İslam Düşüncesinde Çağ Tasnifi Ve İslam Çağının Modern Dönem Kırılma Noktaları

(Fransız İhtilali Sonrası Zihnî Ve Siyasî Meydan Okumalar)

Usûl Notu

Bu çalışma, insanlık tarihinin çağlara ayrılmasında Avrupa merkezli kronolojik kabullerin cihanşümül esaslar olarak benimsenmesini problemli bulmakta; tarihî kırılma safhalarını, her medeniyetin kendi iç dinamikleri, anlam dünyası ve hakikat tasavvuru çerçevesinde değerlendirmeyi esas almaktadır. Bu itibarla, Batı tarih yazımında belirleyici kabul edilen bazı tarihler, İslâm dünyası açısından aynı anlam ve ağırlığı taşımayabileceği gibi; İslâm tarihinin merkezî hadiseleri de Batı için tali veya ikincil görülmektedir.[^1]

Bu çerçevede İstanbul’un fethi, Avrupa tarih anlatısında Ortaçağ’ın sonu olarak konumlandırılsa da, bu kabul cihanşümül bir tarih ölçüsünden ziyade, Batı’nın kendi tarih hafızasını inşa etme biçiminin bir tezahürü olarak değerlendirilmiştir. Keza Osmanlı Devleti’nin Roma İmparatorluğu’yla ilişkilendirilmesine dair bazı yaklaşımlar da, kültürel ve itikadî bir süreklilik iddiasından çok, siyasî hâkimiyetin ve unvanların intikali bağlamında ele alınmıştır.

Bu çalışmada benimsenen usûl, İslâm düşüncesinde vahiy merkezli tarih telakkisini esas almakta; çağ tasnifini din, nübüvvet ve ümmet ekseninde okumayı hedeflemektedir. Bu yaklaşımın teşekkülünde, Orhan Çeker Hoca’nın çağların dinî merkezli tasnifine dair konuşmaları ve değerlendirmelerinden istifade edilmiştir.[^2]

Giriş

Çağ tasnifi, tarih ilminin yalnızca düzenleyici bir aracı değil; hakikatin hangi merkez etrafında kavrandığını gösteren temel bir ölçüdür. Batı tarih anlayışı çağları çoğunlukla siyasî hâkimiyet değişimleri, askerî kırılmalar ve iktisadî dönüşümler üzerinden tayin ederken, İslâm düşüncesi insanlık tarihini vahyin seyri ve ilâhî emanetin yeryüzündeki temsili çerçevesinde ele alır.[^3]

Bu farklılık, İstanbul’un fethi örneğinde açık biçimde görülür. Batı için Ortaçağ’ın sona erişi olarak kayda geçen bu hadise, İslâm dünyasında çağ açıcı bir fetih, yeni bir medeniyet hamlesi ve adalet tasavvurunun genişlemesi olarak telakki edilmiştir.[^4]

I. İslâm Düşüncesinde Din Merkezli Çağ Tasnifi

İslâm ilim geleneğinde insanlık tarihi, ilâhî hitabın mahiyeti ve tecelli biçimine göre ana çağlara ayrılmıştır. Bu tasnif, zamanın hesaba dökülen akışından ziyade, vahyin insanlıkla kurduğu ilişkinin keyfiyetine dayanır.

1. Sahifeler Çağı

Bu çağ, ilâhî mesajın sahifeler yoluyla tebliğ edildiği dönemdir.
Birinci dönem: Hz. Âdem’den Hz. Nuh tufanına kadar olan süreçtir. Bu safha, fıtratın korunması, bozulması ve bozulmanın tabiî neticeleri bağlamında ele alınır.[^5]
İkinci dönem: Hz. İbrahim’den Hz. Musa’ya kadar olan dönemdir. Bu safha, tevhidin açık bir mücadele ve davet hâline geldiği bir devreyi temsil eder.[^6]

2. Kitaplar Çağı

Tevrat, Zebur ve İncil’in indirildiği bu çağda, ilâhî hükümler yazılı metinler hâlinde tespit edilmiş; hukuk, ibadet ve ahlâk düzeni belirginlik kazanmıştır.[^7]

3. İslâm Çağı

Hz. Muhammed ﷺ ile başlayan bu çağ, nübüvvetin tamamlanması ve vahyin cihanşümül bir hitap hâline gelişiyle önceki çağlardan ayrılır. Bu dönem, ilâhî mesajın korunmuşluğu ve sürekliliği bakımından insanlık tarihinde müstesna bir yere sahiptir.[^8]

II. İslâm Çağının Tarihî Kırılma Safhaları

1. Fitne Dönemi

Hz. Osman’ın şehadetiyle başlayan süreç, siyasî birlik ile manevî otorite arasındaki dengenin ilk kez derin biçimde sarsıldığı bir safhayı ifade eder.[^9]

2. Moğol İstilası

1258’de Bağdat’ın düşüşü, ilim merkezlerinin dağılmasına ve siyasî yapının çözülmesine yol açmış; ancak bu yıkım, tasavvuf ve irfan yoluyla manevî toparlanmayı da beraberinde getirmiştir.[^10]

3. İstanbul’un Fethi

1453’te gerçekleşen fetih, İslâm dünyasının siyasî ve ilmî merkezini tahkim etmiş; Roma mirası İslâm adalet anlayışıyla yeniden şekillenmiştir.[^11]

III. Fransız İhtilali Ve İslâm Dünyası

1789 Fransız İhtilali, İslâm dünyası için doğrudan askerî bir tehditten ziyade, derin bir zihnî meydan okuma mahiyetindedir.[^12]

Bu dönemde:
• Din, umumi hayattan dışlanmış,
• Meşruiyet kaynağı vahiyden koparılmış,
• İnsan, ilâhî sorumluluk bilinci yerine mutlak egemenlik iddiasıyla tanımlanmıştır.[^13]

Bu anlayış, sömürgecilik vasıtasıyla İslâm beldelerine taşınmış; siyasî hâkimiyetle birlikte zihnî tahakküm de tesis edilmeye çalışılmıştır.

IV. Milliyetçilik Ve Ümmet Tasavvurunun Zedelenmesi

İslâm tarihinde tabiî aidiyetler ümmet çatısı altında varlığını sürdürürken, modern dönemde bu aidiyetler ayrıştırıcı kimlikler hâline dönüştürülmüştür.[^14]

Bu dönüşüm, çoğu zaman yerli taleplerden ziyade haricî yönlendirmelerle beslenmiş; İslâm dünyasında derin fay hatları üretmiştir.[^15]

V. Tahrif Maksatlı Fikir Cereyanları

1. Selefîlik Adı Altında Daraltılmış Din Anlayışı

Tarihî bağlamından koparılan bu yaklaşım, mezhep mirasını ve usûl birikimini dışlamış; ümmet içinde sert ayrışmalara zemin hazırlamıştır.[^16]

2. Vehhabilik

XVIII. asırda ortaya çıkan bu hareket, siyasî himaye ile güç kazanmış; tasavvuf ve tarihî amel birikimini hedef almıştır. İngiliz siyasetiyle kesişen yönleri modern araştırmalarda ayrıntılı biçimde ele alınmıştır.[^17]

3. Kadyanilik

Nübüvvetin son oluşunu tartışmaya açan bu hareket, Kur’ân ve ümmet icmâsıyla açık çatışma hâlindedir. İngiliz sömürge idaresi altındaki gelişimi dikkat çekicidir.[^18]

4. Ortak Zemin

Bu cereyanların ortak yönü;
• ilim silsilesini koparmak,
• ümmet bilincini aşındırmak,
• İslâm dünyasını içten zayıflatmaktır.[^19]

Sonuç

Fransız İhtilali sonrası yaşanan çözülme, İslâm Çağı’nın sona ermesi değil; ilâhî emanetin ağır bir imtihanla karşı karşıya kalmasıdır. Dış müdahale ile iç zaafların kesiştiği bu dönem, bir çağ değişiminden ziyade idrak ve temsil krizi olarak değerlendirilmelidir.

Bundan sonraki dönem, yani XXI. asır hakkında ise -Allahu a‘lem- İslâm dünyasında ilmî, fikrî ve manevî toparlanmaya işaret eden emarelerin giderek belirginleştiği söylenebilir.

Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
31.12.2025 – Üsküdar

Kaynakça ve Dipnotlar:
[^1]: İbn Haldûn, el-Mukaddime, tahkik: Ali Abdülvahid Vâfî, Dâru’n-Nehda, Kahire, ts.
(Avrupa merkezli tarih tasnifine yönelik klasik eleştiriler için temel eser.)
[^2]: Orhan Çeker, Çağ Tasnifi ve Din Merkezli Tarih Okuması, muhtelif konuşmalar, ders notları ve mülakatlar, Konya.
(Bu çalışmanın kavramsal çerçevesine ilham veren değerlendirmeler.)
[^3]: Şâtıbî, el-Muvâfakât fî Usûli’ş-Şerîa, Dâru’l-Ma‘rife, Beyrut.
(Tarih ve insan fiillerinin ilâhî maksatlar çerçevesinde değerlendirilmesine dair.)
[^4]: Halil İnalcık, Fatih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara.
[^5]: Taberî, Târîhu’l-Ümem ve’l-Mülûk, Dâru’t-Türâs, Beyrut.
(İlk insanlık dönemleri ve fıtrat–bozulma ilişkisi.)[^6]: Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-Gayb (Tefsîr-i Kebîr), Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Beyrut.
[^7]: Kurtubî, el-Câmi‘ li-Ahkâmi’l-Kur’ân, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut.
[^8]: Şâtıbî, el-İ‘tisâm, Dâru’l-Ma‘rife, Beyrut.
(Vahyin tamamlanması ve dinin korunmuşluğu meselesi.)
[^9]: İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, Dâru’l-Fikr, Beyrut.
[^10]: Marshall G. S. Hodgson, The Venture of Islam, University of Chicago Press.
(Moğol istilası sonrası İslâm dünyasında manevî ve kültürel toparlanma.)
[^11]: Franz Babinger, Fatih Sultan Mehmed and His Time, Princeton University Press.
[^12]: Albert Soboul, The French Revolution 1787–1799, Vintage Books.
[^13]: Eric Hobsbawm, The Age of Revolution: 1789–1848, Vintage Books.
(Modern meşruiyet anlayışı ve insan tasavvuru.)[^14]: Bernard Lewis, The Middle East: A Brief History of the Last 2,000 Years, Scribner.
[^15]: Edward Said, Culture and Imperialism, Vintage Books.
[^16]: Wael B. Hallaq, Authority, Continuity, and Change in Islamic Law, Cambridge University Press.
[^17]: Mark Curtis, Secret Affairs: Britain’s Collusion with Radical Islam, Serpent’s Tail.
[^18]: Muhammad Iqbal, Islam and Ahmadiyya, Lahore.
[^19]: Malik Bennabi, Şurûtu’n-Nahda / İslâm Dünyasında Fikir Problemi, Dâru’l-Fikr, Beyrut.

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

تقسيم العصور في الفكر الإسلامي ومنعطفات عصر الإسلام في المرحلة الحديثة

(التحديات الذهنية والسياسية بعد الثورة الفرنسية)

ملاحظة منهجية (أصولية)

تنطلق هذه الدراسة من اعتبار أن اعتماد التقسيمات الزمنية ذات المركزية الأوروبية بوصفها معايير شاملة للتاريخ الإنساني يثير إشكاليات علمية ومنهجية؛ إذ إن مراحل الانعطاف التاريخي ينبغي أن تُقوَّم في ضوء الخصوصيات الحضارية، والعوالم الدلالية، وتصوّر الحقيقة الخاص بكل أمة وحضارة. وبناءً عليه، فإن تواريخ تُعدّ حاسمة في الكتابة التاريخية الغربية قد لا تحمل الدلالة نفسها ولا الوزن ذاته في سياق العالم الإسلامي، كما أن الأحداث المركزية في تاريخ الإسلام كثيرًا ما تُعدّ ثانوية أو هامشية في السردية الغربية.[^1]

وفي هذا الإطار، فإن فتح القسطنطينية -وإن اعتُبر في الرواية الأوروبية نهايةً للعصور الوسطى- لا يمثل معيارًا تاريخيًا شاملًا بقدر ما يعكس طريقة الغرب في بناء ذاكرته التاريخية. وكذلك فإن بعض المقاربات التي تربط الدولة العثمانية بالإمبراطورية الرومانية لا تقوم على دعوى استمرارية ثقافية أو عقدية، بقدر ما تتعلق بانتقال السيادة السياسية وحيازة الألقاب السلطانية.

وتعتمد هذه الدراسة منهجًا يستند إلى التصور الإسلامي للتاريخ بوصفه مسارًا محكومًا بالوحي، وتسعى إلى قراءة تقسيم العصور من خلال محاور الدين والنبوة والأمة. وقد استفادت هذه المقاربة من أطروحات ومداخلات الأستاذ الدكتور أورهان چكر حول التقسيم الديني للعصور التاريخية.[^2]

المقدمة

إن تقسيم العصور ليس مجرد أداة تنظيمية في علم التاريخ، بل هو معيار كاشف عن المركز الذي تُفهم حوله الحقيقة. ففي حين يقوم التصور الغربي للتاريخ غالبًا على تحولات السلطة السياسية والانقطاعات العسكرية والتغيرات الاقتصادية، ينظر الفكر الإسلامي إلى التاريخ الإنساني من زاوية مسار الوحي وتجليات الأمانة الإلهية في الأرض.[^3]

ويتجلى هذا التباين بوضوح في مثال فتح القسطنطينية؛ فبينما يُسجَّل في الوعي الغربي باعتباره نهاية العصور الوسطى، يُنظر إليه في العالم الإسلامي على أنه فتح مؤسس لعصر جديد، ومبادرة حضارية كبرى، واتساع في تصور العدل والسلطان.[^4]

أولًا: التقسيم الديني للعصور في الفكر الإسلامي

يرتكز التراث العلمي الإسلامي في قراءة تاريخ الإنسانية على طبيعة الخطاب الإلهي وكيفية تجليه، لا على مجرد تعاقب الأزمنة. فالعبرة ليست بكمّ الزمن، بل بكيف الوحي وعلاقته بالإنسان.

  1. عصر الصحف

وهو العصر الذي بُلّغت فيه الرسالة الإلهية عبر الصحف.
المرحلة الأولى: من آدم عليه السلام إلى طوفان نوح، وتمثل مرحلة حفظ الفطرة ثم انحرافها ونتائج ذلك الانحراف.[^5]
المرحلة الثانية: من إبراهيم عليه السلام إلى موسى عليه السلام، وهي مرحلة تحوّل التوحيد إلى دعوة مواجهة وصراع عقدي.[^6]

  1. عصر الكتب

في هذا العصر أُنزلت التوراة والزبور والإنجيل، وتحددت الأحكام الإلهية في نصوص مكتوبة، فتبلورت نظم العبادة والتشريع والأخلاق.[^7]

  1. عصر الإسلام

بدأ هذا العصر ببعثة النبي محمد ﷺ، وامتاز باكتمال النبوة وتحول الوحي إلى خطاب شامل للبشرية جمعاء. وهو عصر يتميز بحفظ الرسالة واستمرارها، مما جعله مرحلة فريدة في التاريخ الإنساني.[^8]

ثانيًا: المنعطفات التاريخية في عصر الإسلام

  1. مرحلة الفتنة

بدأت باستشهاد عثمان بن عفان رضي الله عنه، وشهدت أول اهتزاز عميق في التوازن بين الوحدة السياسية والمرجعية الروحية.[^9]

  1. الغزو المغولي

أدى سقوط بغداد سنة 1258م إلى تدمير مراكز العلم وتفكك البنية السياسية، غير أن هذا الانكسار أفضى -في الوقت ذاته- إلى مسارات جديدة من التعافي الروحي عبر التصوف والعرفان.[^10]

  1. فتح القسطنطينية

شكّل فتح سنة 1453م منعطفًا حاسمًا في تدعيم المركز السياسي والعلمي للعالم الإسلامي، وأُعيد من خلاله تشكيل الإرث الروماني في إطار العدل الإسلامي.[^11]

ثالثًا: الثورة الفرنسية والعالم الإسلامي

لم تكن الثورة الفرنسية سنة 1789م تهديدًا عسكريًا مباشرًا للعالم الإسلامي، بقدر ما كانت تحديًا ذهنيًا عميقًا.[^12]

وفي هذا السياق:
• أُقصي الدين عن الحياة العامة،
• وانفصلت الشرعية عن الوحي،
• وأُعيد تعريف الإنسان بوصفه كيانًا ذا سيادة مطلقة بدل كونه حاملًا لمسؤولية إلهية.[^13]

وقد انتقلت هذه الرؤية إلى بلاد المسلمين عبر الاستعمار، حيث اقترن الاحتلال السياسي بمحاولة فرض الهيمنة الذهنية.

رابعًا: القومية وتصدّع تصور الأمة

بينما حافظت الانتماءات الطبيعية في التاريخ الإسلامي على وجودها داخل إطار الأمة، جرى في العصر الحديث تحويلها إلى هويات إقصائية ممزِّقة.[^14]

وغالبًا ما لم تنبع هذه التحولات من مطالب داخلية أصيلة، بل غذّتها توجيهات خارجية أفرزت تصدعات عميقة في العالم الإسلامي.[^15]

خامسًا: التيارات الفكرية ذات النزعة التحريفية

  1. الفهم الديني المضيَّق تحت مسمى السلفية

أدى نزع هذا الاتجاه من سياقه التاريخي إلى إقصاء التراث المذهبي والمنهجي، وأسهم في إنتاج انقسامات حادة داخل الأمة.[^16]

  1. الوهابية

نشأت في القرن الثامن عشر، واكتسبت قوتها عبر رعاية سياسية، واستهدفت الموروث الصوفي والتراكم العملي للتاريخ الإسلامي. وقد تناولت الدراسات الحديثة صلاتها بالسياسات البريطانية بالتفصيل.[^17]

  1. القاديانية

فتحت باب التشكيك في ختم النبوة، مما وضعها في تعارض صريح مع القرآن وإجماع الأمة، ويُلفت النظر نشوؤها في ظل الإدارة الاستعمارية البريطانية.[^18]

  1. القاسم المشترك

تشترك هذه التيارات في:
• قطع السلسلة العلمية،
• إضعاف وعي الأمة،
• وإحداث وهن داخلي في العالم الإسلامي.[^19]

الخاتمة

إن حالة التفكك التي أعقبت الثورة الفرنسية لا تعني نهاية عصر الإسلام، بل تمثل امتحانًا ثقيلًا للأمانة الإلهية. ويجب فهم هذه المرحلة لا بوصفها تحولًا عصريًا، بل أزمة إدراك وتمثيل ناجمة عن تداخل التدخل الخارجي مع مواطن الضعف الداخلي.

أما المرحلة المقبلة، أي القرن الحادي والعشرون، فالله أعلم، غير أن المؤشرات المتزايدة توحي بملامح نهوض علمي وفكري وروحي في العالم الإسلامي.

إعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
31/12/2025 – أُسْكُودار

المصادر والهوامش:
[^1]
ابن خلدون، المقدمة، تحقيق: علي عبد الواحد وافي، دار النهضة، القاهرة، د.ت.
(يُعدّ هذا العمل من أبرز النصوص الكلاسيكية في نقد المركزية الأوروبية في تقسيم التاريخ وفهم العمران البشري).
[^2]
أورهان چكر، تقسيم العصور وقراءة التاريخ من منظور ديني، محاضرات متعددة، مذكرات دروس ومقابلات علمية، قونية.
(إشارات ومداخلات أسهمت في بلورة الإطار المفاهيمي لهذه الدراسة).
[^3]
الشاطبي، الموافقات في أصول الشريعة، دار المعرفة، بيروت.
(في بيان مقاصد الشريعة وأثرها في فهم التاريخ وأفعال الإنسان).
[^4]
خليل إينالجك، دراسات ووثائق حول عهد الفاتح، منشورات الجمعية التاريخية التركية، أنقرة.
[^5]
الطبري، تاريخ الأمم والملوك، دار التراث، بيروت.
(حول العصور الأولى للإنسان وعلاقة الفطرة بالانحراف).
[^6]
فخر الدين الرازي، مفاتيح الغيب (التفسير الكبير)، دار إحياء التراث العربي، بيروت.
[^7]
القرطبي، الجامع لأحكام القرآن، دار الكتب العلمية، بيروت.
[^8]
الشاطبي، الاعتصام، دار المعرفة، بيروت.
(في اكتمال الوحي وحفظ الدين).
[^9]
ابن كثير، البداية والنهاية، دار الفكر، بيروت.
[^10]
مارشال ج. س. هودجسون، مغامرة الإسلام (The Venture of Islam)، مطبعة جامعة شيكاغو.
(حول مرحلة ما بعد الغزو المغولي ومسارات التعافي الروحي والثقافي في العالم الإسلامي).
[^11]
فرانز بابينغر، السلطان محمد الفاتح وعصره، مطبعة جامعة برنستون.
[^12]
ألبير سوبول، الثورة الفرنسية 1787–1799، فينتاج بوكس.
[^13]
إريك هوبسباوم، عصر الثورة: 1789–1848، فينتاج بوكس.
(في تشكل مفهوم الشرعية الحديثة وتحوّل تصور الإنسان).
[^14]
برنارد لويس، الشرق الأوسط: تاريخ موجز لآخر ألفي سنة، سكريبنر.
[^15]
إدوارد سعيد، الثقافة والإمبريالية، فينتاج بوكس.
[^16]
وائل بن حلاق، السلطة والاستمرارية والتغير في الفقه الإسلامي، مطبعة جامعة كامبردج.
[^17]
مارك كرتس، الشؤون السرية: تواطؤ بريطانيا مع الإسلام الراديكالي، سيربنتس تايل.
[^18]
محمد إقبال، الإسلام والقاديانية، لاهور.
[^19]
مالك بن نبي، شروط النهضة / مشكلة الأفكار في العالم الإسلامي، دار الفكر، بيروت.