KUR’AN’I OKUMAK ve ANLAMAK
Whatsap guruplarında yapılan paylaşımlardan sadece ciddiye aldığım kişilerin paylaşımlarına bakabiliyorum.
Geçen gün Aydın Başar kardeşimiz, birkaç gurupta paylaşmış olduğu;
İslâmî ilimlere giriş yapan kişilerin, öncelikle Ebubekir Hoca‘nın Tahavi Akâidi’ni, akabinde kalan tüm eserlerini tek tek okumalarını tavsiye ederim. Bu sayede, İslâmî ilimlere dair mücmel bir bakış açısı kazanılacak ve hemen hepsi hakkında özet mahiyetinde harika bilgiler edinilecektir. Çünkü bu alan, özellikle modern dönemde olabildiğince geniş bir bilgi sahasını teşkil ediyor ve içlerinden hakikati bulmak da zorlaşıyor.
Ben bu sınırsız alana girmeden önce, Hoca’nın hemen bütün eserlerini defalarca okudum ve genel bir sünnî perspektif kazandım, başka eserleri de bu merkezi dikkate alarak okudum ve bundan da gayet memnûnum.
Devamı ..
Aydın Başar kardeşimizin paylaştığı yukarıdaki yazıya Mahmut Özdemir Hoca şu notu düştü:
Etkili bir reklam ve propaganda gibi görünüyor. Öyle abartmış ki acaba kendisi mi mahlasla yazmış izlenimi verdi. E. Sifil adının yerine Said Nursi adını koyun, bu yazıyı sanki bir şakird yazmış sanırsınız. Oysa hiçbir beşeri kitap, Kuranın önünde ve öncelikli tavsiye edilemez. Bu şiddette ancak Allahın kitabı okunur ves Selam!
Not: Gel de sus; doğruyu söyleme!
Mahmut Özdemir
Mahmut Özdemir Hoca’nın bu notunu görünce ben de onun notuna şu notu yazdım:
Muhterem Hocam,
Algı operasyonu ve çarpıtmalara aldanmadan, Kur’anı Kerimi doğru anlamak için, bir alt yapı oluşturmak gerekmez mi?
O alt yapıyı oluşturmak için E.Sifil Hocanın kitaplarını tavsiye etmiş arkadaşımız. Bunu anlamayacak bir konumda olmadığınız halde sivri çıkışlarınızı, biz size yakıştıramıyoruz?
Bugün piyasadaki bütün proje şahsiyetler, sapkınlar, zevzekler, söylemek istediklerini Kur’anı Kerim’e söyletmiyorlar mı? Arap Dili ve inceliklerinden anlamaz, hatta Kur’anı yüzünden dahi doğru okumasını bilmez bu yaratıkların Kur’ana dayandırmaya çalıştıkları saçmalıklarını nasıl izah edebildiğinizi merak ediyorum.
M.İ. – M.Ö. – M.O. gibi zevzekler söylediklerini Kur’an’a Dayandırmıyorlar mı? Onlara aldanmamak için bir usül bilgisi, sağlam bir itikat, umumi bir kültür edinmek gerekmez mi?
Bahsedilen Kitapları okumak Kur’anı Kerimi okumaya mani olmadığı gibi, okuyup doğru anlamayı da kolaylaştırır. Sanki Kur’an Okumayı öteliyormuş gibi anlayıp yorumlamanın doğru olmadığı kanaatindeyim.
Mahmut Özdemir Hoca bana cevap yazma ihtiyacı duyarak şöyle bir not yazdı:
Değerli Ahmet Ziya Hocam,
Söylediğiniz kişisel sübjektif duygusal temenniler gibi Said Nursi de risaleler yazdı, şakirdleri Kuran okumaya yönlendirmek ve altyapı oluşturmak için! Ancak şakirdler Kurandan daha çok risale okuyorlar.
“…M.İ. – M.Ö. – M.O. gibi zevzekler söylediklerini Kur’an’a Dayandırmıyorlar mı? Onlara aldanmamak için bir usül bilgisi, sağlam bir itikat, umumi bir kültür edinmek gerekmez mi?” diyorsunuz. XY XZ VE XX kişileri ve iddialarını ben bilmiyorum. Bizim konu bu değilken, niçin oraya bağladınız, anlayamadım. O kişlerin de temel yanlışları olabilir ve vardır.
“…Bahsedilen Kitapları okumak Kur’anı Kerimi okumaya mani olmadığı gibi, okuyup doğru anlamayı da kolaylaştırır. Sanki Kur’an Okumayı öteliyormuş gibi anlayıp yorumlamanın doğru olmadığı kanaatindeyim.”
Bu iyimser beklentiler, şirk ve takwa duyarlılıklarında da gündeme gelebilmektedir. Zaten biz de bu heykellere, bizi Allaha yaklaştırsınlar ve ulaştırsınlar diye tapıyoruz iddiasına yakın olmaması gerekir. Yoksa her yanlışa mutlaka bir masum mantıklı gerekçe geliştirilebilir.
Başkasına sivri çıkışlar gibi görünen duyarlı tepkiler, sadece takwa’nın derecesindendir. Şirk, küfür, iman, nifak, fısk gibi itikadi düşünce ve davranış kalıpları çok net ve açık olmayı gerektirir. Uzlaşı ve bulanıklık götürmez.
Bir mümin, hele ülülİlmi kaimen bil Kıst olan bir mümin, Maruf ve Münkere doğru tavır geliştirmezse, bugünkü karanlık tablolar ortaya çıkar. O zaman sorumluluk kimindir? Allah bunun hesabını sormayacak mı sanıyoruz?
Mahmut Özdemir
Mahmut Özdemir Hocamızın cevabına, ben de şöyle bir değerlendirme yazdım:
Muhterem Hocam,
Size itiraz etme ısrarı ve hırsı taşımıyorum. Sadece doğruların anlaşılmasını kolaylaştırma niyeti ile yazıyorum.
Acizane, hayatımda elime ilk aldığım, beynime ilk nakşettiğim kitap Kur’an-ı Kerimdir. Ondan önce elime aldığım, beynime nakşettiğim başka hiç bir kitap olmadı. 7 yaşımdan beri O’nu okuyor; yaşamaya gayret ediyorum.
Çocukluğumdan beri, dini veya politik hiç bir meşrebe mensubiyetim de olmadı; müstakil ve ilmi düşünme gayretinde olan bir eğitimciyim.
Hayatımın yarısından fazlasını, Selefi ve Vehhabi’ler arasında yaşadım. Şirk ve müşrik ifadeleri konusunda dinlediklerim, sizi anlamamı kolaylaştırıyor. Ancak Okumaktan hiç uzak kalmadığım Kur’an’ı Kerim’in Nisa süresi 59. Ayeti bana, Allah’a (cc), Resülüne (sav) ve Onların yolundan giden alimlere tabi olmamı emrediyor. Tabi olmak, okumayı bilmeyi gerektirdiğine göre, Kur’a’ı Kerimi okurken, onu doğru anlamak, doğru yaşamak için O’na tabi olan alimleri de okumam gerekiyor. Anlayış hatası yaşamamak için buna ihtiyacımız yok mu?
حدثني محمد بن عمر وقال، حدثنا أبوعاصم، عن عيىسى، عن ابن أبي نجيح: “وأولي الأمرمنكم”، قال: أولي الفقه في الدين والعقل.
Taberi Tefsirinde, ayeti kerimeyi nasıl anlamanız gerektiği uzun uzun anlatılıyor. Dilerseniz aşağıda linkini vereceğim kaynakta ilgili ayetin anlamı hakkında Peygamberimizin (sav) ve onun yolunu takip ederek Kur’anı en güzel şekilde anlayıp yaşayan alimlerin görüşlerinin ayrıntılarına bakabilirsiniz. Siz de bu ayeti okuyorsunuz elbette, bilgi farklılığımız farklı anlamalara yol açıyorsa, ben Resülullah’ın (sav), O’nun arkadaşlarının ve Ondan sonra gelen selefi salih alimlerin nasıl anladıklarına bakarak kendime yol ve yön tayin ederim. Bunda mutabıksak Kur’an’ı Kerimi okuyor ve doğru anlıyoruz demektir.
Selam, dua ve muhabbetlerimle, Allah’a emanet olmanızı dilerim.
Ahmet Ziya İbrahimoğlu
Nisa Süresi 59. Ayet Taberi Tefsiri
http://quran.ksu.edu.sa/tafseer/tabary/sura4-aya59.html
05/10/2023 OF
Ahmet Ziya İbrahimoğlu