Mısır’ın Geleceği:

25 Ocak, halkın zalime karşı sesini yükselttiği bir gündü. Hainlik orada değil, halkın iradesini tankla ezen darbecilerdedir.

Gerçek vatanseverlik; tenkit edeni susturmakla değil, ülkesini zulümden kurtarmakla olur.

🔚 Son Söz:

Mesele Hamas değil, İhvan değil, İran değil…

Mesele şudur: Bir yanda siyonist bir işgal; öbür yanda açlıktan ölen çocuklar var.

Kalbi olan, vicdanı olan herkes bilir ki bu bir insanlık imtihanıdır.

Mısır halkı bu imtihanı geçebilir; ama yöneticilerinin yüreği buna hazır mı, asıl mesele budur.

Hasbünallahu ve ni‘mel vekîl.

Arkadaş Notuma Cevaben: 👇

Peki, acaba bu konuda Emîrü’l-Mü’minîn Erdoğan’ın rolü nedir?

Yoksa tek rolü, Siyonistler -yani İsrail devleti- ile olan iyi ilişkisi mi? (Müs’ad)

Bu Alaycı İfadesine Cevaben: 👇

Müs’ad Bey,

Sorunuzda tefekkürden ziyade alay, sorumluluktan ziyade istihza hâkim.

Emîrü’l-mü’minîn”, sloganlarla hareket eden değil; hakikati basiretle okuyup, elindeki imkânlar, şartlar ve dengeler çerçevesinde davranan kimsedir.

Türkiye Gazze ile sınırdaş değildir; fakat oraya sınırı olan nice kimselerden daha yakındır: Sınıra sahip olup da karara sahip olmayanlardan, her gün Filistin adına nutuk atıp da imtihan anında ilk geri duranlardan olmamak gerekir.

Uluslararası ilişkiler meselesine gelince: Hakikati siyasetin diliyle okumayanlar, görüntü ile gerçekliği, medya söylemiyle devlet duruşunu birbirine karıştırır.

Elbette biz kemal iddiasında değiliz; ama şu da bilinmelidir ki, bu yarayı omuzlayanlara taş atmak yerine, bu yarada ortak olmak gerekir – ister coğrafi olarak uzak, ister hissiyat ve duruş itibarıyla yakın olunsun. (Ahmet Ziya)

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

مراسلتي المؤثرة مع صديقي المصري

أحد الإخوة المصريين الذين تعرفت عليهم في مكة المكرمة كتب إليّ قائلاً:

لقد فرض علينا الصهاينة وحماس أحد هذه الحلول الثلاثة:

  1. أن تنسحب حماس من غزة وتقبل بجميع إملاءات الصهاينة.
  2. أن تخوض مصر الحرب وحدها دون أي دعم من الدول العربية الأخرى، وخصوصاً من دول الخليج.
    (لأن دول الخليج – كقطر والسعودية وغيرها – قد رفضت منذ بداية الحرب تقديم أي دعم أو تدخل، بأمر من أمريكا، لأن هذه الحرب بدأت بأجندة إيرانية وإخوانية.)
  3. أن تفتح مصر المعابر أمام غزة، ويدخل الفلسطينيون إلى سيناء، وبذلك تنتهي القضية الفلسطينية تماماً، ثم تسقط الضفة والقدس بعدها.

فأيٌّ من هذه الحلول الثلاثة هو الأنسب والأسهل والأكثر منطقية؟

الإخوانيون بطبيعة الحال يريدون أن تحارب مصر وحدها إسرائيل وأمريكا وأوروبا، لكي تنهار مصر وتُدمّر.

ولكن، ماذا يقول العقل والمنطق؟

صديقك المصري: مسعد

🔻 ملاحظات إضافية:

بالمناسبة…

كان أول من صرّح بأن الحصار على غزة من مصر هو نتنياهو.

ثم ما لبث أن كرر قادة حماس وبعض المحترمين جداً (!) من جماعة الإخوان المسلمين نفس المقولة: “غزة محاصَرة من مصر.”

لكننا نسينا أن الذي أوصلنا إلى هذا الوضع هو حماس التي تتحرك بأجندة رافضية موالية لإيران.

ثم هنالك أمر آخر:

حين قصف الصهاينة سوريا، ماذا كان رد فعل الإخوان؟ صمت مطبق!

بل إنهم يدافعون حتى عن جولاني، ذلك الرجل الذي يُنتزع وطنه قطعة قطعة على يد إسرائيل كل يوم.

وعذرهم في ذلك: “هو غير مستعد حالياً للدفاع عن وطنه!”

ونسِيَ الإخوانيون أيضاً أن الذي جاء بجولاني إلى هناك هم الصهاينة والأمريكان بأنفسهم، وأنه مجرد موظف ينفّذ أجنداتهم.

مع الأسف…

متى يُحبّ المصريون وطنهم حقاً؟ متى يُدركون قيمته؟ متى يعلمون أن الأعداء – الصهاينة، والأمريكان، والمسيحيين الأوروبيين – قد أحاطوا بمصر من كل جانب؟

هذا الحصار بدأ يوم 25 يناير. وللأسف، إنما تمّ هذا الخيانة بمعونة الخونة المصريين أنفسهم.

حسبنا الله ونعم الوكيل.

ردي على الصديق المصري:👇

أحمد ضياء إبراهيم أوغلو

يا سيد مسعد،

رغم أن في كلامك شذرات من الحقائق اللافتة، إلا أنني أراك تفتقر إلى النظرة الشاملة العادلة والمتوازنة للموضوع. فإن أذنت لي، أحب أن أقيّم بعض النقاط بميزان الإنصاف:

١. مهمة مصر:

صحيحٌ أنه لا يُكلّف أي بلد أن يحارب وحده الإرهاب العالمي. لكن مصر، بما لها من أكبر جيش في العالم العربي، وحدودها الإستراتيجية، وتاريخها العلمي والحضاري العريق، ليست كأي بلد.

فلا يُنتظر من مصر أن تبقى “محايدة” في مسألة غزة، بل أن تتخذ موقفاً مشرّفاً.

ليس عليها أن تحارب، ولكن يجب عليها أن تقف إلى جانب المظلوم.

٢. دول الخليج والهيمنة الأمريكية:

نعم، دول الخليج لا وجود لها في هذه الحرب. لأن إرادتها بيد واشنطن. لكن هذه ليست تهمة على من يقاوم في غزة، بل هي عارٌ على الأنظمة العربية التي رهنت استقلالها لأمريكا.

فالمذنب هنا ليس حماس، بل هم أولئك المتزلفون الذين مزّقوا وحدة الأمة وتركوا المقاومة وحدها.

٣. علاقة حماس بإيران:

نعم، بعض أجنحة حماس تتعاون تكتيكياً مع إيران. لكن لنسأل أنفسنا بصدق:

هل من يتحالف مع أمريكا وإسرائيل وأوروبا بريء، وأما من اضطرّ إلى الاستعانة بإيران فهو خائن؟!

ليست المسألة مسألة إخوانية أو رافضية؛ بل هي مسألة عدم السكوت على الظلم.

٤. دور مصر في الحصار:

الحصار على غزة له بابان: باب إسرائيل وباب مصر.

وللأسف، كانت مصر تُغلق بابها معظم الوقت. وكان يُنتظر من مصر الإذن لفتح معبر رفح، لا من نتنياهو، بينما كان أطفال غزة يموتون جوعاً.

وهذه الحقيقة لا يقولها حماس فقط، بل كل مسلم له ضمير حي.

٥. سوريا، جولاني، والمعايير المزدوجة:

إن أردنا أن نكون صادقين في موقفنا من سوريا، فعلينا أن نعترف أولاً:

الذي دمّر سوريا ليس فقط مقاتلو الإخوان، بل أيضاً ظلم الأسد، وفتنة إيران، وقصف روسيا.

نعم، ما قيل في جولاني قد يكون فيه بعض الصحة؛ لكنه لا يبرر اتهام مقاومة الشعب السوري بالخيانة.

٦. 25 يناير ومستقبل مصر:

في 25 يناير، رفع الشعب صوته في وجه الظلم. والخيانة لم تكن في ذلك اليوم، بل في الانقلاب الذي سحق إرادة الشعب بالدبابات.

فحب الوطن لا يكون بإسكات من ينتقد، بل بإنقاذ البلد من الظلم.

🔚 الكلمة الأخيرة:

ليست القضية حماس، ولا الإخوان، ولا إيران…

القضية أن هنالك احتلالاً صهيونياً من جهة، وأطفالاً يموتون جوعاً من جهة أخرى.

وكل صاحب قلب وضمير يعلم أن هذه مأساة إنسانية.

يمكن لشعب مصر أن ينجح في هذا الامتحان؛ لكن السؤال هو: هل قلوب قادته مستعدة لذلك؟

حسبنا الله ونعم الوكيل.

رد علي السيد مسعد بالجملة التالية: 👇

طيب يا ترى ايه دور امير المؤمنين اردوغان فى هذا الموضوع ؟؟

ولا مالهوش دور إلا علاقته الجيده بالصهاينه دولة إسرائيل!!

أجبته بالجواب التالي:

يا سيد مسعد

سؤالك يحمل من التهكم أكثر مما يحمل من التفكر، ومن السخرية أكثر مما يحمل من المسؤولية.

فأمير المؤمنين ليس من ينفعلُ بالشعارات، بل من يقرأ اللحظة بعين البصيرة، ويتصرف بما يَملكه من إمكاناتٍ واعتباراتٍ وشروطٍ تحكم التحرك في هذا العالم المتناقض.

تركيا ليست على حدود غزة، لكنها أقربُ إليها من كثيرين ممن يملكون الحدود ولا يملكون القرار، ويهتفون لفلسطين صباح مساء وهم أولُ المتخاذلين عند النزال.

أما العلاقات الدولية، فمن لم يقرأ الواقع بلغة السياسة، فسيظلّ أسيرَ الصور والشعارات، يخلط بين المواقف الإعلامية والمواقف السيادية.

وإن كنا لا نزعم الكمال، فإننا لا نقبل التهكّم من أهلٍ يُفترض أن يكونوا شركاء في الجُرح، لا مشككين في مواقف من حملوا الجُرحَ دهراً وهم بعيدون عنه جغرافياً، قريبون إليه وجداناً وسياسةً ومبدأً.