Merhametli Adil Gücün Denge Sağlayan Kudreti Mazlumların Umuduydu

Osmanlı Devleti, yalnızca geniş topraklara hükmeden bir siyasi güç değildi; aynı zamanda mazlumların sığınağı, zulme uğramış halkların umuduydu. Adalet ve merhamet, onun gücünün temel dayanağı olmuştu.

1845–1852 yılları arasında yaşanan büyük İrlanda kıtlığı sırasında Sultan Abdülmecid’in İrlanda halkına gıda ve mali yardım göndererek onların hayatını kurtarmış ve böylece Osmanlı’nın mazluma uzanan merhamet eli olduğu canlı bir örnek teşkil etmiştir¹.

Günümüzde bile bu tarihî hakikat çağdaş aktörlerle ifadesini bulmaktadır. Mesela, Elina Valtonen, Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı olarak Hakan Fidan’la gerçekleştirdiği görüşmede bir tarih kitabı hediye ederek şunları dile getirmiştir:

Rus İmparatorluğu’nun saygı duyduğu tek güç Osmanlı İmparatorluğu’ydu.”²

Bu çağdaş itiraf, tarihteki merhamet ve adalet anlayışının günümüzde hâlâ diplomatik sahnede yankı bulabildiğini göstermektedir. Böyle bir miras herkese nasip olmadığı için bunun sorumluluğunu da dikkate almak zorundayız.

Aşağıda, Osmanlı’nın mazluma uzanan şefkat elini tarih sahnesinde ortaya koyan üç örnek yer almaktadır.

Endülüs’ün Son Nefesi: Osmanlı’nın Mazluma Ulaşan Merhamet Eli

1492 yılı, Avrupa tarihinde esaslı bir dönüm noktasıdır. Sekiz asır boyunca ilmin, sanatın ve hoşgörünün merkezi olan Endülüs, Hristiyan krallıklarının baskısı altında düşme tehdidiyle karşı karşıyadır. Granada’nın kapıları kapanırken binlerce Müslüman diri diri yakılmakta, malları yağmalanmakta, kadın ve çocuklar esir edilmektedir³.

Bu feryat, Osmanlı payitahtına ulaşır. II. Bayezid Han, bu çağrıyı yalnızca din kardeşliği değil, insanlık görevi olarak görür. Hemen donanmayı harekete geçirir; Kemal Reis komutasındaki gemiler, bir fetih değil, bir merhamet seferi için denize açılır.

Endülüs kıyılarından kurtarılan binlerce Müslüman aile, Kuzey Afrika ve Anadolu şehirlerine nakledilir. Sultan, onlara barınacak yer, iş ve toprak sağlar.

Endülüs yıkıldı ama Osmanlı’nın gemileri, insanlığın haysiyetini kurtardı.”

Bu örnek, Osmanlı’nın sadece askerî değil; erdemli, merhametli ve adaletli bir güç olarak medeniyet sahnesinde yer aldığını göstergesidir.

Yahudilerin Sürgününde Osmanlı’nın Şefkat ve Merhamet Limani

Yine 1492 yılında, bu kez zulmün hedefinde İspanya’daki Yahudiler yer almaktadır. Katolik krallıklar, İspanya Yahudi Sürgünü kararnamesiyle yüzbinlerce Yahudi’yi din değiştirmeye veya ülkeyi terk etmeye zorlar. Avrupa devletleri bu insanları kabul etmez; açlık, hastalık ve ölüm limanlarda beklemektedirler.

Sultan II. Bayezid, Osmanlı limanlarını açarak bu insanları kurtarır. Kurtarılan Yahudiler,  Selanik,  İzmir,  İstanbul ve Bursa gibi şehirlere yerleştirilir. Onlara yalnızca barınak değil, yeniden bir hayat ve haysiyet sunulur.

İspanya Kralı Ferdinand’a şaşarım; kendi ülkesini fakirleştirip bizimkini zenginleştiriyor.” – Sultan II. Bayezid

Muhacir Yahudiler, Osmanlı topraklarında kısa sürede ticaret, tıp ve zanaat sahalarında önemli katkılarda bulunmuşlardır⁷. Bu vakıa, Osmanlı’nın din‑mezhep farkı gözetmeden mazluma uzanan şefkat elini temsil eder. Siz şimdi onların Gazze’de asker bulundurmamıza karşı çıkmalarını boşuna mı zannediyorsunuz? Onlar kendi geçmişlerine bile nankörlük eden siyonist yahudilerdir. Onlar sadece Müslümanlara değil, kendi ırktaşları, siyonist olmayan Yahudi ecdatlarına bile ihanet etmekle kalmıyor; nankörlüklerini aleme ilan etmiş oluyorlar.

İrlanda Kıtlığı ve Osmanlı Merhameti

1845–1852 yılları arasında İrlanda’da patates mahsulünün çökmesi sebebiyle milyonlarca insan açlık ve hastalıkla karşı karşıya kalmıştır.

Sultan Abdülmecid, İrlanda halkına 10.000 altın lira değerinde yardım göndererek onların hayatını kurtarmış, gemilerle gıda sevkiyatı sağlamıştır¹.

Bu örnek, Osmanlı’nın din veya millet farkı gözetmeden mazluma uzanan merhamet anlayışını bir kez daha doğrulamaktadır⁸.

Çağdaş Şahitlik ve Tarihi Bağ

2025 yılının Kasım ayında, Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a bir tarih kitabı hediye etmiş ve kitabın sayfalarından nakil yaparak şunları ifade etmiştir²:

Rus İmparatorluğu’nun saygı duyduğu tek güç Osmanlı İmparatorluğu’ydu.

Bu beyan, tarihî merhamet ve adalet temalarının günümüzde hâlâ diplomatik sahnede karşılık bulduğunu gösterir. Böylece Osmanlı’nın mazluma uzanan eli, geçmişten günümüze köprü kurmaktadır.

Sonuç ve Günümüze Bağlantı

Endülüs’ten Yahudi sürgününe, İrlanda kıtlığından çağdaş diplomasiye kadar…

Osmanlı’nın gücü, merhametle birleştiğinde insanlık için en büyük sığınak hâline gelmiştir. Osmanlı, fethettiği toprakları değil; gönülleri koruyan bir devletti.

Bugün bu örnekler, sadece tarih değil, insanlık dersi olarak okunmalıdır.

Gazze’nin ve Sudan’ın mazlumları neden Türkiye’ye yöneliyor, neden ondan medet umuyor sanıyorsunuz?

Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan bin yıllık adalet ve merhamet mirasının son varisi olarak, böyle bir millet ve devlet biliyor ve tanıyor musunuz?

Mazlumun duası, Osmanlı sancağında gölgesini bulmuştu.

Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Tarih: 6 Kasım 2025 – OF

Dipnotlar:
1. David Nicolle, The Ottoman Empire and the Irish Famine Relief, London: 2005, s. 23‑27.

2. “The Moment When Minister Fidan’s Chest Swelled with Pride!”, Haberler.com, 05.11.2025. (en.haberler.com)

3. Halil İnalcık, Devlet‑i ‘Aliyye, Cilt I, İstanbul: 2012, s. 142‑146.

4. Fernand Braudel, Akdeniz ve Akdeniz Dünyası, İstanbul: 1998, s. 237‑240.

5. Cecil Roth, The History of the Jews in the Ottoman Empire, New York: 1962, s. 85‑90.

6. Bernard Lewis, The Jews of Islam, Princeton University Press: 1984, s. 145‑150.

7. Bernard Lewis, a.g.e., s. 148.

8. John O’Beirne Ranelagh, A Short History of Ireland, Cambridge: 1994, s. 198‑200.

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

العدل والرحمة العثمانية: أمل المظلومين

لم تكن الدولة العثمانية مجرد قوة سياسية تحكم أراضٍ واسعة، بل كانت ملاذًا للمظلومين وأملًا للشعوب المتعرضة للظلم. لقد كان العدل والرحمة الركيزتين الأساسيتين لقوتها.

أثناء المجاعة الكبرى في أيرلندا بين عامي 1845–1852، أرسل السلطان عبد المجيد مساعدات غذائية ومالية بقيمة 10,000 ليرة ذهبية لشعب أيرلندا، فأنقذ حياتهم، وكان بذلك مثالًا حيًا على اليد الرحيمة للدولة العثمانية الممتدة إلى المظلومين¹.

وحتى اليوم، تجد هذه الحقيقة التاريخية صداها في الفاعلين المعاصرين. فقد عبّرت إيلينا فالتونن، وزيرة الخارجية الفنلندية، خلال لقائها بحكان فيدان، عن ذلك من خلال إهداء كتاب تاريخي وقالت:

«القوة الوحيدة التي كانت تحترمها الإمبراطورية الروسية كانت الدولة العثمانية.»²

يعكس هذا الاعتراف المعاصر أن روح العدل والرحمة التي ميّزت الدولة العثمانية ما زالت تتردد على الساحة الدبلوماسية اليوم، ومن واجبنا أن نحفظ هذا الإرث النادر.

الأندلس والمظلومون

كان عام 1492 نقطة تحول حاسمة في تاريخ أوروبا. فقد واجهت الأندلس، مركز العلم والفن والتسامح لمدة ثمانية قرون، خطر السقوط تحت ضغط الممالك المسيحية. وعندما أُغلقت أبواب غرناطة، كان آلاف المسلمين يُحرقون أحياءً، وتُنهب أملاكهم، وتُستعبد النساء والأطفال³.

وصل هذا النداء إلى العاصمة العثمانية، ورأى السلطان بايزيد الثاني في هذه الدعوة مهمة إنسانية. فحرك الأسطول على الفور؛ وانطلقت السفن تحت قيادة كمال ريس، ليس لغزو، بل في حملة رحمة.

تم نقل آلاف الأسر المسلمة التي أُنقذت من شواطئ الأندلس إلى مدن شمال إفريقيا والأناضول. ووفّر السلطان لهم المأوى والعمل والأرض.

«سقطت الأندلس، لكن سفن العثمانيين أنقذت كرامة الإنسانية.»

يمثل هذا المثال أن الدولة العثمانية لم تكن قوة عسكرية فحسب، بل كانت قوة فاضلة، رحيمة وعادلة على مسرح الحضارة.

تهجير اليهود ورحمة العثمانيين

في العام نفسه، 1492، كان اليهود في إسبانيا هدف الظلم. فقد أصدرت الممالك الكاثوليكية مرسوم تهجير اليهود الإسبان، وأجبرت مئات الآلاف على اعتناق دين آخر أو مغادرة البلاد. لم تقبل الدول الأوروبية هؤلاء، فكانت المجاعة والمرض والموت في انتظارهم عند الموانئ.

فتح السلطان بايزيد الثاني الموانئ العثمانية لإنقاذ هؤلاء الناس. وتم توطين اليهود المنقذين في مدن مثل سالونيك، إزمير، إسطنبول وبورصة. ولم يمنحهم المأوى فحسب، بل أعاد لهم الحياة والكرامة.

«أستغرب من الملك فرديناند؛ يُفقر بلاده ويُغني بلادنا.» – السلطان بايزيد الثاني

ساهم اليهود المهاجرون سريعًا في مجالات التجارة والطب والحرف على الأراضي العثمانية. هذا الواقع يمثل امتداد اليد الرحيمة للدولة العثمانية دون تمييز بين دين أو مذهب.

فهل تظنون أن معارضتهم لوجود جنودنا في غزة جاءت من فراغ؟ إنهم يهود صهاينة ينكرون حتى ماضيهم، ولا يقتصر خيانتهم على المسلمين فحسب، بل تشمل أيضاً أجدادهم اليهود غير الصهاينة. إنهم يعلنون عن كفرانهم للعالم بأسره.

المجاعة الأيرلندية

بين 1845–1852، أدى فشل محصول البطاطا في أيرلندا إلى مجاعة وأمراض عانى منها الملايين.

أرسل السلطان عبد المجيد مساعدات غذائية بقيمة 10,000 ليرة ذهبية وأنقذ حياة الأيرلنديين¹، كما وفّر شحنات غذائية عن طريق السفن. هذا المثال يؤكد مرة أخرى مدى رحمة العثمانيين الممتدة إلى المظلومين بغض النظر عن الدين أو العرق.⁸

الشهادة المعاصرة

في نوفمبر 2025، قدّمت وزيرة خارجية فنلندا إلينا فالتونن كتابًا تاريخيًا لوزير خارجية تركيا حكان فيدان، وأشارت من خلال الصفحات إلى ما يلي²:

«القوة الوحيدة التي كانت تحترمها الإمبراطورية الروسية كانت الدولة العثمانية.»

يُظهر هذا التصريح أن موضوع الرحمة والعدل التاريخي لا يزال يحظى بالاعتراف على الساحة الدبلوماسية اليوم، ما يربط اليد العثمانية الممتدة إلى المظلومين بين الماضي والحاضر.

الخاتمة

من الأندلس إلى تهجير اليهود، ومن المجاعة الأيرلندية إلى الدبلوماسية المعاصرة…

عندما تتحد القوة العثمانية مع الرحمة، تصبح أعظم ملاذ للإنسانية. لم تحمِ الدولة العثمانية الأراضي فحسب، بل كانت تحفظ القلوب.

واليوم، ينبغي أن تُقرأ هذه الأمثلة ليس كتاريخ فحسب، بل كدرس إنساني.

لِمَاذَا تَظُنُّونَ أَنَّ مَظْلُومِي غَزَّةَ وَالسُّودَانِ يَلْتَجِئُونَ إِلَى تُرْكِيَا، وَيَرْجُونَ مِنْهَا الْمَدَدَ وَالْعَوْنَ؟

هَلْ تَعْرِفُونَ أُمَّةً وَدَوْلَةً أُخْرَى، وَارِثَةً أَخِيرَةً لِإِرْثٍ يَمْتَدُّ أَلْفَ عَامٍ مِنَ الْعَدْلِ وَالرَّحْمَةِ، مِنَ السَّلَاجِقَةِ إِلَى الْعُثْمَانِيِّينَ؟

«كان دعاء المظلوم يجد ظله تحت راية العثمانيين.»

إعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو

التاريخ: 6 نوفمبر 2025 – OF

المراجع:

¹ ديفيد نيكول، الدَّوْلَةُ الْعُثْمَانِيَّةُ وَإِغَاثَةُ الْمَجَاعَةِ الْأَيْرَلَنْدِيَّةِ، لندن: 2005، ص. 23‑27.

² “The Moment When Minister Fidan’s Chest Swelled with Pride!”، Haberler.com، 05.11.2025.

³ خليل إينالجك، دولتي عليّه، الجزء الأول، إسطنبول: 2012، ص. 142‑146.

فيرناند بروديل، البحر الأبيض المتوسط وعالمه، إسطنبول: 1998، ص. 237‑240.

سيسيل روث، تاريخ اليهود في الدولة العثمانية، نيويورك: 1962، ص. 85‑90.

برنارد لويس، يهود الإسلام، جامعة برينستون: 1984، ص. 145‑150.

برنارد لويس، المرجع السابق، ص. 148.

جُونُ أُوبِيرْنْ رَانِيلَاخْ، تاريخ مختصر لأيرلندا، كامبريدج: 1994، ص. 198‑200.