Etkili Telkin, Terör Kavramı ve Batı’da Oluşan İslamofobi ..
Hakikatin Işığında Bir Tahlil
1. Hakikatin Ölçüsü ve İslâm’ın Adalet Emri
İslâm, muhalifimize dahi adaletle muamele etmeyi emreder; yalanı, iftirayı ve hakikati bozarak yönlendirmeyi kesin biçimde nehyeder[^1]. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de emanla gelen bir kimseye hıyaneti şiddetle yasaklamıştır[^2]. Buna mukabil Batı dünyası, çokça dillendirdiği “değerler”i değil, menfaatlerini telkin ve tercih etmektedir. Bu hâl, hakikati mihver edinen bir medeniyet ile çıkarı değerlerin önüne koyan bir zihniyet arasındaki farkı berrak biçimde ortaya koymaktadır.
2. Terörün Mahiyeti ve Çifte Ölçü
“Terör” adı verilen şiddet eylemleri, Batı medyasında çoğu kez failin kimliğine göre tarif edilmektedir. Fail Müslüman olduğunda hadise hemen “İslâmî terör” diye damgalanır; fakat fail beyaz-Amerikalı veya Hristiyan ise bu defa “yalnız kurt”, “ruhî bunalım yaşayan şahıs” yahut “münferit vaka” denilerek yumuşatıcı tabirler tercih edilir[^3]. Bu tavır, aynı fiile farklı hüküm giydirilmesi demektir ki, en bariz çifte standart ve ölçü haline gelmiştir.
3. İktidarların Düşman Tasviri Arayışı
Her siyasi iktidar, kendi siyasetini meşrulaştırmak için bir öteki üretme ihtiyacı hisseder. Amerika Birleşik Devletleri’nde bu öteki, Soğuk Harp yıllarında “komünizm” idi. 21. asrın başında ise 11 Eylül hadisesiyle birlikte “İslâm ve Müslümanlar” düşman tasviri olarak sunuldu[^4]. Böylece hem içeride güvenlikçi kanunlar çıkarıldı hem de dışarıda işgal ve müdahaleler kolayca temellendirildi.
4. Charlie Kirk Hadisesi ve Çöken Telkinât
Charlie Kirk’e yöneldiği söylenen suikast, bu çifte standardı ifşa eden bir misaldir. Şayet saldırgan Müslüman çıksaydı:
- Manşetlerde “İslâmî terör” ifadesi yer bulacak,
- Göçmen karşıtlığı ve İslamofobi yeniden alevlenecek,
- Siyasî iktidarlar bu hadiseyi kendi gündemlerine malzeme yapacaklardı.
Lâkin failin beyaz, Cumhuriyetçi ve MAGA yanlısı bir Amerikalı çıkması, bu senaryoyu bozmuş, telkinât düzenini kendi zıddına çevirmiştir. Böylece hakikat, kurgu ve yönlendirme karşısında galip gelmiştir.
5. İslamofobi’nin İçtimai Bedeli
İslamofobi, yalnız siyasî bir araç değil, toplumun vicdanını da yaralayan bir marazdır. Sürekli hedef gösterilen Müslümanlar:
- Ayrımcılığa ve ötekileştirmeye uğramakta,
- İçtimai güven duygusu zedelenmekte,
- Gerçek suçlular ise perdenin ardına gizlenmektedir.
Nitekim 2019’da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde camiye yapılan silahlı saldırıda elli bir Müslüman hayatını kaybetti. Fail beyaz bir Avustralyalı olmasına rağmen Batı medyasında “yalnız kurt” tabiri öne çıkarıldı[^5]. Bu örnek, çifte standardın içtimai bedelini göstermektedir.
6. Hakikatin Üstünlüğü
Hakikat, insanoğlunun en sarsılmaz dayanağıdır. Eğer siyaset ve medya hakikati eğip bükmeden ortaya koysa; kim fail olursa olsun aynı adalet terazisi işletilse:
- İhtilaflar azalır,
- İnsanlar birbirine düşman nazarıyla bakmaz,
- Huzur ve sükûn iklimi hâkim olur.
7. Katar’daki Saldırı ve Çifte Ölçünün Güncel İfşası
Son dönemde Katar’ın başkenti Doha’da Hamas heyetine yönelik saldırı, Batı’nın yaklaşımındaki çifte standardı ve ölçüyü yeniden açığa çıkarmıştır. Zira saldırının mahiyeti, uluslararası hukukun ve diplomatik teamüllerin ağır ihlâli olmasına rağmen, Batı medyası olayı örtük biçimde geçiştirmiştir. Aynı saldırı eğer Müslümanlarca yapılmış olsaydı, “terör” damgası derhâl vurulacak; uluslararası gündem bu başlıkla haftalarca meşgul edilecekti. Bu hadise, Batı’nın menfaat merkezli söylemini bir kez daha ifşa etmiş, hakikatin ışığını karartamayacağını göstermiştir.
📌 Son Söz:
Etkili telkin, kısa vadede siyasî kazanç sağlayabilir; ancak uzun vadede toplumları böler, nefret tohumları eker. Hakikat ise kalıcıdır; vakarla dile getirildiğinde ihtilafların panzehiri, toplumların huzur kaynağıdır.
Hazırlayan: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
16.09.2025 – OF
Dipnotlar:
[^1]: Kur’ân-ı Kerîm, Mâide Sûresi, 5/8.
[^2]: Buhârî, Cizye, 5.
[^3]: Batı medyasında Paris saldırıları (2015) “İslâmî terör” olarak manşetleşirken, Christchurch katliamı (2019) “yalnız kurt” başlığıyla sunulmuştur.
[^4]: Edward Said, Covering Islam: How the Media and the Experts Determine How We See the Rest of the World, 1981.
[^5]: Avrupa Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu (ECRI), “Report on Islamophobia in Europe”, 2020.
ترجمة من التركية إلي العربية: 👇
الإيحاء الفعّال، مفهوم الإرهاب، والإسلاموفوبيا في الغرب: تحليل في ضوء الحقيقة
1. معيار الحقيقة وأمر الإسلام بالعدل
إنّ الإسلام يأمر بالعدل حتى مع المخالف، وينهى نهياً قاطعاً عن الكذب والافتراء وتشويه الحقيقة[^1]. كما أنّ النبي ﷺ حرّم أشدّ التحريم الخيانة لمن دخل في الأمان[^2]. وعلى الضد من ذلك، فإنّ الغرب لا يقدّم ما يكثر التشدّق به من “القيم”، بل يقدّم مصالحه ويُؤثِرها. وهكذا يتجلّى الفارق بين حضارةٍ تجعل الحقيقة محوراً، وعقليةٍ تجعل المنفعة فوق القيم.
2. حقيقة الإرهاب وازدواجية المعيار
إنّ ما يُسمّى بـ “الإرهاب” يُعرَّف في الإعلام الغربي بحسب هوية الفاعل. فإذا كان الفاعل مسلماً وُسِم الفعل فوراً بـ “الإرهاب الإسلامي”. أمّا إذا كان الفاعل أمريكياً أبيض أو نصرانياً، قيل عنه “ذئب منفرد” أو “شخص يعاني أزمة نفسية” أو “حادث فردي”[^3]. وهذه الازدواجية أوضح صور الكيل بمكيالين.
3. بحث السلطات عن عدوّ مصوَّر
كل سلطة سياسية تحتاج إلى “آخر” تُبرّر به سياساتها. ففي الولايات المتحدة كان ذلك الآخر في الحرب الباردة هو “الشيوعية”. أمّا في مطلع القرن الحادي والعشرين، وبعد أحداث 11 سبتمبر، فقد قُدِّم “الإسلام والمسلمون” على أنّهم العدوّ المصوَّر[^4]. ومن ثمّ سُنّت القوانين الأمنية في الداخل، وسُوّغت الغزوات والتدخّلات في الخارج.
4. حادثة تشارلي كيرك وانهيار الإيحاءات
إنّ محاولة الاغتيال التي وُجّهت إلى تشارلي كيرك تكشف هذه الازدواجية بجلاء. فلو كان الجاني مسلماً:
- لتصدّرت العناوين عبارة “الإرهاب الإسلامي”،
- ولأُجّجت الكراهية ضدّ المهاجرين والإسلاموفوبيا،
- ولجعلت السلطات السياسية من الحادثة مادة لأجنداتها.
غير أنّ الجاني خرج أمريكياً أبيض ومن أنصار الحزب الجمهوري وحركة MAGA، فانقلب المشهد رأساً على عقب، وغلبت الحقيقة على التلفيق والإيحاء.
5. الكلفة الاجتماعية للإسلاموفوبيا
الإسلاموفوبيا ليست أداة سياسية فحسب، بل هي داء يمزّق ضمير المجتمع. فالمسلمون الذين يُستَهدفون على الدوام:
- يتعرّضون للتمييز والإقصاء،
- يُصاب الشعور بالأمن الاجتماعي بالوهن،
- فيما يختبئ المجرمون الحقيقيون خلف الستار.
وقد وقع في مدينة كرايستشيرش النيوزيلندية عام 2019 هجوم مسلّح على مسجدٍ قُتل فيه واحد وخمسون مسلماً. ورغم أنّ الفاعل أسترالي أبيض، فإنّ الإعلام الغربي أبرز وصف “ذئب منفرد”[^5]. وهذه الحادثة تُمثّل الكلفة الاجتماعية لازدواجية المعيار.
6. سموّ الحقيقة
الحقيقة هي أوثق سند للإنسان. ولو أنّ السياسة والإعلام عرضا الحقيقة بلا تحريف، وأُجري ميزان العدل نفسه مهما كان الفاعل:
- لقلّت النزاعات،
- ولما نظر الناس بعضهم إلى بعض بعداء،
- ولساد جوّ الطمأنينة والسكينة.
7. هجوم قطر وانكشاف الازدواجية المعاصرة
إنّ الهجوم الأخير على وفد حركة حماس في العاصمة القطرية الدوحة أعاد إظهار ازدواجية المعايير الغربية. فرغم أنّ الحادثة تمثّل انتهاكاً صارخاً للقانون الدولي والأعراف الدبلوماسية، مرّ الإعلام الغربي عليها مروراً خافتاً. ولو كان الفاعل مسلماً، لوسِم بالـ “إرهاب” مباشرة، ولاشتغل به الإعلام الدولي أسابيع عديدة. وهكذا تبيّن من جديد أنّ الخطاب الغربي مصلحيّ الطابع، وأنّ نور الحقيقة لا يُحجَب.
📌 الكلمة الأخيرة:
قد يحقّق الإيحاء الفعّال مكاسب سياسية آنية، لكنه في المدى البعيد يفرّق المجتمعات ويبذر بذور الكراهية. أمّا الحقيقة فباقية، فإذا عُرضت بوقارٍ وصدقٍ كانت دواءً للخلافات ومصدراً لطمأنينة المجتمعات.
إعداد: أحمد ضياء إبراهيم أوغلو
16/09/2025 – OF
الهوامش
[^1]: القرآن الكريم، سورة المائدة، الآية 8.
[^2]: البخاري، كتاب الجزية، حديث رقم 5.
[^3]: في الإعلام الغربي وُصفت هجمات باريس (2015) بـ “الإرهاب الإسلامي”، بينما قُدِّم مجزرة كرايستشيرش (2019) بعنوان “ذئب منفرد”.
[^4]: إدوارد سعيد، تغطية الإسلام: كيف يحدّد الإعلام والخبراء رؤيتنا لبقية العالم، 1981.
[^5]: اللجنة الأوروبية لمكافحة العنصرية وعدم التسامح (ECRI)، “تقرير عن الإسلاموفوبيا في أوروبا”، 2020.