İngilizlerin Rota Değişikliği, İhtiyaçtan mı, Günah Çıkartma İsteğinden mi?

Özet
Bu makalede, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında imzalanan 20 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı anlaşmasının, İngilizlerin Ortadoğu ve genişletilmiş Avrasya politikasında işbirliği eksenini Amerika Birleşik Devletleri yerine Türkiye çevirdiği sonucuna götürüp götürmediği incelenmektedir. Bulgular, bu yönelimin büyük ölçüde gerçekleştiğini işaret etse de, “tam bir yer değiştirme” olduğu şeklinde kesin bir kanaate varmanın zaman‑ve şartlara bağlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Giriş

Ekim 2025’te Londra ve Ankara arasında, 20 adet Eurofighter Typhoon’u kapsayan yaklaşık 8 milyar £ tutarında bir savunma anlaşması imzalanmıştır Bu anlaşma yalnızca iki ülke arasındaki silah satışı değil, aynı zamanda Türkiye’nin Batı bağlantılı geleneksel güvenlik sistemlerinden kısmen uzaklaşma eğilimi ve Birleşik Krallık’ın savunma sanayii, dış politika ve bölgesel işbirliklerinde yeni bir rota belirleme isteğini yansıtmaktadır.

Bu bağlamda temel soru şudur: Bu anlaşma, İngilizlerin Ortadoğu siyaseti bağlamında işbirliği rotasını ABD ekseninden Türkiye eksenine çevirdiği anlamına geliyor mu? Makale üç başlıkta ilerlemektedir: (1) Anlaşmanın teknik‑stratejik muhtevası, (2) Türkiye‑Birleşik Krallık hattında işbirliği motifleri, (3) ABD’ye göre Türkiye’nin öncelik kazanması yönünde işaretler ve sınırlamalar.

Anlaşmanın Teknik ve Stratejik Muhtevası

Uçak anlaşmasının özellikleri

– Birleşik Krallık ile Türkiye arasında yapılan anlaşma, 20 adet yeni Eurofighter Typhoon uçağının Türkiye tarafından alınmasını öngörmektedir.²
– Anlaşma yalnızca uçak alımını değil, silah sistemleri entegrasyonunu da ihtiva etmektedir: füzeler, sensör sistemleri vb. paketler söz konusudur.³
– İngiliz hükümeti açısından bu anlaşma, yaklaşık 20.000 İngiliz işçisine istihdam güvenliği sağlama hedefiyle de birlikte görülmektedir.
– Türkiye açısından ise bu, uzun süre ABD kaynaklı uçak/teknoloji sistemlerine bağımlı bir müttefik olarak görülmekten çıkma, alternatif savunma sanayi hatlarına yönelme eğiliminin göstergesidir.

Stratejik mantık

Türkiye’nin coğrafi konumu, Ortadoğu, Karadeniz, Kafkasya ve Doğu Akdeniz gibi kritik bölgelerde belirleyici bir aktör olmasını sağlamaktadır. Birleşik Krallık için ise Brexit sonrası dönemde savunma sanayi ihracatını artırma, küresel askeri‑sanayi ilişkilerinde etkinliğini koruma isteği öne çıkmaktadır. Bu bağlamda Türkiye ile savunma işbirliği, İngilizlerin “Avrasya ve Ortadoğu’da yeni pazarlara, yeni müttefiklere açılma” stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Bu çerçevede, anlaşma yalnızca uçak satışından ibaret değil; bir yönelim değişiminin, tercih değişiminin bir işareti olarak okunabilir.

Türkiye‑Birleşik Krallık Hattında İşbirliği Motifleri

Türkiye’nin tercihi ve yönelimi

Türkiye, ABD ile yaşadığı bazı sıkıntılardan sonra -meselâ F‑35 Lightning II programından çıkarılması gibi- savunma tedarikinde alternatif arayışlarına girmiştir. Bu durumda Eurofighter gibi Avrupa/Britanya kaynaklı bir sistemle ilişki kurulması bir tercih değişimi olarak okunabilir. Ayrıca Türkiye’nin bölgedeki manevra kabiliyetini artırma ve savunma sanayii bağımsızlığını güçlendirme yönünde adımlar attığı görülmektedir.

Birleşik Krallık’ın yönelimi

Birleşik Krallık‑Türkiye savunma işbirliği, İngiliz savunma sanayiinin ihracatını artırma, Avrasya‑Ortadoğu ekseninde etkinliğini koruma hedefleriyle örtüşmektedir. İngiltere hükümetinin bu satışa verdiği destek, konuya stratejik bir boyut kazandırmaktadır.

Dolayısıyla bu işbirliği hattı, Türkiye’nin Batı bağlarından tamamen kopması anlamına gelmese de, savunma ve strateji alanında “çeşitlenme” ve “çok eksenli yönelim”in bir göstergesi olarak okunabilir.

“ABD Yerine Türkiye” İşbirliği Rotası mı? – İşaretler ve Sınırlar

İşaretler

– Türkiye’nin büyük bir savaş uçağı paketini doğrudan Britanya’dan alması, uzun süre ABD kaynaklı sistemlere bağımlı bir müttefik olarak görülen Türkiye’nin bu bağımlılığı bir ölçüde azaltma kararı olarak değerlendirilebilir.
– Birleşik Krallık’ın bu satışı onaylaması ve Türkiye ile savunma sanayi ilişkilerini derinleştirmek istemesi, Türkiye’yi bölgesel bir merkez olarak daha ön plâna çıkarma isteğini işaret etmektedir.
– Türkiye ile İngiltere arasındaki bu savunma sanayi işbirliği, sadece silah alımı değil, ortak üretim, teknoloji transferi gibi alanlara da yönelme potansiyeli taşımaktadır. Bu da “koordineli strateji” anlamına gelir.
– Anlaşmanın imzalandığı dönemde, Türkiye’nin bölgedeki caydırıcılık kapasitesini artırma amacıyla bu tür modern uçaklara yöneldiği görülmektedir.⁸

Sınırlar ve “tam yön değiştirme” olmadığına dair nedenler

– Bu anlaşma, otomatik olarak Türkiye‑ABD işbirliğini sona erdirme ya da ABD’yi dışlama anlamı taşımaz. Türkiye hâlâ NATO üyesi, hâlâ ABD ile güçlü diplomatik, ekonomik ilişkiler yürütmektedir.
– Birleşik Krallık‑Türkiye hattı ne kadar önem kazansa da, İngiltere’nin ABD ile ilişkilerini tamamen askıya aldığı ya da ABD’nin Türkiye‑ile bağlantısının bütünüyle ikinci plâna düştüğü anlamına gelmez.
– Türkiye’nin savunma tercihlerinde pragmatizm ön plânda olup, “ABD yerine Britanya” şeklinde dik çizgilerle ifade edilebilecek bir keskin geçişten ziyade, çok yönlü tedarik ve strateji arayışı vardır.
– ABD açısından bakıldığında, Türkiye hâlâ vazgeçilmez bir jeostratejik aktör olarak değerlendirilmektedir; dolayısıyla Britanya‑Türkiye hattı ABD’yi tamamen dışlayan değil, tamamlayan bir görev görebilir.

Sonuç

Bu bağlamda şöyle diyebiliriz:
Evet – Bu anlaşma, İngilizlerin Ortadoğu ve Avrasya politikasında işbirliği rotasını büyük ölçüde Türkiye çevresine kaydırdığının bir göstergesidir. Birleşik Krallık, Türkiye’yi daha merkezi bir aktör olarak değerlendirmeye başlamış; Türkiye de Batı‑Amerikan savunma sanayii eksenli bağımlılığından bir ölçüde uzaklaşıp Avrupa/Britanya eksenli alternatiflere yönelmiştir. Ancak bu yön değişimi, otomatik olarak “ABD yerine Türkiye” eksenine tam geçiş anlamına gelmez. Daha ziyade:
• Türkiye için stratejik çeşitlenme ve savunma tedarikinde alternatif açılım,
• Birleşik Krallık için savunma sanayi ihracatını artırma, Avrasya hattında yeni ilişki modelleri geliştirme,
• Ortadoğu sahasında ABD’nin geleneksel liderliğiyle Birleşik Krallık‑Türkiye hattı arasında bir “denge” ya da “çok eksenli strateji”ye doğru evrilme…

Neden ve Niçinler
• Neden Türkiye? Türkiye’nin coğrafi konumu, NATO içindeki önemi, savunma sanayii kapasitesi ve bölgedeki manevra kabiliyeti, Batı (özellikle Britanya) için çekici hale gelmektedir.
• Niçin Britanya? Savunma sanayisi ihracatının yükseltilmesi, Brexit sonrası dönemde küresel etkinliğini koruma isteği, Avrupa‑Ortadoğu hattında yeni ilişki modelleri geliştirme arzusu.
• Niçin ABD yerine? Aslında “yerine” değil ama, ABD’nin bazı konularda (misal olarak Türkiye’nin S‑400 alımı sonrası yaşanan krizler) güvenilirlik algısının zedelendiği bir dönemde Türkiye alternatiflere yönelmiştir. Böylece Britanya gibi aktörler için yeni fırsatlar doğmuştur.
• Niçin şimdi? Bölgesel gerilimlerin yükseldiği, Türkiye’nin savunma modernizasyonuna ihtiyaç duyduğu ve Avrupa/NATO çevresinde yeni savunma işbirliği modellerinin arandığı bir ortamda bu anlaşma gerçekleşmiştir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

– Bu tür silah satışlarının tek başına bir “politik dönüm noktasının” tüm resmini göstermediği unutulmamalıdır; diplomatik, ekonomik, askeri bağlamlar birlikte değerlendirilmelidir.
– Türkiye‑ABD ilişkileri hâlâ askıda değildir; bu nedenle Britanya‑Türkiye hattı ABD’ye alternatiften ziyade tamamlayıcı olabilir.
– Bu anlaşmanın uygulama aşaması (teslimatlar, ortak üretim, operasyonel işbirliği) izlenmelidir; gerçekleşen sonuçlar, yön değişiminin kalıcılığını gösterecektir.
– Bölgedeki aktörlerin (meselâ Rusya, Çin, Körfez ülkeleri, İran) bu dönüşü nasıl okuduğu önemli olacaktır.

Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
31.10.2025 – OF

Dipnotlar:
1. “Turkey signs deal with the UK to buy 20 Eurofighter jets”, Al Jazeera, 27 Ekim 2025.
2. “Turkey signs $10.7 billion deal with UK for 20 Eurofighter jets”, Defense News, 27 Ekim 2025.
3. “Turkey’s Eurofighter Typhoon jet deal includes weapons package, source says”, Reuters, 29 Ekim 2025.
4. “Türkiye‑UK Eurofighter jet deal ‘a win for NATO security’: UK’s Starmer”, Anadolu Ajansı, 27 Ekim 2025.
5. “What does multibillion Eurofighter deal mean for Türkiye, Europe, NATO?”, Daily Sabah, 28 Ekim 2025.
6. “Turkey jet deal signals strategic pivot”, Ekathimerini, 29 Ekim 2025.
7. İlgili anlaşmanın İngiliz savunma sanayii için ihracat avantajları ve işçi sayısı etkisi üzerine analizler, Defense News ve The Guardian gibi kaynaklarda yer almaktadır. (Özellikle The Guardian, “UK in £8bn deal to sell Typhoon jets to Turkey…” başlıklı makalesi)
8. Yukarıda gösterildiği üzere, anlaşma bölgedeki caydırıcılık ihtiyacı ve Türkiye’nin savunma tedarikinde alternatiflere yönelmesi bağlamında okunmaktadır.

ترجمة من التركية إلى العربية: 👇

تغيّر مسار البريطانيين: هل هو حاجة أم رغبة في تكفير الذنوب؟

الملخّص
في هذه المقالة، يُبحث ما إذا كان اتفاق بيع عشرين طائرة مقاتلة من طراز Eurofighter Typhoon بين تركيا والمملكة المتحدة يشير إلى أن البريطانيين قد نزحوا بمسار تعاونهم في سياسة الشرق الأوسط وما وراء أوراسيا من الولايات المتحدة إلى تركيا. إنّ النتائج تدلّ إلى أنّ هذا التوجّه قد تحقق إلى حدّ كبير، غير أنه لا يُستخلص من ذلك بالضرورة أنّه “تحوّل كامل” إلاّ أنّ ذلك يعتمد على الزمن والظروف.

المقدّمة

وقع في أكتوبر 2025 بين لندن وأنقرة اتفاق دفاعي تقريباً بقيمة 8 مليارات جنيه إسترليني لشراء تركيا عشرين طائرة Eurofighter Typhoon¹. هذا الاتفاق ليس مجرّد بيع أسلحة بين بلدين، بل يعكس أيضاً ميل تركيا إلى الابتعاد جزئياً عن أنظمتها التقليدية الأمنية المرتبطة بالغرب، وإرادة المملكة المتحدة في رسم مسار جديد في الصناعة الدفاعية والدبلوماسية الإقليمية.

السؤال الأساسي: هل يعني هذا الاتفاق أنّ البريطانيين حولوا محور تعاونهم في سياسات الشرق الأوسط من الولايات المتحدة إلى تركيا؟ تتقدّم المقالة بثلاث محاور: (1) المحتوى التقني‑الاستراتيجي للاتفاق، (2) دوافع التعاون على خط تركيا‑بريطانيا، (3) دلالات حدودية وإشارات حول أسبقية تركيا مقارنة بالولايات المتحدة.

المحتوى التقني والاستراتيجي للاتفاق

خصائص اتفاق الطائرات

– يتوقّع بموجب الاتفاق أن تشتري تركيا عشرين طائرة Eurofighter Typhoon بريطانية الصنع².
– الاتفاق لا يقتصر على شراء الطائرات فحسب، بل يشمل أيضاً إدماج أنظمة أسلحة: صواريخ، أنظمة استشعار، وغيرها من الحزم³.
– من منظور المملكة المتحدة، يُنظر إلى هذا الاتفاق كاستثمار في أمن الوظائف لحوالي 20 000 عامل بريطاني تقريباً.
– من منظور تركيا، يُعدّ هذا الخيار دليلاً على رغبة في الخروج من وضع الحليف المعتمد على الولايات المتحدة لفترة طويلة، والتوجّه نحو خطوط بديلة في الصناعة الدفاعية.

المنطق الاستراتيجي

موقع تركيا الجغرافي يجعلها فاعلاً حاسماً في الشرق الأوسط، وضمن البحر الأسود، والقوقاز، وبحر إيجة الشرقي. أما المملكة المتحدة فترى في مرحلة ما بعد بريكست فرصاً لتوسيع صادرات الصناعة الدفاعية، والحفاظ على تأثيرها العسكري‑الصناعي العالمي. في هذا الإطار، يُمكن اعتبار التعاون الدفاعي مع تركيا جزءاً من استراتيجية بريطانية “للانفتاح على أسواق وحلفاء جدد في أوراسيا والشرق الأوسط”.

وبذلك، لا يُعدّ الاتفاق بيع طائرات فحسب، بل رمزاً لتغيّر في التوجّه والخيارات.

دوافع التعاون على خط تركيا‑بريطانيا

التوجّه التركي

بعد صعوبات واجهتها تركيا مع الولايات المتحدة -مثل خروجها من برنامج F‑35 Lightning II– بدأت تبحث عن بدائل في توفير الأسلحة. في هذا السياق، يُمكن قراءة علاقة تركيا بطائرة Eurofighter كمؤشّر على تغيير في الخيار الدفاعي. كذلك يبدو أنها اتخذت خطوات لتعزيز قدراتها الصناعية الدفاعية والاستقلال في المناورة الإقليمية.

التوجّه البريطاني

يشمل تعاون المملكة المتحدة مع تركيا في الدفاع رغبة في زيادة صادراتها الصناعية الدفاعية، والحفاظ على الأثر في محيط الشرق الأوسط وأوراسيا. دعم الحكومة البريطانية لهذا البيع يمنحه بُعداً استراتيجياً.

وعليه، رغم أنّ تركيا لا تنفصل تماماً عن روابطها الغربية، إلّا أنّ هذا الخطّ من التعاون يُقرأ كإشارة إلى تعدّد التوجّهات و”توجّه متعدد المحاور” في مجال الأمن والدفاع.

هل هو مسار «الولايات المتحدة بدلاً من تركيا»؟ – إشارات وحدود

إشارات

– شراء تركيا لحزمة كبيرة من الطائرات المقاتلة من بريطانيا مباشرة يشكّل قراراً لتقليص اعتمادها على أنظمة من الولايات المتحدة.
– موافقة المملكة المتحدة على البيع ورغبتها في تعميق العلاقات الصناعية الدفاعية مع تركيا تشير إلى أن تركيا تُنظر إليها كمركز إقليمي أكثر بروزاً.
– التعاون الصناعي الدفاعي بين تركيا وبريطانيا لا يقتصر على شراء الأسلحة، بل يمتد إلى الإنتاج المشترك، نقل التكنولوجيا، ما يعكس «استراتيجية منسّقة».
– في وقت توقيع الاتفاق، كانت تركيا تسعى إلى تعزيز قدرتها الرادعة في المنطقة، ما يعزّز قراءة التوجّه نحو بدائل.

حدود وسبب كون الأمر ليس «تحوّلاً كاملاً»

– هذا الاتفاق لا يعني تلقائياً نهاية تعاون تركيا مع الولايات المتحدة أو استبعادها. فهي لا تزال عضو­اً في الناتو وتقيم علاقات دبلوماسية واقتصادية قوية مع واشنطن.
– رغم أهمية محور بريطانيا‑تركيا، فإن المملكة المتحدة لم تعلن عن تعليق كامل لعلاقتها مع الولايات المتحدة، ولا أن الأخيرة تخلّت كلياً عن ارتباطاتها مع تركيا.
– الخيار التركي في مجال الدفاع يتسم بالبراغماتية، لا بتحوّل حاد من «الولايات المتحدة إلى بريطانيا» بقطع تام، بل بسعي إلى تزوّّد متعدد المحاور.
– من منظور الولايات المتحدة، تبقى تركيا لاعباً جيواستراتيجياً لا يُمكن تجاهله؛ لذا فإن محور بريطانيا‑تركيا ليس بالضرورة بديلاً مطلقاً، بل قد يكون مكمّلاً.

الخاتمة

في هذا السياق يمكن القول:
نعم – هذا الاتفاق يشكّل دليلاً على أن البريطانيين قد حولوا إلى حدّ كبير محور تعاونهم في سياسات الشرق الأوسط وأوراسيا نحو تركيا. المملكة المتحدة بدأت تنظر إلى تركيا كمركز فاعل أكثر؛ وتركيا أيضاً بدأت تبتعد جزئياً عن تبعيتها لصناعة الدفاع الغربية‑الأمريكية نحو بدائل أوروبية/بريطانية. ومع ذلك، فإن هذا التحوّل لا يعني تلقائياً انتقالاً مطلقاً من «الولايات المتحدة إلى تركيا». بل هو بالأحرى:
• تنوّع استراتيجي لدى تركيا وفتح بدائل في تزويدها الدفاعي،
• رغبة لدى بريطانيا في رفع صادراتها الدفاعية وتطوير نماذج علاقات في محور أوراسيا،
• تطوّر نحو «توازن» أو «استراتيجية متعددة المحاور» بين قيادة الولايات المتحدة التقليدية في الشرق الأوسط ومحور بريطانيا‑تركيا.

لماذا ولماذا؟
• لماذا تركيا؟ موقع تركيا الجغرافي، أهميتها داخل حلف الناتو، قدراتها الصناعية الدفاعية، ومناورتها الإقليمية تجعلها جذابة للغرب (وخاصة بريطانيا).
• لماذا بريطانيا؟ رغبة في رفع صادرات الصناعة الدفاعية، والحفاظ على تأثير عالمي بعد بريكست، وتطوير نماذج علاقات جديدة في محور أوروبا‑الشرق الأوسط.
• لماذا ليس الولايات المتحدة؟ أو لماذا تبدّل؟ ليس «بدلاً من» بحتاً، ولكن في مرحلة شهدت الولايات المتحدة تراجعاً في بعض العلاقات أو شكاوى حول الاعتماد المتبادل (مثلاً أزمة S‑400) اتجهت تركيا نحو بدائل. بذلك ظهرت فرص جديدة لبريطانيا وغيرها.
• لماذا الآن؟ في ظلّ تزايد التوترات الإقليمية، حاجة تركيا لتحديث قدراتها الدفاعية، وسعي أوروبا/الناتو إلى نماذج تعاون دفاعي جديدة، جاء الاتفاق في التوقيت المناسب.

ملاحظات يجب مراعاتها

– لا ينبغي اعتبار مبيعات الأسلحة هذه وحدها «نقطة تحوّل سياسية» كاملة؛ من الضروري جمع الأبعاد الدبلوماسية، الاقتصادية والعسكرية معاً.
– علاقة تركيا مع الولايات المتحدة ما زالت قائمة؛ لذا محور بريطانيا‑تركيا قد يكون تكميلياً لا بديلاً.
– يجب متابعة تنفيذ الاتفاق (التسليمات، الإنتاج المشترك، التشغيل)، لأن النتائج ستحدّد ما إذا كان التوجّه فعلياً دائماً.
– كيف قرأ هذا التحوّل اللاعبون الآخرون في المنطقة (مثلاً روسيا، الصين، دول الخليج، إيران) سيكون بالغ الأهمية.

أعدّها: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
30.10.2025 – OF

المراجع / الحواشي

1. “Turkey signs deal with the UK to buy 20 Eurofighter jets”, Al Jazeera, 27 October 2025. (aljazeera.com)
2. “Turkey signs $10.7 billion deal with UK for 20 Eurofighter jets”, Defense News, 27 October 2025. (defensenews.com)
3. “Turkey’s Eurofighter Typhoon jet deal includes weapons package, source says”, Reuters, 29 October 2025. (reuters.com)
4. “Türkiye‑UK Eurofighter jet deal ‘a win for NATO security’: UK’s Starmer”, Anadolu Ajansı, 27 October 2025. (aa.com.tr)
5. “What does multibillion Eurofighter deal mean for Türkiye, Europe, NATO?”, Daily Sabah, 28 October 2025. (dailysabah.com)
6. “Turkey jet deal signals strategic pivot”, Ekathimerini, 29 October 2025. (ekathimerini.com)
7. Analyses on export benefits and employment effects of the UK‑Turkey Eurofighter deal, The Guardian, 27 October 2025. (theguardian.com)
8. See references above regarding Turkey’s deterrence needs and pursuit of defense alternatives: Daily Sabah, 28 October 2025; Ekathimerini, 29 October 2025.