Dünya Nereye Koşuyor?

Hayatımda, insanların bedenlerini bugün Gazze’de gördüğüm gibi kemiren bir açlık görmedim…

Gazze’nin azizlerinden bana ulaşan mesajlar, benden önce onları yıksa da beni paramparça ediyor.

Hâlimi anlatan dilim şunu diyor: Keşke bundan önce ben ölmüş olsaydım.

Hüküm, öncesiyle ve sonrasıyla Allah’a aittir…

Halkımız açlıktan ölüyor Ahmet Ziya Hocam.

Bu mesajı 👆 az önce Gazze’den bir arkadaşım yolladı. Ben cevap yazamadım; çünkü ne diyeceğimi bilmiyorum. Bilen varsa lütfen bana yardımcı olsun; bu mesaja cevap verelim.

Bugünün dünyası;

  • teknolojik ilerlemeyle şımarmış,
  • ahlâkî duyarlılıkla körelmiş,
  • bilgiyle doymuş ama hikmetle aç kalmış bir dünya.

Gazzeliler açlıktan ölürken, dünyanın “büyük güçleri” ekran başında vicdan tiyatrosu yapıyor.

İnsanlık, hakikati değil çıkarı, mazlumu değil menfaati, merhameti değil gücü kutsuyor.

Bu gidiş, sadece bir coğrafyanın değil, insanlığın topyekûn çöküşüdür.

Peki Müslümanlar?

İki milyarı aşkın nüfusa rağmen;

  • başsız,
  • hedefsiz,
  • parçalanmış,
  • birbirine karşı kışkırtılmış bir ümmet manzarası…

Kur’ân’ın “tek bir ümmet olun” çağrısına rağmen, hizipçilik ve milliyetçilik siperlerine gömülmüş bir İslam dünyası…

Ve bütün bunların ortasında çığlık atan çocuklar, çölde açlıktan can veren kadınlar, enkaz altında bir ömrün son duasını eden yaşlılar…

Allah ne der?

Zulmü görmezden gelen, kendi kardeşine sırt çeviren, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyen bir ümmete Allah ne der?

وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ

“Zâlimlerin yaptıklarından Allah’ı gafil sanma…” (İbrahim, 42)

Evet, bu devran böyle gitmez.

Kısaca cevap:

Dünya; adaletin değil çıkarın, hakikatin değil algının peşinde.

Ve eğer Müslümanlar kalplerini Allah’a, yollarını birbirlerine çevirmedikçe; bu karanlık daha da derinleşecek.

Ama ilâhî adalet şaşmaz. Gün gelir, zulmün devranı yıkılır; Allah’ın hükmü tecellî eder.

Ve o gün çok yakındır.

Ahmet Ziya İbrahimoğlu
18.07.2025 OF

لم أرى في حياتي جوعا ينهش أجساد الناس كما أراه اليوم في غزة .. يا أستاذ أحمد ضياء
تصلني رسائل من أعزة قومي تكسرني قبلهم، ولسان حالي يا ليتني متّ قبل هذا.
لله الأمر من قبل ومن بعد ..
أهلنا تموت جوعاً

أرسل لي هذا الرسالة 👆 قبل قليل صديقٌ من غزة. لم أستطع الردّ عليه، لأنني لا أعلم ماذا أقول. إن كان أحد يعرف، فليساعدني رجاءً كي نجيب على هذه الرسالة

إلى أين يسير هذا العالم؟

هذا السؤال لا يُعَدّ مجرّدَ تساؤل عابر، بل هو أنّةُ قلبٍ وصرخةُ ضميرٍ يتألّم من مشهدٍ بات مكرَّراً، لكنّه ما عاد يُحتمل.

العالم اليوم:

  • عالمٌ أُغْرِي بالتقدّم التكنولوجي،
  • وفَقَدَ الحسّ الأخلاقيّ،
  • وشَبِعَ من المعلومات لكنه جائعٌ إلى الحكمة.

بينما يموت أهل غزة من الجوع، يقف ما يُسمّى بـ “قوى العالم العظمى” يتفرّجون أمام الشاشات، يؤدّون مسرحية “الضمير الحيّ”، وهم في حقيقتهم لا يملكون شيئًا من الحياة في ضمائرهم.

الإنسانية اليوم تُقدّس:

  • المصلحة بدلًا من الحقيقة،
  • النفوذ بدلًا من الرحمة،
  • الظالم القويّ بدلًا من المظلوم الضعيف.

هذا الانحدار ليس خاصًّا بجغرافيا محدّدة، بل هو سقوطٌ عامٌّ للإنسانية كلّها.

وأمّا المسلمون؟

رغم أن عددهم يزيد عن المليارين، إلا أنهم:

  • بلا قيادة،
  • بلا هدف،
  • ممزّقون،
  • تحوّلوا إلى فِرَقٍ تُؤَلِّب بعضهم على بعض.

رغم أمر القرآن بأن يكونوا أمةً واحدة، انغمسوا في مستنقع الطائفية والقومية، وتفرّقوا حتى أصبحوا كغُثَاء السيل.

وفي خضمّ هذا التشتّت، هناك أطفالٌ يصرخون، ونساءٌ يمُتْنَ من الجوع، وشيوخٌ يدعون الله تحت الأنقاض.

وماذا يقول الله؟

ماذا يقول الله في أمةٍ رأت الظلم ولم تُنكره، ورأت الجوع ولم تُطعِم، وسمعت النداء ولم تُجب؟

وَلَا تَحْسَبَنَّ ٱللَّهَ غَافِلًا عَمَّا يَعْمَلُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

“ولا تظنَّنّ الله غافلًا عمّا يعمل الظالمون…”

(سورة إبراهيم، الآية ٤٢)

كلا، لن تستمرّ هذه الحال،

ولن تدوم دولة الظالم،

ولن ينام الله عن عباده المظلومين.

خلاصة القول:

العالم يسير نحو هاويةٍ تُدار باسم السياسة وتُبرَّر باسم المصالح.

وإن لم يرجع المسلمون بقلوبهم إلى الله، وبخطواتهم إلى بعضهم البعض، فإن هذا الظلام سيزداد.

لكنَّ عدالة الله لا تخطئ،

وإن غدًا لناظره قريب.

“يومٌ لكم، ويومٌ عليكم.”

أحمد ضياء إبراهيم أوغلو

١٨ / ٠٧ / ٢٠٢٥ م أوف